Gürcistan’da geçen yıl meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki fay hattını tetiklediği ve yarılmayı hızlandırdığı belirlenirken; 4’üncü deprem kuşağındaki bölge, 3'üncü deprem riski bölgesine çekildi. Olası bir depremin etkilerine dikkat çeken Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı, dolgu alanında riskli yapılarıyla bilinen Rize'de acil önlem alınması gerektiğini vurguladı. Yazıcı, "Gürcistan'daki deprem ardından Karadeniz’deki fay hattı tetiklendi. Fay hattındaki yarılma devam etti. Bu tehlikenin arttığı konusunda bir değerlendirme yapılarak deprem bölgeleri sıralamasında değişikliğe gidildi. 4'üncü sırada yer alan Rize, 3'üncü dereceye çıkarıldı. Bunun nedeni ise bu fay hattının aktif hale gelmesidir. Şu an kara sınırlarımız içinde deprem olasılığı ve fay hatlarıyla ilgili geniş çalışmalar var” dedi.
Akdeniz, Marmara, Ege'de kısmen fay hatları ile ilgili çalışmalar yapıldığını ifade eden Yazıcı, “Şimdi Karadeniz’de bu çalışma yapılıyor. Bildiğimiz kadarıyla karadan 7,5 kilometre açıkta bir fay hattı var. Bu fay hattı aktif hale geldi. Gürcistan depreminin de olma nedeni bu fay hattı olarak biliniyor. Rize’nin Pazar ilçesinde 3 ay önce yaşanan depremin nedeniyse denizdeki bu fay hattındaki küçük bir fay çatlamasıdır" diye konuştu.
"Bu binaların çoğunu bina dahi kabul etmiyoruz ama..."
Rize’de 1970'li yıllardan bugüne kadar gelen, mimarlık ve mühendislik kurallarına uymayan çok sayıda bina olduğunu kaydeden Yazıcı, olası depremde binaların etkileneceğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz bu binaların çoğunu bina dahi kabul etmiyoruz ama insanlar içinde yaşıyor. Bu binalarla ilgili 2 ay önce Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ilimize geldi. Binalarla ilgili raporları değerlendirdiler. Bu alanla ilgili bir kentsel dönüşümün başlayacağı belirtildi. İlk etapta valilik binası ile kültür merkezi arasındaki binaların revize edilmesi gündeme geldi. Bu konuda ciddi bir çalışmanın olduğunu biliyoruz. Burada yapılacak olan işin kentin dinamikleri ile paylaşılarak hızlanacağını söylediler.
“Bizse bazı olmazsa olmazları kendilerine sunuyoruz. Şehrin ticaret aksının yoğun olduğu bu alandaki esnafı nereye taşıyacağız? Örnek verirsek lokantalar, konfeksiyonlar var. Buralarda çalışan binlerce kişi var. Bu iş yerleri hem hizmet ederken hem de birçok vatandaşımıza ekmek kapısı olarak istihdam sağlıyorlar. Bu iş yerlerini kapatıyorum, diyemezsiniz. 1- 2 yıl kapatacaksınız da diyemezsiniz. Öncelikle bu alandaki esnafı ortak bir alanda oluşturulacak bir iş merkezine taşımak gerekiyor. Sonrasında ise konut alanları var. Bu konut alanlarını insanları mağdur etmeden nereye taşıyacağız, şehri ne tarafa doğru büyüteceğiz? Bunu büyütürken, hangi planlama esaslarına uygun hareket edeceğiz?"