Kaçkar Dağları’ndaki Palovit deresinde yapılması planlanan yol nedeniyle dünyada benzeri bulunmayan şimşir ağaçları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Rize’de yayla yolu yapılması planlanan Palovit Vadisinin yanı sıra, Çamlıhemşin-Meydan yolu üzeri, Şimşirlik mevkisi ve Kito ormanlarında şimşir ağaçları yer alıyor. Çapları 8-32 santimetreye, boyları 8-10 metreye ulaşan şimşir ağaçları anıt özelliği taşıyor. Boyları ve kalınlıkları nedeniyle dünyada tek orman olma özelliği bulunan ağaçları yol planı tehdit ediyor. TEMA Vakfı Başkanı Ümit Gürses, Kaçkar Dağları Milli Parkı Uzun Devreli Gelişim Planı’nda Palovit deresi kenarından milli park dışında yer alan Pokut yaylasına, oradan da Hazindak yaylasında kadar uzanan 5 metre genişliğinde yol yapımının yer aldığını söyledi.
Gürses, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan milli park alanıyla ilgili şöyle konuştu:
“Bölge bilim adamlarının titiz çalışmaları sonucu korunması öncelikli bölge olarak tespit edilmiş. Eko-sistemi ile dünyada ender bulunan bölgelerden biri. Bu bölgelerde yapılacak çalışma bölgenin doğal dengesi göz önüne alınarak planlanmalı. Şimşir ormanları çok büyük bir milli servet. Bu ormanların tahribine yol açacak bir yol yapımını doğru bulamayız. Bunun önlenmesi yolunda çalışmalar yapıp ilgilileri uyaracağız. Sonuç alamadığımız taktirde yasal yola gideceğiz.”
TEMA Vakfı’nın planla ilgili geniş çaplı bir inceleme ve çalışma yürüttüğünü belirten Gürses, şöyle devam etti:
“Bölgede neler yapılabilir, neler yapılamaz bunu belirlemeliyiz. Çözümsüzlük düşüncesi içerisinde değiliz. Bazı yerlere yol yapımı ihtiyaç zaruret olabilir. Ancak böyle bir durumda çok doğru bir yol yapım tekniği kullanmak gerekir. Doğayı tahrip ederek yol yapıyorsak, bu son derece yanlıştır. Yola karşı değiliz, ancak doğal dengeyi bozacak sisteme karşıyız. Bir yere yol yaptığınız zaman sadece doğayı tahrip etmezsiniz. Aynı zamanda doğal yaşamı tahrip etmiş oluyorsunuz.”
Eko-sistemi bozmanın, bölgenin ekonomisini bozmak anlamına geldiğini ifade eden Gürses, “Dünya, eko-sistemi bozulduğu, bir yıkım noktasına geldiği için tehlike altında. Eğer bu eko-sistemi tamir edecek, rehabilite edecek çalışma başlamazsa dünya ekonomisi çökecektir. Çünkü dünya ekonomisi, sürdürülebilir bir eko-sisteme dayandırılmadıkça çökmeye mahkumdur. Bölgeye de bu anlamda bakmak gerekir. Kısa süreli gelirler için bölge büyük risk altında bırakılmamalı” dedi.