Politika

ERDOĞAN: AK PARTİ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURMAZ  SİVAS (A.A)

24 Ağustos 2010 22:10
-ERDOĞAN: AK PARTİ TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURMAZ  SİVAS (A.A) - 24.08.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti iktidarı hiçbir terör örgütüyle masaya oturmaz, pazarlık yapmaz, müzakere etmez. Terör örgütünün son dönemde eylemsizlik kararı almasını, sanki bir müzakerenin ve anlaşmanın sonucuymuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Açık söylüyorum, bu bir yalandır, iftiradır'' dedi. Erdoğan, partisinin Hükümet Meydanı'nda yapılan mitinginde konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün bir televizyon programında kendisini savunduğunu ifade eden Erdoğan, ''SSK'ya nasıl terör örgütü mensuplarını aldıklarını anlatıyor. Kendisi Genel Müdür ya, bunları nasıl aldığını anlatıyor. Neymiş efendim, 'bu örgüt üyeleriyle bir tanışıklığı yokmuş, hükümlü kadrosundan bunları işe almış. Hükümlü kadrosundan.' Başka hükümlü yok muydu onları alsaydın. Niye onları almıyorsun da terör örgütü mensuplarını alıyorsun?'' diye konuştu. Kadrolaşmanın, CHP'nin genlerine işlediğini öne süren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bir de kalkıyor bizi terör örgütüyle müzakere içinde göstermeye çalışıyorlar.  Yine yazıyor, çiziyorlar. Acaba bizden önce MHP, DSP, ANAP, bunlar, bölücü terör örgütünün başıyla görüşmediler mi? Kendileri görüşmez ama kim görüşür, istihbarı kurumlar görüşür, Adalet Bakanlığının yetkilileri görüşür ama görüşürler. Yani devletin ilgili kurumları onlarla bu tür görüşmeleri yapar.'' ''Sayın Bahçeli, Sayın Ecevit, Sayın Yılmaz, sizler onun idamının durdurulmasının altına imzayı koymadınız mı?'' diye soran Erdoğan, ''Bu idamın o zaman, olduğu halde, nasıl önlendiğini, nasıl ertelendiğini, kimler tarafından ertelendiğini benim milletim çok iyi biliyor'' dedi. CHP, MHP ve BDP'ye oy verenlere seslenen Erdoğan, ''Geliniz, elinizi vicdanınıza koyunuz ve darbe anayasasını ayaklarımızın altına alalım. Milletin anayasasına 'evet' diyelim'' şeklinde seslendi. 12 Eylül'de AK Parti'nin oylanmayacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Kim hangi teşkilatı yaparsa yapsın. Kim hangi kötülemeyi yaparsa yapsın. Şuna dikkat edin. Bunlar hiç anayasayı konuşuyor mu? Anayasanın içeriğinde ne var ne yok, dikkat ederseniz bunu hiç konuşmuyorlar. Başka şeyler konuşuyorlar. Çünkü darbe anayasasını savunacak yanları yok. Parlamentoda oy kabinine girmediler. Kürsüye çıktılar anayasayla ilgili metni konuşmadılar. Başka şeylerle meşgul oldular. 12 Eylül'de ben diyorum ki 'Sayın Kılıçdaroğlu kendi durumunu düşünsün'. Çünkü, ne olacak onu düşünsün. Sıkıntısı var. Çünkü yeni bir Türkiye uyanacak.'' Mitinge gelmeden önce Divriği Ulu Cami'de incelemeler yaptıklarını anlatan Erdoğan, 1228 yılında inşa edilen bu camiyi uzun bir aradan sonra kendilerinin ele aldığını, Kültür ve Turizm Bakanlığının çalışmaları neticesinde camiyi eski çehresine kavuşturacaklarını ve bir ata yadigarına sahip çıktıklarını söyledi. Özellikle gençlerden, Türkiye'deki ve bölgelerindeki tarihi eserleri ziyaret edip