Politika

ERDOĞAN BDP'YE SERT ÇIKTI HATAY (A.A)

31 Temmuz 2010 16:37
-ERDOĞAN BDP'YE SERT ÇIKTI HATAY (A.A) - 31.07.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''(BDP) Çıkıyor, bir konvoyla beraber Dörtyol'a gelecekmiş. Ne yapacaksın sen Dörtyol'a gelip? Sen polis misin, güvenlik gücü müsün? Sana mı kaldı bu iş? Bırak ilgililer yapsın bunu. İlgililer yapsın, sen işine bak'' dedi.  Erdoğan, partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Hatay'ın Türkiye'nin ve dünyanın gözbebeği olduğunu söyledi. Dünyanın neresine gittiyse orada Hatay'ı anlattığını ifade eden Erdoğan, dünyada eşi benzeri olmayan bir hoşgörü şehri olan Hatay'ın farklılıkların kardeşlik içinde yaşadığı, dayanışma içinde yaşadığı örnek bir şehir olduğuna işaret etti. Hatay'daki Habib-i Neccar Camisine ismini veren kişiden Yasin suresinde bahsedildiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Habib Neccar, bizim peygamberimizden önce, İslam'dan önce yaşamış, bir Hristiyan'dı, değerli bir Hristiyan'dı. Habib-i Neccar Camisi, Anadolu'da yapılmış ilk camidir ve çok ilginçtir, caminin adını taşıdığı kişi bir Hristiyan'dır. İşte biz böyle bir medeniyetin mensuplarıyız. Bin yıldır bu topraklarda, camiler, kiliseler, havralar aynı sokak içinde, yan yana, barış içinde var oldular. Komşumuza hangi dinin mensubudur diye bakmadık. Arkadaşlarımızın mezhebini soruşturmadık. Kimseyi etnik kökeniyle değerlendirmedik. Herkesi önce insan olarak gördük, herkesin temel haklarını kutsal bildik, her türlü farklılığı zenginlik olarak kabullendik.'' -''HİÇ KİMSE ÖFKEYLE HAREKET ETMESİN, ŞİDDETE BAŞVURMASIN''- Erdoğan, Hatay üzerinde bugünlerde bazı oyunlar oynanmak istendiğini belirterek, Dörtyol'da bir polis otosuna düzenlenen saldırıda 4 polisin şehit edildiğini hatırlattı. Erdoğan, polisin, askerin ve tüm güvenlik güçlerinin hainleri bulmak noktasında son derece özverili şekilde çalıştığından herkesin emin olmasını istedi.  Terörün bugüne kadar hiçbir emelini gerçekleştiremediğine işaret eden Erdoğan,      "Bundan sonra da Allah'ın izniyle gerçekleştiremeyecek. Hiçbir hedefine ulaşamayacak" dedi.  Terör örgütünün, gençleri sokağa dökmek, milleti galeyana getirmek ve arbede istediğine dikkati çeken Erdoğan, ''İşte onun için, öfkesine hakim olamayıp sokağa dökülen, camı çerçeveyi indiren, polis araçlarına, karakollara dahi ateş açanlar, polis araçlarını ateşe verenler sivil araçları ateşe verenler terör örgütünün tuzağına düşüyorlar. Öfke gelir, göz kararır. Öfke gider, yüz kızarır'' dedi.  -''BU TUZAĞA DÜŞMEYİN, BU OYUNA GELMEYİN''- Erdoğan, bu günlerin gelip geçeceğini ve bin yıldır olduğu gibi yine yüz yüze bakılacağını, bin yıldır olduğu gibi, ebediyen bir arada yaşanacağını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Ben, Hataylı kardeşimin, Hatay'ın ilçelerindeki tüm kardeşlerimin, tüm vatandaşlarımın uyanık olmasını, dikkatli olmasını rica ediyorum. Tekrar ediyorum: Terör örgütü, nümayiş olsun istiyor, halk sokağa dökülsün, hak hukuk tanımasın istiyor. Kesinlikle bu oyuna gelmeyelim. Terör örgütü sizin öfkelenmenizi, hiddetlenmenizi istiyor, lütfen sağduyudan ayrılmayın. Terör örgütü, sokakları bir çatışma alanına, bir kaos ortamına çekmek istiyor, lütfen bu tuzağa düşmeyin. Kim ki eline taşı alır, komşusuna, komşu sokağa, komşu mahalleye fırlatırsa, emin olun o kaybetmiştir, o terör örgütünün tuzağına düşmüştür. Kim ki komşusuna husumetle bakarsa, kem gözle bakarsa, o, terör örgütünün kirli senaryosunda figüran olmuştur. Bu oyuna gelmeyin. Güvenlik güçlerimiz, mülki amirlerimiz, valimiz, kaymakamlarımız, yerel idarecilerimiz gerekeni yapıyorlar. Lütfen hiç kimse kendisini polis yerine koyup, kendisini hakim savcı yerine koyup, öfkeyle hareket etmesin, şiddete başvurmasın.'' -''ALTINDAKİ KOLTUĞU SAĞLAMA ALMAK UĞRUNA SOKAKLARI GERMEYE DEĞER Mİ?''