Dünya

Dünyanın en güçlü kadını zorda

Forbes dergisinin dünyanın en güçlü kadını seçtiği Almanya Başbakanı Angela Merkel, siyasette kendisine...

27 Ağustos 2011 03:00
T24 - Forbes dergisinin dünyanın en güçlü kadını seçtiği Almanya Başbakanı Angela Merkel, siyasette kendisine destek olan eski Başbakan Kohl tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Merkel hükümeti zor günler geçiriyor.



Forbes dergisi tarafından dünyanın en güçlü kadını seçilen Almanya Başbakanı ve Hrıstiyan Demokrat Birlik partisi lideri Angela Merkel ekonomik krizde olan Euro Bölgesi ülkelerinin kurtarılması için izlediği siyaset ve dış politikadaki tutumu nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu.

Deutsche Welle'nin haberine göre, Merkel'in siyasette yükselmesine destek olan eski Başbakan Helmut Kohl, Internationale Politik adlı dergiye verdiği mülakatta, “hükümetin siyasi pusulasını kaybettiğini” belirtti. Hükümetin siyasi çizgisi ile bir çok şeyi riske attığını savunan Kohl, artık Almanya'nın ne içte ne de dışta büyük bir ülke olmadığını ifade etti.

Kohl, dolaylı olarak Merkel'i yönetim iradesine sahip olmamakla suçladı. Hrıstiyan Demokrat politikacı, NATO'nun Libya'ya yönelik operasyonuna ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada, Almanya'nın çekimser kalmasını ve Almanya ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde gerileme yaşanmasını da eleştirdi. Kohl zorunlu askerlik hizmetinin kaldırılmasını bir hata olarak değerlendirdi.


Merkel'in yanıtı

Kohl'ün hükümetin dış politikasına ilişkin eleştirilerini reddeten Başbakan Angela Merkel ise Süddeutsche Zeitung'a yaptığı açıklamada, “Her dönemin kendine özgü zorlukları vardır” dedi. Merkel, “Hrıstiyan Birlik partileri-Hür Demokrat Parti koalisyonunun bu dönemde karşılaşılan zorlukları aşmak için Avrupa ve dünyadaki ortaklarıyla birlikte kararlılıkla çalıştığını” sözlerine ekledi.

Merkel'i destekleyen Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere, Kohl'ün eleştirilerini reddetti. De Maiziere, Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte, eski siyasetçilerin görüşlerini ciddiye aldığını ancak bu görüşlerin bire bir günümüze uyarlanamayacağını belirtti.

Buna karşılık Alman Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz, Sosyal Demokrat Parti milletvekili Hans-Ulrich Klose ile birlikte “Internationale Politik” adlı dergi için kaleme aldığı makalede, Hrıstiyan Birlik partileri-Hür Demokrat Parti hükümetinin dış politikasını eleştirerek, Batılı değerlerden uzaklaştığını savundu.

Polenz ve Klose, Almanya'nın Rusya ve Çin gibi Batılı değerleri neredeyse hiç dikkate almayan ülkelerle stratejik ortaklıklar kurmaya çalışmasını eleştirdi. Siyasetçiler, NATO'nun Libya'ya yönelik operasyonuna Almanya'nın katılmamasını bir hata olarak değerlendirdi.


Muhalefetin tavrı

Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti de Kohl'un dış politika konusundaki görüşlerine katılıyor.

Partinin Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Rolf Mützenich, Alman hükümetinin Libya'ya operasyon konusunda çekimser kalmasının yanı sıra bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını reddetmesinin, hükümetin Almanya'nın ortağı olan ülkelerden farklı bir siyaset izlediğini gösterdiğini söyledi.

Yeşiller partisi de Kohl'ün eleştirilerinin, Merkel'in başbakanlığı döneminin sona ermekte olduğunun bir işareti olduğunu savundu.


Wulff'dan Avrupa Merkez Bankası'na eleştiri

Kohl'un röportajının yayınlandığı gün Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un Lindau'da Nobel Ekonomi Ödülü sahiplerinin katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada Avrupa Merkez Bankası'nı eleştirmesi de tartışma yarattı.

Wulff, konuşmasında “Bazı ülkelerin devlet tahvillerinin Avrupa Merkez Bankası tarafından büyük miktarda satın alınmasının siyasi ve hukukî açıdan düşündürücü olduğu kanâatindeyim” dedi.


Hrıstiyan Birlik partilerindeki tartışmalar

Cumhurbaşkanı Wulff'un bu eleştirisi Hrıstiyan Demokrat Birlik partisinden bazı siyasetçiler tarafından desteklendi.

Hükümetin ekonomik krizde olan Euro Bölgesi ülkelerini kurtarmak için izlediği siyaseti eleştiren Hrıstiyan Demokrat milletvekili Wolfgang Bosbach, euro kurtarma paketinin kapsamının genişletilmesi planlarına karşı çıkıyor.

Bosbach, hükümetin aldığı bir kararın milletvekilleri tarafından sorgulanmadan onaylanmasının beklenmesini eleştiriyor.


Merkel için kritik süreç

Euro kurtarma paketine ilişkin tasarının 23 Eylül'de Alman Meclisi'nde onaylanması bekleniyor. Ancak 7 Eylül de Merkel açısından önem taşıyan bir tarih. Zira 7 Eylül'de Federal Anayasa Mahkemesi'nin Yunanistan'a yapılan yardımlar ve euro kurtarma paketine ilişkin kararını açıklayacak.

Hrıstiyan Sosyal Birlik partili Milletvekili Peter Gauweiler ile birlikte bazı akademisyenlerin açtığı davada, Almanya'nın Yunanistan'a yaptığı yardımın ve euro kurtarma paketine katkısının Alman Anayasası'na uygunluğu inceleniyor.

Alman Meclisi'nin yine 7 Eylül'de yapılan oturumunda ise Euro Bölgesi'ndeki ülkelerin durumu ele alınacak. Bu gelişmeler karşısında Başbakan Angela Merkel'in, 7-8 Eylül tarihlerinde Rusya'ya yapmayı ziyareti iptal ettiğini bildirildi. Hükümet sözcüsü Steffan Seibert, “konunun önemi başbakanın oturuma katılmasını gerektiriyor” dedi.