nasıl bir kültüre ve medeniyete sahip olduklarını görmelerini isteyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu eserlerin her biri bizi anlatıyor. Bu eserlerin her biri bizim köklü tarihimizi, şanlı geçmişimizi, sevgi medeniyetimizi anlatıyor. Bu eserlerin her biri, bu toprakların nasıl bir kültür, sanat ve bilim şehri olduğunu anlatıyor.'' Alandaki vatandaşlara ''yiğidolar'' diye seslenen Erdoğan, konuşmasında, ''Sivas bir yiğidini kaybetti' diyerek, helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu rahmetle andı.  Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, millet sevdası, memleket sevdası peşinde Hakk'a yürüdü. O gün sadece Sivas değil, Türkiye ağladı. Kendisini burada, memleketi Sivas'ta bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Mekanı Cennet olsun, Allah ondan razı olsun diyorum... Muhsin kardeşimizin, 12 Eylül zindanlarında yazdığı şiir, adeta bir ağıda dönüştü ve yüreklerimize nakşoldu. Muhsin kardeşim 12 Eylül'ü yaşadı, 12 Eylül'ün zulmünü yaşadı, işkencelerini yaşadı. Zaman zaman bir araya geldiğimizde bunu kendisiyle paylaşırdık ve bize de anlatırdı. Ben inanıyorum ki, bugün hayatta olsa, hiç tereddüt etmeden bu Anayasa değişikliğine 'evet' derdi. Nitekim, onun arkadaşları, onun takipçileri, onun hareketi sağduyunun, aklı selimin yanında yer aldı ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun hatırasına sahip çıktı. MHP Genel Başkanı, MHP yönetimi, vicdan sahibi ülkücülere, 'evet' diyen Ülkücülere 'zavallı' derken, 'uşak' derken, Büyük Birlik Partisi, haktan yana, adaletten yana, insanlıktan yana tavrını belirledi. Görüyorsunuz... Kendi arkadaşlarına baskı yapıyorlar, ülküdaşlarına baskı yapıyorlar, sanatçılara, sivil toplum örgütlerine, yazarlara, il başkanlarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına baskı yapıyorlar. Genel Başkan diyor ki 'kim ki bu değişikliğe evet derse hakkımı onlara helal etmeyeceğim.'  Bizi baskı yapmakla, bizi mahalle baskısı yapmakla suçlayanlar; yani CHP, yani MHP, yani BDP, asıl baskıyı millete kendileri yapıyorlar.'' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 27 Mayıs ve 12 Eylül'de hukukun siyasallaştığını söylediğini anlatan Erdoğan, ''27 Mayıs zeminini hangi zihniyet hazırladı? CHP zihniyeti. Belli oluyor zaten. Şu andaki CHP Genel Başkanı daha yeni siyasete soyunmuş belli. Zihniyetini konuşmuyor. Kendini konuşuyor'' dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Sayın Genel Başkan, tereciye tere satma. Bu millet her şeyi çok iyi biliyor. Benim milletim her şeyi çok iyi biliyor. CHP'nin yargıyı nasıl siyasallaştırdığını çok iyi biliyor. Yargının, CHP'nin nasıl arka bahçesi haline geldiğinden hiç söz etmiyor. Bunu şahsım olarak ben yaşadım, ben. Bana cezayı kesen Yargıtay'daki üst dairenin mensuplarının, daha sonra CHP'nin üst kurullarında nasıl yer aldıklarını çok iyi biliyoruz. Sen kime anlatıyorsun? Onların zihniyetlerini de çok iyi biliyoruz.  Evet, yargının siyasallaşması tehlikelidir. O zaman gel sen de bu Anayasa değişikliğine 'evet' de. Evet, doğru söylüyorsun. Tuzun kokması iyi değildir. Öyleyse gel, sen de 12 Eylül'de 'evet' de.''