-   Erdoğan, terör saldırılarının, olayların zamanlamasına da dikkat çekmek istediğini dile getirdi ve Türkiye çok önemli bir halk oylamasının arefesindeyken saldırıların yapıldığını, olayların meydana geldiğini söyledi.  Başbakan, şunları söyledi:  ''Türkiye, geleceği adına, demokrasi adına, özgürlük adına çok önemli bir kararın arefesindeyken, birileri sokakları tahrik etmeye çalışıyor. Bu bir senaryodur sevgili Hataylı kardeşlerim, bu kirli bir oyundur, bu sinsi bir tuzaktır. Ne yazık ki, böyle bir dönemde, böyle hassas bir dönemde sağduyu çağrısı yapması gereken, ben sağduyu çağrısı yapması gereken, sorumlu açıklamalar yapması gereken muhalefete sesleniyorum: 'Siz tam tersine sokakları daha da kışkırtmanın peşindesiniz'. Geçen gün İngiltere Başbakanı buradaydı. Ne dedi biliyor musunuz? 'Biz terörle mücadeleyi muhalefetle beraber yaptık' dedi. İspanya Başbakanı aynı şeyi söyledi. Bizde ise muhalefet, 'İktidar yıpransın, ülke kaybetsin önemli değil, ama biz kazanalım' diye hesap yapıyor. Altındaki koltuğu sağlama almak uğruna sokakları germeye değer mi? Sırf şahsi hırslarını tatmin etmek uğruna, gençleri tahrik etmeye, kışkırtmaya değer mi? AK Parti'yi karalayacağım, AK Parti'yi suçlayacağım, itham edeceğim diyerek terör örgütünün oyunlarına gelmeye değer mi?'' -''BUNLARIN MANTIĞI ŞU: AK PARTİ KAZANMASIN DA, ÜLKEYE NE OLURSA OLSUN'' ''Terör örgütü Şemdinli'den vuruyor, Çukurca'dan vuruyor, Reşadiye'den vuruyor, Samsun'dan vuruyor, Dörtyol'dan vuruyor; eş zamanlı olarak muhalefet partileri Ankara'dan taarruza geçiyor'' diyen Erdoğan, BDP'nin, sağduyu çağrısı yapması gerekirken, Dörtyol'daki olayları adeta fırsat bilerek, bunu kendisini için bir ranta çevirmek gayesiyle, gerginliği artıracak sorumsuzca açıklamalar, sorumsuzca eylemler yaptığını ifade etti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çıkıyor, bir konvoyla beraber Dörtyol'a gelecekmiş. Ne yapacaksın sen Dörtyol'a gelip? Sen polis misin, güvenlik gücü müsün? Sana mı kaldı bu iş? Bırak ilgililer yapsın bunu. Sen demokratik yollardan iktidara gelmenin yolunu ara, antidemokratik yollardan değil.  MHP, Dörtyol'daki gerginliği bir fırsat gibi görüyor. Buradan kendisine rant devşirmenin fırsatçılığına girişiyor. CHP, gerginliği yatıştırmak yerine, bu kargaşadan, bu kaostan ne koparabilirim diye o da meseleye bakıyor, sokakları daha da tahrik etme gayreti içine giriyor. Bunların mantığı şu: 'AK Parti kazanmasın da, ülkeye ne olursa olsun. AK Parti başarılı olmasın da, millete ne olursa olsun. AK Parti yıpransın da, bu ülke, bu millet kaybederse kaybetsin'. Ben de bunun tam tersini söylüyorum. Hatay'dan, Hataylı kardeşlerimin içinden söylüyorum: Şehidimin bir damla kanına, bir karış vatan toprağına bırakınız iktidarı, bütün varlığımızı feda etmeye hazırız. Biz buyuz. ama bu terör 26 yıldır bu ülkede var. Bunun 7 yılında biz iktidardayız. Peki 19 yılda bu terör ne oldu?''