Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 6

Çeşme açıklarında 97 kaçak göçmen yakalandı İZMİR'in Çeşme ilçesindeki 2 ayrı operasyonda, lastik botlarla, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Sakız Adası'na gitmeye çalışan, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı toplam 97 kaçak göçmen, Sahil Güven

25 Ekim 2018 13:43

Çeşme açıklarında 97 kaçak göçmen yakalandı

İZMİR\'in Çeşme ilçesindeki 2 ayrı operasyonda, lastik botlarla, yasa dışı yollardan Yunanistan\'ın Sakız Adası\'na gitmeye çalışan, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı toplam 97 kaçak göçmen, Sahil Güvenlik ekiplerince yakalandı.

Yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmeye çalışan kaçak göçmenlere yönelik Çeşme\'de yapılan ilk operasyon, dün (çarşamba) saat 00.03\'te, Mersin Körfezi\'nde gerçekleştirildi. Bir grup kaçak göçmenin lastik botla denize açıldığını öğrenen Sahil Güvenlik ekipleri, bölgeye hareket etti. Lastik botu tespit eden ekipler, durdurdu. Lastik botta 31\'i Suriye ve 18\'i Irak uyruklu olmak üzere toplam 49 kaçak göçmen yakalandı. 10\'u erkek, 10\'u kadın ve 29\'u çocuk olan 49 kaçak göçmen, kıyıya getirildi.

İkinci operasyonda ise devriye görevindeki Sahil Güvenlik botu, saat 04.30\'da, Çeşme kıyılarından denize açılan bir grup kaçağı belirleyince içinde bulundukları lastik botu durdurdu. Lastik bottaki, 44\'ü Suriye, 3\'ü Filistin ve 1\'i Irak olmak üzere uyruklu 48 kaçak göçmen yakalandı. 17\'si erkek, 12\'si kadın ve 19\'u çocuk 48 kaçak göçmen kıyıya getirildi.

Tüm kaçak göçmenler, kimlik tespit işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü\'ne teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Mersin körfezinde yakalanan kaçakların Sahil Güvenlik botuna alınması

Haber: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA)


======================================

Üremeyen kuşlardan \'cam tüp\' yöntemiyle yavru alıyor

ANTALYA\'da ziraat mühendisi Hakan Demir (35), hobi olarak beslediği muhabbet kuşlarından üremeyenleri \'cam tüp\' yöntemiyle yavrulatıyor. Bir ucunu ağzına aldığı cam tüpe erkek kuşun spermini çeken Demir, tüpten üfleyerek spermi dişi kuşa aktarıyor.
Ziraat mühendisi Hakan Demir, 25 yıl önce hobi olarak muhabbet kuşu beslemeye başladı. Bir çift kuş alan Demir\'in hobisi kısa sürede tutkuya dönüştü. Kuşlarıyla duygusal bağ kuran ve sürekli onlarla vakit geçiren Demir, bir süre sonra lise eğitimi için Bursa Işıklar Askeri Lisesi\'ni kazandı. Bursa\'ya gidip liseye başlayan Demir, kuşlarından ayrı kalamadığı gerekçesiyle okuldan ayrıldı.

KUŞLARI İÇİN DUBLEKS EV SATIN ALDI
Yeniden çok programlı bir liseye kayıt yaptıran Demir, lise eğitiminin ardından üniversiteyi kazanıp bitirdikten sonra ziraat mühendisi oldu. Üniversite eğitimi süresince de hobisini devam ettiren Demir, profesyonel iş hayatına başlamasının ardından hobisinin sınırlarını geliştirdi. Dubleks ev satın alan Hakan Demir, evinin ikinci katını en çok sevdiği ve özel türlerden oluşan muhabbet kuşlarına ayırdı. Her sabah erkenden uyanıp kuşlarıyla tek tek ilgilenen Demir, çok sevdiği iki erkek jumbo türü muhabbet kuşunu aynı türden iki dişiyle çiftleştirmek istedi.

KUŞLARI EŞLEŞMEYİNCE SUNİ DÖLLEMEYİ KEŞFETTİ
Üreme kafesine aldığı çiftlerin anlaşamadığını gören Hakan Demir, uzun süre yavru alabilmek için bekledi. Doğal yollarla çiftleşmeyen kuşlarından yavru alamadığı için üzülen Demir, suni yollarla neler yapabileceğini araştırmaya başladı. \'Tüp bebek\' benzeri bir yöntemle kuşlarından yavru alabileceğini öğrenen Hakan Demir, denemek için girişimde bulundu. Kürdan inceliğinde bir cam tüp alan Demir, bir ucunu ağzına aldığı cam tüpü erkek kuşun sperm kanalına yerleştirip içerideki spermi tüpün içine çekip dişi kuşun yumurtalığına üfleyerek aktardı. İlk denemede yavru almayı başaran Demir, 15 yıl boyunca kuşlarından çoğunlukla bu şekilde yavru aldı.

