Sözcü yazarı Soner Yalçın, Afrin operasyonunda İHA'ların önemli başarılar kazandırdığını belirterek, "Mehmetçik'in Afrin başarısının önemli nedeni de yerli silahlarımız. Bu silahların yapım emrini verenler ise 28 Şubat'ta yargılananlar. Erdoğan isterse bunu İHA yapan dünürü Özdemir Bayraktar'a sorabilir. Milli Görüşçü olmasına rağmen 28 Şubat sürecinde askerlerle nasıl rahat çalıştıklarını anlatır" dedi.
Soner Yalçın'ın Sözcü'deki yazısı şöyle:
Ne yazık ki…
Sadece AKP değil…
Kamuoyu da ne olduğunu tam bilmiyor!
AKP, FETÖ darbesini unuttu; gündeminde sadece 21 yıl önceki 28 Şubat var…
Ama… Davayla ilgili bildikleri tek gerçek yok.
– “Askerlerimiz ordudan atıldı” diyorlar; atılanlar FETÖ mensubu subay-astsubaylar!
– “Türbanlı bacılarımız üniversiteye sokulmadı” diyorlar; “yasak” kararını 1989 yılında veren Anayasa Mahkemesi!
– “Tankları yürüttüler” diyorlar; yıllardır Akıncı'ya giden tankların, o sene fiziki şartlarsebebiyle Sincan'dan geçmek zorunda kaldığı belgelerle ispatlandı.
– “Binlerce insanı fişlediler” diyorlar; bunu yapan askerler değil MİT ve Emniyet. Zaten Genelkurmay'ın bunu yapacak birimi yok. 28 Şubat Davası'nda yargılanan MİT ve Emniyet yöneticileri bulunmuyor!
– “Deliller var” diyorlar; tek bir ıslak imzalı belge yok. “Belge” denen fotokopileri ve üzerinde tahribat yapılan CD'leri getiren kişi firari FETÖ elemanı.
– “Provokasyonlar yapıldı” diyorlar; Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, Ali Kalkancı gibi şahısların TSK tarafından kullanıldığı iddiaları uydurma çıktı. Bu isimler 28 Şubat'tan dört yıl önce medyaya çıkıp haber olmuşlardı.
– “Yurtdışındaki akademisyenler zorla yurda çağrıldı” diyorlar; bunun 28 Şubat'la ilgisi yok. Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Başbakanlık Güvenlik İşleri Başkanlığı'nın ayrı ayrı yazıları dahilinde çağrılmışlardı.
– “Adaletli yargılama yapılıyor” diyorlar; soruşturmayı yürüten, ilk ifadeleri alan, iddianameyi hazırlayan ve yargılayan; polisler-savcılar-hakimler FETÖ mensubu çıktı. Keza… Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse de FETÖ'den tutuklu…
Bitmedi…
HANGİ ADALET
Madem… “Adaletli yargılama” yaptıklarını söylüyorlar; Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanları neden yasa gereği Anayasa Mahkemesi'nde değil de, 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor? “Dosya Anayasa Mahkemesi'ne gitmelidir” diye mütalaa veren Savcı Levent Savaş niye görevden alındı?
Hangisini yazayım…
– “Balans ayarı yaptık” sözünü Orgeneral Çevik Bir değil, bir gazeteci söylemişti.
– Mesut Yılmaz, Şevket Kazan, Meral Akşener, Hasan Ekinci vs. tanıklık yaparak 28 Şubat'ın darbe olmadığını söyledi. Sadece Tansu Çiller “darbe” dedi; o da MGK kararlarını TBMM'de Başbakan Erbakan'a “boncuk boncuk terleterek” imzalatan kişiydi!
– FETÖ'den tutuklu Hakim Bilgili'nin bazı tanıkları tehdit ettiği ortaya çıktı.
Aslında…
Açın bakın Ergenekon iddianamesini…
Açın bakın Balyoz iddianamesini…
Hep aynı savcı “çalışmasını” göreceksiniz. Ki 28 Şubat'ta da aynı “çalışma tarzı” oldu: Savcılığın soruşturma sürecinde, sanıkların lehine olabilecek hiçbir belgeyi toplamadığı, iddianameye dahil etmediği; ve aksine görmezlikten geldiği ortaya çıktı.
İddianamede…
28 Şubat 1997'de MGK'da alınan kararlar yoktu! Yani, 28 Şubat kararları yok sayılarak 28 Şubat iddianamesi hazırlanmıştı!
İddianamede…
Başbakan Erbakan'ın 28 Şubat kararlarına ilişkin hükümet direktiflerinden; İçişleri ve Adalet Bakanlığı genelgelerinden; MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün irticai faaliyetler raporlarından; Erbakan ve Çiller arasındaki protokolden; Erbakan'ın Resmi Gazete'de yayınlanan istifa dilekçesinden ve gerekçesinden tek kelime söz edilmiyordu!
En vahimi ise savcılığın kimi sanık beyanları ile yazılı belgelerdeki bazı ifadeleri çarpıtarak iddianameye koymasıydı…
ÖNYARGILI GÖRÜŞLER
28 Şubat Davası'nda 101 duruşma yapıldı.
Odatv Haber Müdür Müyesser Yıldız, 101 celsenin 98'sini takip etti.
Hadi izlemiyorlar; tek medya organı çağırıp sormuyor Müyesser'i; “duruşmalarda ne oluyor” diye?
Keza… 28 Şubat hakkında söylemediğini-yazmadığını bırakmayan yandaş medyadan duruşmaları takip eden bir kişi yok. Buna rağmen inatla önyargılı bakıyorlar davaya.
O kadar bilgileri yok ki… Duruşmaların nerede yapıldığını bile bilmiyorlar; Ankara Adliyesi'nde görülen davanın Sincan'da yapıldığını söylüyorlar. Savcı isimlerini bile yanlış yazacak kadar davayla ilgileri yok!
Ve fakat:
Yandaşları okuyup- dinleyen Başbakan Binali Yıldırım, duruşması bitmemiş davayla ilgili diyor ki: “Hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın!”
Duruşmalar sürüyor, ve Başbakan hükmü açıklıyor! Yazık.
Oysa… Davada son sözünü söylemeyen 10 kişi var. Savunmaları 12-13 Mart'ta alınacak. Peki…
Böyle bir dava ve yargılama sonucunda (ölümler nedeniyle sayıları azalan) 99 kişi hakkında ne kararlar verilecek? Savcı, 60 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet istedi! Çoğu yaşlı olduğu için bu karar “idam” cezası niteliğinde olacak.
Ne acı:
Mehmetçik'in Afrin başarısının önemli nedeni de yerli silahlarımız. Bu silahların yapım emrini verenler ise 28 Şubat'ta yargılananlar! Erdoğan isterse bunu İHA yapan dünürü Özdemir Bayraktar'a sorabilir. Milli Görüşçü olmasına rağmen 28 Şubat sürecinde askerlerle nasıl rahat çalıştıklarını anlatır…
Önyargılı, intikamcı bakıştan ne zaman kurtulacağız?