Gündem

Emin Çölaşan: Silivri nöbetleri artık iyice cıvıdı

"Giyinen kuşanan, takıp takıştıran kadınlı erkekli birileri eline bir tabure alıyor, nizamiye kapısı önünde fotoğraf çektiriyor"

24 Aralık 2015 18:50

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, MIT TIR’ları haber ve görüntülerini yayımladıkları gerekçesiyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’e destek olmak için başlatılan Silivri Cezaevi önündeki Umut Nöbeti için “Artık iyice cıvıdı” dedi.

Yazısında “Bu işi kimin ayarladığını bilmiyorum ama orada boy gösterenlerden bazılarının geçmişini, bu iktidara nasıl yalakalık yaptıklarını çok iyi biliyorum” ifadelerine yer veren Çölaşan, “içlerinde yıllarca AKP’nin ve cemaatin askeri olarak görev yapanların olduğunu” söyledi.

Emin Çölaşan’ın Sözcü’de “Silivri nöbetleri cıvıdı” alt başlığıyla yayımlanan (24 Aralık 2015) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Sevgili okuyucularım iki gazetecinin, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması kamuoyunda büyük tepki yarattı.

Bir süre sonra onların içinde bulunduğu Silivri Cezaevi önünde gazeteciler tarafından sembolik nöbet tutulmaya başlandı.

İlk nöbeti gazeteci abimiz Mete Akyol tuttu.

Sonra bir baktık ki herkes nöbet sırasına girmiş.

Giyinen kuşanan, takıp takıştıran kadınlı erkekli birileri eline bir tabure alıyor, nizamiye kapısı önünde fotoğraf çektiriyor, çekim bitince haydi bana eyvallah deyip gidiyor.

Ertesi gün gazetelerde boy boy fotoğraflar…

“Nöbet sırası dün falancada idi” başlıklı, fotoğraflı haberler!

* * *

İçlerinde düzgün insanlar vardı. Yaşanan faşist baskılara gazetecilik yaşamları boyunca karşı çıkmışlardı…

Ama bir de başkaları vardı ki süslenip püslenip geliyorlar, son model kışlık giysilerini sergiledikten sonra gidiyorlardı.

Çoğunun ismi bizim meslekte unutulmuştu.

İçlerinde yıllarca AKP’nin ve cemaatin askeri olarak görev yapanlar vardı.

Onlar için önemli olan gazetelerde ve ekranlarda bir gün olsun isimlerinin geçmesi, fotoğraflarının çıkması idi.

* * *

Silivri nöbetleri artık iyice cıvıdı. Bu işi kimin ayarladığını bilmiyorum ama orada boy gösterenlerden bazılarının geçmişini, bu iktidara nasıl yalakalık yaptıklarını çok iyi biliyorum.

Şimdi fırsat bu fırsattır, ismim geçsin diye nöbet tutanların bir bölümü, geçmişte siyasi sabıkası kabarık olan kimselerdir.

Dönekler, liboşlar, yalakalar, ucuz reklamcılar, dün ak dediğine bugün kara diyenler, ne ararsanız içlerinde var.

Bu nöbet işi ya adam gibi, günümüze kadar sağlam durmuş gazetecilere devredilmeli, ya da bir an önce sonlanmalıdır.

Gazetecilik kimsenin, hele bu gibi “İki dakikalık nöbetçilerin” reklam kapısı değildir.

Buna izin verilemez.