Gündem

'DTP siyasetin değil şiddetin diliyle konuşuyor'

DTP'lilerin gözaltına alınması üzerine parti yöneticilerinin tehdite varan açıklamalar yapması Kürt aydınlarının da tepkisini çekti

19 Nisan 2009 03:00
PKK'nın şehir kanadı KCK'ya yönelik operasyonlarda bazı DTP'lilerin de gözaltına alınmasının ardından parti yöneticilerinin tehdide varan açıklamalar yapması Kürt aydınlarının da tepkisini çekti.


Araştırmacı Mehmet Metiner, DTP'li Emine Ayna'nın 'altında kalırsınız' sözlerini 'aba altından silah göstermek' şeklinde yorumluyor. "Son dönemde oluşan algılara bakınca DTP ile PKK'yı birbirinden ayırmak güçleşiyor." diyen Metiner şunları söylüyor: "Herhangi birisine yönelik eylem, diğerini rahatsız eder. DTP, PKK'nın sosyolojik kitlesi üzerinde siyaset yapan bir partinin çok ötesinde. PKK'nın siyasal kanadında bir parti gibi davrandı. İçlerinde genel başkan yardımcıları, il başkanlarının olduğu tutuklamalar karşısında, DTP'nin şiddetle tepki göstermesinden daha doğal ne olabilir! Ancak DTP'nin gösterdiği tepki siyasetin dili değil. Siyaseti zorlayan bir dil. Şiddeti yedeğinde tutan bir siyaset anlayışını yerleşik hale getirdi."

Emine Ayna'nın aksine Ahmet Türk'ün operasyonun PKK'ya yönelik olduğunu ifade ettiğini vurgulayan Ümit Fırat ise, DTP ile PKK'nın aynı tabanda yükselmesine rağmen 'şiddet ile siyasetin' ayrışması gerektiğine inanıyor. Fırat, "Gözaltına alınanların bazıları aynı zamanda DTP'nin yöneticileri. DTP de, PKK ile aynı siyasi tabanı olduğunu itiraf ediyor. Ancak doğru olan legalite ile illegaliteyi ayırmaktır. DTP bir siyasi hareket olarak bu yolu seçmelidir. Bir savcı PKK'nın faaliyetleriyle ilgili takibat yapar. Burada anormallik yok." diyor.

Son operasyonları dünya dengeleri açısından değerlendiren Mahir Kaynak ise DTP'nin konjonktürü doğru okuyamadığını düşünüyor. Kaynak'a göre örgüt ile PKK lideri arasında çatışma yaşanıyor, şiddetin yanında duranlar ise hesap hatası yapıyor. Kaynak şunları söylüyor: "DTP, PKK'yı desteklediğini zaten açıkça gösteriyor. Ama Öcalan'ın onları desteklediğini zannetmiyorum. Çünkü Öcalan'ın örgütüne el konuldu. Öcalan tasfiye edildi; ama terör durmadı. O sırada Öcalan terörü bırakıp siyasi mücadele yapacağını söyledi ve tasfiye edildi. Hemen dediler ki, bize terör lazım. Onlar hazır bir örgütün üstüne oturdular. Şu anda da onu savunarak, o tabanı kontrol ediyorlar. Belki Öcalan onların kontrol etmesine imkân vermeyecekti." (Zaman)