DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilan edilebileceğine dair açıklamasını değerlendirdi. Çerkezoğlu, OHAL söylemlerinin, ekonomiye dair yükselen tepkilerin önünü alma çabası olduğunu söyledi.
AKP hükümeti döneminde pek çok yasanın yazılmasına da öncülük eden hukukçu İzzet Özgenç, Toplumun ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilanına hazırlıklı olması gerektiği paylaşımı ile gündeme gelmişti
Özgenç’in ifadelerini Evrensel’e değerlendiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu Olağanüstü Hal (OHAL) söylemlerinin Türkiye’yi ucuz emek cenneti haline getirmeyi hedefleyen politikaların bir işareti olduğunu ifade etti.
"Tepkilere ön alınmak isteniyor”
İktidarın politikalarına karşı işçilerin ve halkın yükselen bir tepkisi olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, “Türkiye işçi sınıfını dünyanın en ucuz ve en güvencesiz işgücü ordusu olarak değerlendirmek isteyen bu politikalara karşı işçilerin ve halkın tepkileri yükselirken, OHAL ilanı gibi söylemlerle bu tepkilere ön alınmak isteniyor” dedi.
"OHAL rejiminin uygulanmasının tartışılması dahi kabul edilemez"
OHAL’in işçi sınıfına maliyetini geçmişte deneyimlediklerini söyleyen Çerkezoğlu, “En son 20 Temmuz 2016’da ilan edilen ve 7 kez uzatılan OHAL’in ağır sonuçlarına tanığız. OHAL uygulaması bir yandan demokratik hukuk devletini adım adım ortadan kaldırmış, öte yandan doğrudan çalışma hayatını etkileyen düzenleme ve uygulamalarıyla işçilere çalışanlara ve sendikal örgütlülüğe büyük zarar vermiştir. İki yıllık OHAL döneminde mahkeme kararlarına gerek görmeden, hatta o kararla yok sayılarak en yaygın ve kapsamlı ihlal edilen hak, çalışma hakkıdır. OHAL bahane edilerek birçok sendikal faaliyet ve işçi eylemi yasaklanmış veya engellenmiştir” diye konuştu.
OHAL döneminde valilikler tarafından alınan genel eylem yasaklarıyla sendika ve işçi eylemlerinin sınırlandırıldığını dile getiren Çerkezoğlu, “OHAL kararnameleri ile işten çıkarılanların işe iade yönündeki mahkeme kararları yok sayıldı. Tepeden tırnağa bir keyfiyet rejimi olan, hukuk tanımayan OHAL rejiminin, önümüzdeki dönemde işçi sınıfına karşı uygulanmasının tartışılması dahi kabul edilemez. İşte bu yüzden ekmek mücadelemiz bugün hiç olmadığı kadar demokrasi mücadelesidir, adalet mücadelesidir” dedi