Politika

Erdoğan ağzını bozdu!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan ve CHP lideri Deniz Baykal'ı 'bozacı-şıracı' ilişkisi içinde olmakla suçlayarak, sert bir dille yüklendi. Erdoğan, CHP'ye

14 Eylül 2008 03:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan ve CHP lideri Deniz Baykal'ı 'bozacı-şıracı' ilişkisi içinde olmakla suçlayarak, sert bir dille yüklendi. Erdoğan, CHP'ye SPK ile ilgili iddiaları nedeniyle, "İspatlamayan şerefsizdir, alçaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Şişli İlçe Kongresi’nde gündeme ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Doğan Grubu'nun iftira kampanyasının sebeplerini anlatıyorum. Onlara da sesleniyorum. Çıkın ya iftiraları ispatlayın. Ya da derdinizin ne olduğunu millete siz kendiniz anlatın. Bu fırsatı değerlendirmezseniz, ki değerlendirmediler, Ben anlatırım ki bir kısmını dün ben anlattım. Aydın Doğan dün gece ücretli kalemşörleriyle bir şeyler hazırlatmış alel acele...

Diyor ki "Biz Baykal'ın malvarlığını tam açıklamadığını iki sene önce yazdı. Siz bu konuların üstüne gitmediniz. Başka gazeteler gitti, biz gittik. Siz kerhan bunların siyasetteki yansımalarını yazıp geçtiniz. Sorarlarsa yazdık demek için. Kimseyi aldatmayın. Sonra arşivler sizi mahçup eder. Baykal'ın mal varlığını, sanki tam açıklamış gibi, benimkiyle karşılaştırdınız. Araştırmacı gazeteciliğin Baykal'a kadar mıydı yoksa?

Gaziantep Belediye Başkanı'nın dediklerini yayınladıklarını söylüyorlar. Asım bey Aydın Bey'in aracıları tarafından arandı. Daha sonra Asım Güzelbey, Aydın Doğan'ı aradı. Yarım saat konuştular. Doğan, Ben bu kadarını bilmiyordum diyor. Bunları neden yazmıyorlar. Koca koca manşetlerle attığınız iftiraları, sadece Radikal gazetezindeki özürle düzeltmiş mi sanıyorsunuz?. Bu nasıl düzeltme. Radikal diyor ki bu haberimiz yalandır. Ama aynı gün Milliyet yalancılıkla suçluyor. Hangisi doğdu? Önce iftirayı at. Sonra şimdi ekip kurduk, araştırıyoruz de..Yeraltı patlama araştırması mı yapıyorsun? Cevap hakkı muhatabın cevabını olduğu gibi yayınlarsın. Ondan sonra varsa kanıtın yayınlarsın.

Kaçak kâğıt meselesine gelince, kontrol edemediğiniz medyanın gündeme getirdiği iddialardan sonra SPK bu iddiaları doğruladı. Bana cevap vermeyi bırakın da, SPK'ya ve küçük ortaklarınıza bunun doğru olup olmadığını açıklayın.

‘Baykal aynaya baksın’

CHP'ye de şunu söylüyorum: SPK başkanına verilmiş bir talimatım yoktur. Bunu ispat edemeyen alçaktır, şerefsizdir. Bu kadar açık söylüyorum. Tayyip Erdoğan'ı bu tezgahlar içerisinde göremezsiniz. Baykal aynaya baksın ondan sonra konuşsun. . Bozacı şıracı ilişkisine girdiler.

Kalkmış bir de benimle televizyonda tartışma istiyor. Gazetelerine ve televizyonlarına reyting mi sağlamak istiyorsun? İnsan hiç mi yerini bilmez. Ar damarın bu kadar çatladıysa ben ne yapayım? Bu kadar mıydı diyorlar dün söylediklerim için. İnsan olana yerin dibine batmak için çok bile. Karşılığında duyacaklarınızı hesaplayarak cevap verin. Bizim namusumuzu haysiyetimize iftira atanlara da mı cevap vermeyeceğiz? Hakarete varmayan her türlü eleştirinin başımızdan üzerinde yeri var.

‘Anlayana sivrisinek saz…’

Köşe yazarı bana utanmaktan bahsediyorsa bu laflarım az bile! Ne söylesem fayda etmez. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Yerin kulağı var. Söylediklerinizi duyuyoruz. Bizi takibe mi aldınız diyorlar. Ama kimin kimi takibe aldığı belli."

"Bizim namusumuza laf atanlara da mı cevap vermeyeceğiz? Namus ve şerefe laf atmayan her eleştiriye başımız üstünde yeri var. İftiraya eyvallah demeyiz. Onlar kendi dertleriyle uğraşsın biz işimize bakalım. Biz işimize bakıyoruz.

Yandaş medyamızın olduğundan bahsettiler. Öyle bir medya olsaydı söylemekten çekinmezdim. AKP'nin görüşünü savunan medya grupları olabilir, onlara da karışmam…”