T24 - Almanya Başbakanı Angela Merkel, terör örgütü PKK ile ilgili net bir çağrıda bulunarak, “Siyasi emeller barışçıl amaçlarla sağlanmalıdır. Biz kesinlikle terörizmi ve PKK’nın yaptıklarını onaylamıyoruz” dedi.
Merkel, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) tam üyeliği konusunda olumsuz mesajlar verdi ve imtiyazlı ortaklık ısrarını yineledi. Merkel, “Türkiye ile dostuz ama her zaman aynı fikirde olmayabiliriz. Üyelik müzakereleri tabi ki sürdürülüyor ancak sonu açık sürdürülüyor” diye konuştu.
Kıbrıs ve Ankara Protokolü konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşeceklerini belirten Merkel, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sürecin de pek kolay olmadığını gördüklerini de ifade etti. Hürriyet gazetesine konuşan Merkel, tarihi Türkiye ziyareti öncesi, Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. Berlin’deki Başbakanlık makamında açıklamalarda bulunan Merkel, ziyareti öncesinde çok kritik mesajlar verdi. 2006’dan bu yana ilk kez Türkiye’ye gideceğini söyleyen Merkel, şöyle konuştu:
İlk kez Türkiye
“Bu ziyaretten büyük mutluluk duyuyorum. İstanbul ile Avrupa Kültür Başkenti olan Essen arasında bu ziyaretle köprüler kurulacak. Ekonomik forumla ilişkiler geliştirilecek. Türk-Alman Üniversitesi için adımlar atılacak. Ziyaretimde ayrıca kilise temsilcileriyle biraraya geleceğim ve bir Alman okulunu ziyaret edeceğim. Ayasofya ve Sultanahmet gibi Türkiye’nin güzelliklerini dolaşacağım. Almanya’da 3 milyon Türk yaşıyor. 4 milyon Alman da her yıl Türkiye’ye turist olarak gidiyor. Yani ülkeler birbirine diğer ülkelerden çok daha yakın. Meclis’inizde gerekli düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz. Ardından Türk-Alman Üniversitesi de böylece çok daha çabuk hayata geçirilecek.
PKK ile ilgili net mesaj
Türkiye ile sadece NATO’da değil, terörle mücadelede de ortak işbirliği içindeyiz. Terörle mücadele hukuk devleti ilkeleri içinde yapılmalı. Biz kesinlikle terörizmi onaylamıyoruz, PKK’nın yaptıklarını onaylamıyoruz. Siyasi emeller kesinlikle barışçıl amaçlarla sağlanmalı.
İşte Merkel’in sorulara verdiği yanıtlar:
Türkiye’nin tam üyeliğine neden karşısınız, neden imtiyazlı ortaklık istiyorsunuz?
Tabi ki bizler göreve geldiğimizde Türkiye’nin başlayan müzakerelerine ahde vefa olarak bakıp, başlatılmış olduğunu kabul ettik. Ancak imtiyazlı ortaklık konusunda da görüşüm aynı. Ama bunu biraz açmak gerekiyor. Bu sadece ortaklık değil, AB ile Türkiye arasında iç içe geçmiş ilişkilerin bir yansıması. Toplam 35 müzakere başlığının mesela 27-28 tanesi beraber alınabilir başlıklardır. Bu imtiyazlılığı sağlar. Ama eğitim, araştırma, ekonomi, savunma, ortak güvenlik politikaları açısından tam üyelik olmadan, konumlandırılan ilişkiler sağlanabilir. Böylece bugünden daha kapsamlı bir ilişki olur.
İmtiyazlı ortaklık Türkleri AB’den soğutur, oryantasyonunu kaydırır, batıya yabancılaştırır şeklinde yorumlar yapılıyor. Türkiye’nin eksen değiştireceği konuşuluyor. Ne diyorsunuz?
Hayır Türkiye’nin eksen değiştireceğini ummuyorum. Dediğim gibi AB ile ilişkilerin sürmesini Türkiye’den bekliyorum. Mesela dış politikada Ortadoğu üzerine işbirliği eksenlerimizin ortak olduğunu gösterir. Bunlardan öte önümüzde cevaplanması gereken sorular ve görevlerimiz var. Mesela Türkiye ile konuşmamız gereken Kıbrıs ve Ankara Protokolü “Havaalanları ve limanların Rumlara açılması” konuları var. Bunları cevaplayalım. Tabii bu konuları Sayın Erdoğan ve Gül ile konuşacağız.
Başbakan Erdoğan daha önce Almanya’da asimilasyon konusunda Türklere dikkatli olmaları çağrısında bulunmuştu. Bu konudaki görüşleriniz nedir?
Asimilasyon yok
Burada Başbakan Erdoğan’ın ziyaretinde hem Alman hem de Türk öğrencilerin bulunduğu bir toplantıya katılmıştık. Toplantıda başörtüsü takanlara Almanya’da garip bakıldığı yönünde bir şikayetle karşılaşınca ben o zaman ‘Ben sizin de Başbakanınızım. Aynı Almanlar gibi Türkler de bana başvursun’ diye çağrıda bulunmuştum. Başbakan Erdoğan asimilasyondan bahsediyor, ama bunun burada ben dahil hiç kimse kesinlikle istemiyor. Evet arada kültür farkları var ama bizim buna saygımız da var. Doğrudur, dilimiz Almanca’dır, yasalarımız vardır. Ama beraber yaşayacağımız ortak paydalarda buluşmak ve bunları koramak bizim bakış açımızdır.
Almanya, Türkiye’ye karşı AB anlaşmaları paralelinde vize konusunu neden hala yumuşatmıyor. Bu konu Türk vatandaşlarında çok rahatsızlık yaratıyor.
Suçluların iadesi
Evet önemli olduğunun farkındayım. Şu an AB ile Türkiye arasında suçluların iadesi başlığı altında bu konu ele alındı. Vize konusunda sorun bu iade meselesi üzerinde de yoğunlaşıyor. Ama asıl nokta Türkiye’nin bazı dış sınırlarıyla ilgili güvenlik problemidir. Türkiye’nin İran, Irak, Gürcistan ve Suriye sınırlarının buralardan yasadışı geçişler (sızmalar) konusunda güvenli olduğuna dair bir inanış yok. Vize muafiyet kurallarına bakıldığı zaman vizenin tamamen kaldırılması yönünde bir net madde de zaten yok. O nedenle biz bu gezimizde Başbakan Erdoğan ile dış sınırlar konusunun güvenli olması konusuna da değinmek istiyoruz. Evet, Türkiye’den Almanya’ya her seviyeden çok aktif bir seyahat var ve bu çok güzel. Ama görüldüğü gibi vize konusunda daha zaman var.