KCK Yürütme Kurulu üyesi Duran Kalkan, Abdullah Öcalan’ın BDP heyetine esirlerin serbest bırakılmasına dönük çağrısının iki tarafa da yapıldığını belirterek, demokratik sürecin ilerlemesi halinde buna kapalı olmadıklarını, ancak tek taraflı olarak kimsenin kendilerinden bunları beklememesi gerektiğini söyledi.
Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Kalkan, çözüm için bir kararlılık olduğunu ama henüz değil sonuç, başlangıç aşamasına dahi gelinmediğine dikkat çekti.
Ellerindeki esirlerle ilgili olarak da konuşan Kalkan şunları dedi: “Bu esaretler sadece semboliktir. Yani tutuklamanın sadece devletin yetkisinde olmadığını göstermek istiyoruz. Bu bakımdan mevcut olanları da çok tutalım, suçludurlar, bizim esirlerimiz olsunlar dediğimiz yoktur. Ama karşılığı var bunun. KCK operasyonu adı altında binlerce insan sorgusuz sualsiz yıllarca tutulurken, hangi barıştan hangi demokratik çözümden, hangi demokratik siyasetin işlerliğinden söz edebiliriz?
Eğer gerçekten bir yumuşama, demokratik siyasete işlerlik kazandırılacaksa bu, demokratik siyasetin özgürlüğü ortamında olur. Demokratik siyasete özgürlük olsa, binlerce KCK ya da BDP’li olarak insanlar tutuklanmış olmaz, bırakılır. Deniliyor ki, silah sussun, siyaset konuşsun. Siyaseti konuşturmayan AKP oldu.
AKP’nin yaklaşımı çözüm yaklaşımı değil, sadece kelime olarak ‘çözüm’ diyor. Yani neyi çözecek? PKK’yi mi çözecek, İmralı’yı mı çözecek. Yoksa Kürt sorununu mu çözecek, faşist milliyetçi histeriyi mi çözecek, o belli değil. Ciddi bir çözüm yaklaşımı yok.
PKK gitsin sorun çözülsün deniyor. PKK sorun falan değil. PKK bir sorunun ortaya çıkardığı bir güç ve bir çözüm gücü. Soruna çözüm arıyor. Sen çöz, PKK mevcut PKK olmaktan çıkar. Çözmezsen ne yaparsan yap PKK’yi değiştiremezsin.”