İnternette yayın yapan haftalık sinema dergisi Arka Pencere’nin geleneksel Altın Kestane Ödülleri sahiplerini buldu.
Yerli filmleri “en fena” ölçütüyle değerlendiren 8. Altın Kestane Ödülleri, 23 sinema yazarı ve kültür-sanat gazetecisinden oluşan Büyük Jüri’nin oylarıyla belirlendi. Rasim Ozan Kütahyalı ve Nagehan Alçı, "Adam mısın?" adlı filmdeki performansları sayesinde "en fena" ödüllerini kazanmayı başardı.
Ödül açıklamasında yer alan ifadeler ve ödül kazanan iki isme dair yorumlar şöyle:
Arka Pencere olarak sekiz yıl önce yıl boyunca gösterime giren yerli filmler içindeki 'en fenalar'ı ayrı bir değerlendirmeye tabi tutmayı ve ödüllendirmeyi kararlaştırdığımızda, temel ilgi alanımızın 'gecekondular' değil 'saraylar' olduğunu da ilan etmiştik. Rekor sayıda yerli yapımın ticari gösterime girdiği 2016'ya da bu gözle baktık. Küçük bütçeli yapımları, nice kusurları olsa da değerlendirmeye almadık ve yedi yıldır yaptığımız gibi bu yıl da 'görkemli fiyaskolar'a odaklanmaya çalıştık. İşte sonuçlar...
En Fena Kadın Oyuncu: Nagehan Alçı - Adam Mısın!
"Adam Mısın!"ın eş kontenjanından oyuncusu Nagehan Alçı, o nobran kalabalık ve harala gürele içinde 'bataklıkta açan nilüfer' olmayı hedeflemişse de sonuç kendisi için oyunculuk hezimetinden öteye geçemedi. Televizyon tartışma programlarında yıllardır kılıktan kılığa giren bir gazetecinin bu kez 'kendisini' bir türlü canlandıramaması, büyük soru işaretleri yarattı, hayretler uyandırdı. Alçı, tanım kaldırmaz performansıyla, "Emicem Hospital"ın Wilma Elles'i ve "Hesapta Aşk"ın Derya Şensoy'u gibi rakibeleri arasından kolayca sıyrılmayı başardı. Kendisini, sinema alanındaki bu ilk ödülünden ötürü bir kez daha kutluyor, başarılarının daim olmasını diliyoruz.
En Fena Erkek Oyuncu: Rasim Ozan Kütahyalı - Adam Mısın!
Filmin adı dört dörtlüktü, set adeta ev havasındaydı, rol arkadaşları tam takımdı, belli ki yönetmen "Bana kütük de getirseniz oynatmayı beceririm" garantisi vermişti ama Kütahyalı'nın kendisini rolüne bir türlü kaptıramadığı, havaya giremediği çok belliydi. ROK, Ertem Şener'in, Ahmet Çakar'ın, Sinan Engin'in, Abdülkerim Durmaz'ın kimi sahnelerde yakalayabildiği 'çılgınca deneysel' oyunculuk gücünden hiç ama hiç nasiplenmediğini kameraya sürekli 'ışığa yakalanmış tavşan' gibi bakarak fazlasıyla kanıtladı ve Altın Kestane'sini hiç zorlanmadan cebe indirdi. Bu ödülün sinema dünyasından Kütahyalı'ya yeni tekliflerin önünü açmasını umut ediyoruz.