Doların değer kaybetmesi uzmanlar arasında görüş ayrılıklarını doğurdu. Dolar arz ve talebinin ne zaman dengeye oturacağı ise ayrı bir merak konusu. Taraf gazetesi köşeyazarlarından Süleyman Yaşar 'Dolar serseri para mı oldu' başlıklı (14.10.2009) tarihli bugünkü yazısında doların gidişatını değerlendirdi.
Amerikan Doları’nın değer kaybetmesi, bazı uzmanlara göre dolar arzındaki fazlalığa bağlanıyor. Ekonomik durgunluktan çıkmak amacıyla Amerikan Merkez Bankası’nın hesapsızca bastığı dolarların küresel talebi aştığı ileri sürülüyor. Çünkü bir para biriminin değerinin arz ve talebe göre belirlendiği kabul edilirse, demek ki dolar değer kaybettiğine göre arzında bir fazlalık var.
Peki, dolar arzı ve talebi ne zaman dengeye gelecek? Amerikan Merkez Bankası’nın işsizlik azalana kadar faiz arttırmayacağını söylemesi, doların geleceğini belirsizleştiriyor. Dolar tutmak riskli hale geliyor. Bu nedenle bazı iktisatçılar doları “serseri para” olarak değerlendiriyorlar.
Amerikan Başkanı Barack Obama ise doların değerindeki gerilemeyi, ABD bütçe açığının yükselmesi, faiz hadlerinin neredeyse sıfıra yaklaşması ve ekonomideki yavaş büyümeye bağlıyor.
Başkan Obama’nın öne sürdüğü nedenlere rağmen, küresel ekonomik durgunluktan hızla çıkabilmek için Amerikan Doları’nın değer kaybetmesini istemeyenler de var. Özellikle Güney Kore, Tayvan, Tayland ve Filipinler Merkez Bankaları geçen hafta doların daha fazla değer kaybetmemesi için piyasalara, dolar alarak, müdahale ettiler. Ayrıca, geçen hafta, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, içinde bulunduğumuz dönemde güçlü doların önemine vurgu yaptı. Çünkü zayıf dolar, emtia fiyatlarının artışına neden olarak ekonomik durgunluktan çıkışı yavaşlatabilir. Görünen başka bir tehlike ise gelecek aylarda, dolardaki değer kaybının sürmesi ve buna bağlı olarak petrol ve diğer emtia fiyatlarının hızla artacağı yönündeki beklentiler.
Doların geleceği için olumsuz beklentiler sadece emtia fiyatlarında belirsizliğe yol açmıyor. Dolardaki oynaklık yatırım kararlarını da etkiliyor. Gelişmekte olan ülke paralarının değer kazanması, onların, ihracatını engelliyor ve bu ülkelerde dış ticarete konu olmayan malların üretimini çoğaltarak işsizliği arttırıyor.
Peki, Amerikan Doları’ndaki bu oynaklık bir panik yaratır mı? Yatırımcılara göre, ABD’nin bütçe açığı nedeniyle salınan yüksek vergiler, kamu borçlarının artışı, dış ticarette alınan korumacılık önlemleri, enerji üretimindeki yeni kısıtlamalar, Amerika’da yatırımların karlılığını azaltıyor. Bu nedenle Amerika’ya yabancı sermaye akımı azalabilir. Dolayısıyla dolar talebi azalacağından, dolar, yatırımcılar için riskli bir para haline gelebilir. ABD yönetimi eğer saydığımız olumsuz koşulları değiştirecek düzenlemeler yapmadığı takdirde orta vadede bir dolar paniği yaşanabilir.
Bazı gözlemciler, Amerikan Doları’nın değerindeki günlük değişmelerin, Amerikan ekonomi yönetimine verilen günlük küresel oyları gösterdiğini ileri sürüyorlar. Her gün dolar değer kaybettiği için Amerikan ekonomi yönetimine olan güvenin azaldığı ortada. İşte bu nedenle, ABD ekonomi yönetiminin doların başıboş bir para birimi olmadığını göstermesi şart.