Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın AB ile vize anlaşması konusunda ‘çok net' ifadeler kullandığını ve bu ifadeler çerçevesinde gerekli politikaların üretilerek uygulamaya konulacağını söyledi.
Hürriyet'te yer alan habere göre; düzenlediği basın toplantısında diplomasi gündemine ilişkin açıklamalar yapan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bilgiç, vize serbestisi için Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik isteyen AB'nin talebinin karşılanmayacağının işaretini verdi.
Bilgiç, AB'nin Türkiye vatandaşlarına yönelik vize serbestisi için şart koştuğu 72 kriter arasında yer alan Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Böyle bir değişiklik yapmayacağız. Siz yolunuza, biz yolumuza" açıklamasının ardından vize anlaşmasının masada olup olmadığına ilişkin soruyu da yanıtladı.
Bilgiç, "Sayın Cumhurbaşkanımız AB ile vize serbestisi konusunda çok net ifadeler kullandı. Sayın Bakanımız da Cumartesi günü Antalya'da vize serbestisinin lütuf olmadığına ilişkin bazı ifadelerde bulundu. Ben burada Sayın Cumhurbaşkanımız'ın ifadelerini yorumlayacak değilim. Tabiatıyla devletimizin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanımız'ın ifadeleri çerçevesinde gerekli politikalar üretilir ve o çerçevede gerekli politikalar uygulamaya konur" diye konuştu.
"Mülteci mutabakatı kapsamında 386 göçmen alındı, 125 Suriyeli gönderildi"
AB ile varılan göçmen mutabakatı çerçevesinde Türkiye'ye gelen ve Türkiye'den AB ülkelerine gönderilen göçmen sayıları konusunda da bilgi veren Bilgiç, "Bugüne kadar 5 Yunan adasından toplam 386 düzensiz göçmen Türkiye'ye alınmıştır. Alınan göçmenlerin 14'ü Suriyeli, büyük çoğunluğu ise diğer ülke vatandaşlarıdır. Geri göndermelere eşzamanlı olarak Suriyeliler'in ülkemizden yeniden yerleştirme programı da başlatılmıştır. Bu çerçevede 125 Suriyeli, Almanya, Hollanda, Finlandiya, İsveç ve Litvanya'ya gönderilmiştir" dedi.
"Almanya Parlamentosu'nun 'soykırım' kararı ilişkileri olumsuz etkiler"
Almanya Federal Meclisi'nde görüşülmesi beklenen 1915 olaylarının soykırım olarak tanıyan karar tasarısı hazırlıklarını yakından takip ettiklerini bildiren Bilgiç, "Bizim için üçüncü ülke parlamentolarının tarihi siyasileştirme çabaları hiçbir anlam taşımıyor. Tarihi bir meselenin çözümünü daha da geciktiriyor ve güçleştiriyor. Soykırım, siyasi amaçlarla istismar edilecek bir konu değildir, hukuki bir kavramdır" dedi.
Türkiye'nin, 1915 olayları konusunda ortak tarih komisyonu kurulması önerisinin halen geçerli olduğunu kaydeden Bilgiç, Almanya'nın son yıllarda 1915 olayları konusunda tarafsız bir tutum izlemediğini, Ermeni tarafının tek yanlı görüşlerinin tarih kitaplarında yer aldığını dile getirdi. Almanya Federal Meclisi'nin AİHM'in 15 Ekim 2015 tarihli Perinçek-İsviçre kararını incelemesi gerektiğini söyleyen Bilgiç, 1915 olaylarının 'soykırım' olarak tanınmasının Türkiye-Almanya ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini, Türkiye'nin ciddi bir tepki göstereceğini ifade etti.
"PYD'nin Berlin'de temsilcilik açması terörle mücadelede iş birliğine sekte vuran bir tutum"
PYD'nin Almanya'nın başkenti Berlin'de temsilcilik açmasını da değerlendiren Bilgiç, Türkiye açısından PYD, YPG ve PKK'nın bir farkı olmadığını ve hepsinin terör örgütü olarak görüldüğünü ifade ederek "Hal böyleyken bir terör örgütüyle bağlantılı unsurların hayır amaçlı kuruluş, kültürel dernek gibi maskelerle faaliyet göstermesine izin verilmesi, terörle mücadelede uluslararası işbirliğine sekte vuran ve ilkesellikten uzak bir tutumun tezahürüdür. Biz, PKK terör örgütünün çeşitli ülkelerdeki paravan destek kuruluşlarına şimdi PYD ve YPG'nin eklenmesine izin verilmemesini teminen girişimlerimizi tüm ülkeler nezdinde sürdürüyoruz. Bizim özellikle müttefiklerimizden beklentimiz, terörle mücadelede Türkiye'ye destek vermeleri ve ilkeli davranmalarıdır" diye konuştu.
"Türkiye'ye Arap köyü kurulması gündemde"
Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Suudi Arabistan ziyareti sırasında Arap Turizm Örgütü Başkanı'nın turizm ilişkilerini canlandırılması için Türkiye'de bir Arap köyü kurulmasını gündeme getirdiğini belirtirken "Burada temel hedef tamamiyle Arap ülkelerinden Türkiye'ye gelecek turistlerin sayısının arttırılması ve turizm ilişkilerinin güçlendirilmesine ilişkin bir inisiyatif diyebiliriz" dedi.