Politika

Dilipak: Dolar 3.00 lira ve piyasada panik yok, işadamımıza, esnafımıza, Ankara’dan bağımsız özgüven geldi

'Bundan sonrasını CHP, MHP ve HDP düşünsün'

24 Ağustos 2015 16:10

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, üst üste tarihi rekorlar kıran ve geçen hafta 3 liranın da üzerine çıkan dolardaki hareketlenmeye ilişkin olarak, Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, "Dolar 3.00 lira ve piyasada panik yok. Birazda bu süreçte işadamımıza, esnafımıza, Ankara’dan bağımsız kendine özgüveni geldi. Bu önemli.." yorumu yaptı. 

Dillipak'ın Akit'te "Bundan sonrasını CHP, MHP ve HDP düşünsün!" başlığıyla yayımlanan (24 Ağustos 2015) yazısı şöyle:

Bugün yeni bir gün. 45 günlük süre doldu. CHP ve MHP görevini yapmadı. Görev Beştepe’de. Meclis feshediliyor ve ülke seçime gidiyor.. Tabii yeni meclis göreve başlayana kadar yine görevine devam edecek ama artık sadece olağanüstü şartlarda toplanacak.

Cumhurbaşkanı TBMM Başkanını kabul edecek, istişare edecekler ve yeni süreç başlayacak. Eşzamanlı olarak seçim hükümeti kurma konusunda bir görevlendirme yapılacak, hükümet programı ve güvenoylamasına gerek olmadan kurulacak yeni hükümet tarafından ülke seçime götürülecek. 1 Kasım’da da seçim var. Hükümet kurulduktan sonra seçim süreci konusunda yetki YSK’ya geçecek.

Siyasi belirsizlik bugün büyük ölçüde sona erecek. Burada merak edilen, başbakanın kim olacağı, kabinenin kimlerden ve nasıl oluşacağı. Hükümetin teşkili konusunda atanacak başbakanın siyasi parti liderleri ile bir konuşma yapıp yapmayacağı ile ilgili; ki o da görevlendirmeden hemen sonra belli olur.

İlk kez yaşanacak böyle bir durumda uygulama aynı zaman da bir teamül de oluşturacak.

Tabii bu arada seçim yardımı konusu gündeme gelecek, siyasi partilere yardım aynı şekilde, seçim güvenliği konusu konuşulmaya devam edecek.

Etkili bir seçim kampanyası için fazla bir zaman yok. AK Parti eylül ayı ortasında kongreye gidiyor. Orada 3 dönem konusu var. CHP’de kongre çağrıları yapılıyor. Ön seçim sıkıntısı var. MHP ve HDP’de sıkıntılı bir hava var.. Daha şimdiden seçimin kaybedeni olarak MHP ve HDP’yi ilan etmek mümkün. CHP’de kafalar karışık. Seçimlerde daha ılımlı bir dil kullanarak, teröre karşı durarak HDP’ye giden ödünç oyları geri alma hesabı yapanların yanında, şahinler kesimi HDP ile seçim ittifakı, Alevicilik, sosyalizm, Kemalizm kartı açmaktan söz ediyorlar..

Paralel yapı dün KCK operasyon yaparken bugün HDP ile kol kola.. Polis lojmanlarındaki sandık sonuçları bunu apaçık gösteriyor.. Aynı paralel yapı, MHP’nin üst yönetiminden bir kadro ile yakın ve sıcak temas içinde. O Paralel yapı, dün Baykal’a operasyon yapan yapı değil mi, bugün Kılıçdaroğlu ile kol kola.. Paralel yapı denilen yapı, daha önce de AK Parti ile iç içeydi.

Dün Ergenekon’un avukatlığını yapanlar, Ergenekon ve Balyoz davasının savcılığını yapanlarla bugün kol kola..

MHP ve CHP Ergenekon ve Balyoz davası sırasında, soğuk savaşın düşman kardeşleri kol kola değiller mi idi.. Şimdi CHP ve MHP Paralelci oldu.. HDP de Paralelcilerle iş tuttuğuna göre, AK Parti ve Erdoğan karşıtlığında kurulan ortak cephede CHP, MHP, HDP ve Paralel yapı aynı karavanadan yiyor. Durup dururken bağıran, öfke patlamaları yaşayan, garip hesaplardan esoterik sonuçlara ulaşan, anlamsız, gündem dışı faraziyeler üzerinden iktidar ortaklığından kaçan MHP, HDP’ye hükümet ortaklığının yolunu açarken hangi saikle bunu yaptığının mantıklı bir açıklamasını yapabilir mi?

AK Parti’nin CHP ile görüşmesi sürecinde öfkelenen AK Partililer, Bahçeli’nin tavrı karşısında aynı tepkiyi MHP’ye gösteriyorlar bugün. PKK ile etkin mücadele konusunda tam da siyasi bir fırsat ortaya çıkmışken Bahçeli’nin tavrı MHP tabanında cepheden kaçmak gibi algılandı ve belki de siyasi kariyerine malolacak siyasi bir öfkenin muhatabı oldu. Bahçeli bunun faturasını seçimlerde, hesabını ise seçim sonrası ödemek zorunda kalacak.

Seçimden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. CHP için de, MHP için de, HDP için de, Paralel yapı için de 1 Kasım seçimleri göreceksiniz bir kırılma noktası olacak. Tabii Koç tipi işadamları ve onların paralelindeki Doğan Mediası için de.. Bu süreçte kimin nerede duracağı da önemli.. Bu seçim bu anlamda bir turnusol kağıdı görevini yapacak..

AK Parti’de hedef yenilenen seçimden tek başına güçlü bir iktidar sayısı ile çıkmak. Onun için aday profili yanında söylem ve eylem değişikliği gündemde. AK Parti’nin gençlere ve kadınlara ulaşmaya çalışması bekleniyor. İlkeli ve dürüst duruş yanında, kararlı ve cesur bir liderlikle memleket meselelerine hakim olunduğunun gösterilmesi sözkonusu. Ekonomi, kalkınma, terör öncelikli konular.

Dolar 3.00 lira ve piyasada panik yok. Birazda bu süreçte işadamımıza, esnafımıza, Ankara’dan bağımsız kendine özgüveni geldi. Bu önemli.. Terör örgütü, derin devlet, paralel çete var gücü ile saldırıyor, ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar.. Bölgede şartlar malum. Dünyada da, ekonomide de durgunluk var. Kriz yaşayan tek ülke Türkiye değil. Seçim sebebi ile koskoca bir yılı kaybetmişiz. Kim olduklarını bilmediğimiz 2 milyon insanı ülkemize almışız ve hayat devam ediyor. Temel rasyolarda radikal bir değişiklik yok..

Bu süreç Türkiye için çok ciddi bir krize dayanıklılık testi oldu. Büyük denizlere açılmak için bu büyük fırtınadan çıkartılması gereken önemli dersler. Kaptan gemiyi limana yanaştırıyor. Gemi dayanıklılık testini geçti, yolcular güvende ve bir panik havası yok. Karşı takım sert kayalıklara çarptı. Aynı kaptanla bir daha yola çıkmak istemeyecekleri muhakkak.. Yolcular perişan ve umutsuz. 

Bu arada dost kim, düşman kim bu süreçte daha iyi anlaşıldı. Yaşananlar pahalı ve iyi bir ders oldu.. Selâm ve dua ile..