Politika

Eker: Vatandaşla konuşmamızdan rahatsız olanlar var DİYARBAKIR (A.A)

07 Ocak 2012 20:32
-Eker: Vatandaşla konuşmamızdan rahatsız olanlar var DİYARBAKIR (A.A) - 07.01.2012 - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''Bizim hükümet olarak orada (Uludere) vatandaşlarımızla irtibat kurmamızdan, onların diliyle konuşmamızdan rahatsız olanlar var. Oraya gidelim, vatandaşlarla görüşelim, Kürtçe konuşalım istemiyorlar'' dedi. Bakan Eker, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Diyarbakır Şubesini ziyaret etti. Vakfın çalışmalarıyla ilgili bilgi alan Eker, burada yaptığı açıklamada, İHH'nın gerek Türkiye gerekse uluslararası ölçekte çalışmalarını takip ettiklerini ve izlediklerini söyledi. Evrensel insani değerlere yaslanan ve evrensel düşünceyle vicdanı rahatsız eden bir sorun varsa İHH'yı orada gördüklerini kaydeden Eker, bu manada insanlığın ortak vicdanını tezahür ettiği bir cemiyet, bir sivil toplum kuruluşu olduğunu bildirdi. İHH'da insanların bir şey almak için değil, vermek için çalıştığını, insanlığın ortak sesi olmak için var olduklarını anlatan Eker, çalışmalarını takdirle izlediklerini ve bu kutlu çabayı desteklediklerini kaydetti. Eker daha sonra beraberinde Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu ile AK Parti Kayapınar ilçe Başkanlığının Kaplan City Düğün Salonunda düzenlenen 2. olağan kongresine katıldı. Eker kongrenin açılışında, geçen hafta Türkiye'nin Şırnak'ın Uludere ilçesinde 35 vatandaşın hayatını kaybettiği bir olayı yaşadığını, orada hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dilediklerini söyledi. Bunun büyük bir acı ve trajedi olduğunu ifade eden Eker, içlerinde çocuk yaşta gençlerin de bulunduğu 35 canın bu şekilde hayatını kaybetmesinin büyük bir üzüntü kaynağı olduğunu ifade ederek şöyle dedi: ''Hükümet olarak en başından itibaren meselenin bir kasıt olamayacağını, bir eksik, hata, yanlış varsa araştırılacağını ve neticesine göre de karar verileceğini söyledik. Geride kalanların acılarını paylaşmak üzere de hükümet olarak ilk günden itibaren vali, milletvekilleri, kaymakam ve sonrasında da Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ben ve Diyarbakır milletvekilleri ile oraya gittik. Bizim hükümet olarak orada (Uludere) vatandaşlarımızla irtibat kurmamızdan, onların diliyle konuşmamızdan rahatsız olanlar var. Oraya gidelim, vatandaşlarla görüşelim, Kürtçe konuşalım istemiyorlar. Terör örgütü ve onun uzantıları orada bir tezgah düzenlediler. Tehditler savurdular. 'Buraya taziyeye gelmesinler', 'herkes silahlı' dediler. Bir takım afişler vesaire asıyorlar. Biz oraya gideceğiz. Onlar da bir takım senaryolarını tezgahlarını uygulamayla başlayacaklar. Biz o tezgaha gelmeyiz.  Biz oraya acı çeken, evladını, eşini, kardeşini kaybeden vatandaşlarımızın derdine ortak olmak, acısını paylaşmak için gittik. Bizim bu bölgenin kültürüne uygun olarak taziyemizi evde yapma kararı aldık. Taziye sahipleri eve gittiler. Biz de taziyemizi yaptık, dualarımızı okuduk. Vatandaşlarımız da bizleri bağırlarına bastılar. Zaman kısıtlı olmasına rağmen bize sofra kurdular. Başbakanımız da taziye sahipleri ile telefonda görüştü. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'çadır tiyatrosu kurdular, gerçek taziye sahipleri ile görüşmediler' diyor. Hazin olan bu. Sayın Kılıçdaroğlu, terör örgütünün yandaşları ve onların uzantıları orada bir senaryo yazdılar, sen de o tiyatronun figüranı oldun. Hangi sloganlarla o çadıra girdin de çıktın? Bunu milletimizin taktirine bırakıyorum.''