Yaşam

Domuz kanı yok, yağı aranıyor

Sağlık Bakanlığı Türkiye'de satılan sigaraların filtrelerinde domuz kanı bulunmadığını açıkladı.

14 Nisan 2010 03:00
T24 - Sağlık Bakanlığı Türkiye'de satılan sigaraların filtrelerinde domuz kanı bulunmadığını açıkladı. Şimdi de domuz yağı aranıyor.

Sağlık Bakanlığı, yapılan incelemelerde sigara filtrelerinde domuz kanına rastlanmadığını açıkladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre sigara filtrelerinde ‘domuz kanı’ bulunduğuna yönelik haberler üzerine, Türkiye’de satılan çeşitli markalardaki sigara filtreleri laboratuvar tahlillerine sokuldu. Tahliller Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi laboratuvarlarında yapıldı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Yapılan incelemelerde, sigara filtrelerinde domuz kanına rastlanmamıştır. Ayrıca filtrelerde domuz kanı dışında, domuz yağı gibi diğer domuz ürünlerinin olup olmadığı konusundaki incelemeler de devam etmektedir. Bu incelemeler sonuçlandığında kamuoyu bilgilendirilecektir” denildi.

Sigarada domuz kanı tartışması, Sydney Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Simon Chapman’ın iddiasıyla başladı. Chapman, sigara filtrelerinde domuz kanından alınan hemoglobin maddesi kullanılabildiğini, domuz ürünleri konusunda hassas olan Müslüman ve Musevilerin bundan haberdar edilmesi gerektiğini savundu. Chapman’ın iddiaları Türk basınında da yankılandı.

Bunun üzerine Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Tütün Kontrolü Program Sorumlusu Dr. Toker Ergüder, Türkiye’de satılan sigaraların  domuz ürünü içerip içermediği bağımsız laboratuvarlarda incelenip sonuçlar açıklanıncaya kadar sigara satışının durdurulması gerektiğini savundu.

Tartışmalar sürerken Emekli Diyanet İşleri Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem ise  İslam’ın domuz etini haram kıldığını, sigara filtresinde domuz kanı bulunmasının bir anlam ifade etmediğini söyledi. Yeprem, bir şeyin dinen haram olmamasının zararlı olmadığı anlamına gelmeyeceğini hatırlatarak “Sigaranın sağlığa zararı bilimsel bir gerçek. Zaten İslama göre de mekruhtur. Dolayısıyla zararı, domuz kanı içermesi açısından değil, sağlık açısındandır” dedi.