\'KOLAY GİBİ GÖRÜNSE DE HERKES YAPAMAZ\'
İşlemin teoride çok basit göründüğünü anlatan Hakan Demir, pratiğe gelince durumun farklı olduğunu vurguladı. Bu işlemin tecrübesiz ellerde yapılması halinde kuşun sağlığı açısından çok büyük risk taşıdığını anlatan Demir, “Benim ellerim artık kuyumcu terazisi gibi hassaslaştı. Bu  çok zor bir işlem. Yanlış bir şey yapıldığında kuşun sperm torbası zarar görebilir ve kuşunuz bir daha asla üreyemez. Ben bu yöntemle çok kuş yavrulattım. Ayağı sakat bir kuşum vardı ve yavru alamıyordum. Bu yöntemle kısa sürede spermini alıp başka kuşa aktarıp yavrulattım\" diye konuştu.
Demir, stresini ve günlük yaşamın tüm olumsuzluklarını kuşlarıyla attığını sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
Kuş kafeslerinden görüntü
Kuşların görüntüsü
Hakan Demir Kuşları severken görüntüsü
Hakan Demir Kuşlara dölleme yaparken görüntüsü
RÖP: Hakan Demir
Detaylar

498 MB --- 04.30 /// HD
Haber: Alparslan ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)


======================================

59 ülke dolaştı, 2 bin parça eşyayla müze kurdu

ARTVİN’in Hopa ilçesinde antikacı Ulvi Sinan Dişli (64) dünyanın dört bir yanında dolaştığı 59 ülke ile Karadeniz’deki köylerden 2 bini aşkın parça araç, gereç ve eşya topladı. 400 yıllık geçmişe kadar uzanan aralarında iç içe geçmeli oymalı ahşap zincir, oğlak derisinden yapılmış barutçuk, el işlemeli su matarası, radyolar, gramofonlar, çaydanlıklar, saç kesme makineleri, motorlu ve pedallı motosiklet ile günlük yaşamda kullanılan araç ve gereçlerin yer aldığı 2 bin çeşit eşya, Hopa’da oluşturulan yaşam müzesinde sergilenmeye başlandı.

Hopa ilçesinde antikacı Ulvi Sinan Dişli (64), 40 yıl boyunca dünyanın dört bir yanında 59 ülkeyi dolaştı, ilginç antika eşyalar topladı. Dişli, Hopa ilçesi başta olmak üzere Karadeniz’deki köylerden eskiden günlük yaşamda kullanılan eşyaları da biriktirmeye başladı. Antika meraklısı Dişli, geçen sürede 2 bini aşkın parça araç, gereç ve eşya topladı. Topladığı eşyalar arasında en eskisi 400 yıllık en yenisi 70 yıllık aralarında iç içe geçmeli oymalı ahşap zincir, oğlak derisinden yapılmış barutçuk, el işlemeli su matarası, radyolar, gramofonlar, çaydanlıklar, saç kesme makineleri, motorlu ve pedallı motosiklet ile günlük yaşamda kullanılan araç ve gereçler yer alıyor. 2 bin çeşit eşya, Hopa Belediyesi tarafından oluşturulan yaşam müzesinde sergilenmeye başlandı. Bir yıldır ziyaret edilen müze ilgi görüyor. Ziyaretçiler müzede karşılaştıkları eskiden günlük yaşamda kullanılan eşyaları görünce duygusal anlar yaşıyor. 

‘40 YILLIK HAYALİMİ BİR BİNADA TOPLADIM’

40 yıldır antika eşyaları biriktirdiğini anlatan Ulvi Sinan Dişli, hayallerini tarihi bir binada bir araya getirdiğini anlattı. Dişli, “Sürekli eski evlerden araştırmak suretiyle bulabildiğimiz kadar eşya buluyoruz. Kısa bir süre sonra bu müze bize yetmeyecek. Çok daha farklı ve çok daha fazla ürün elimizde olacak. Ağırlık verdiğimiz esas Hopa halkının yapmış olduğu ve eskiden beri kullanmış olduğu ürünlerdir. Bu müzede her şey bize ait değildir. Ama bunları yıllardan beri kullanmışsak o ürünü bizim antikamızdır diye sahipleniyoruz. Bu bize gurur veriyorö dedi.

‘350-400 SENELİK ÜRÜNLERİMİZ VAR’

Ziyaretçilerin müzeyi gezerken gördükleri eserler için yapılan yorumlardan çok hoşnut kaldığını belirten Dişli, “Hopa halkının bizzat yapmış olduğu ve gurbetten getirdiği, kullanmış oldukları eşyalarla birlikte 2 bini aşkın ürün burada sergilenmektedir. Gelen grupların, bizim hoşumuza giden ‘ bu benim dedemde vardı’, ‘ bunu benim nenem kullanıyordu’ gibi söylemlerinden yola çıkarak biz onların o eşyalara gülümsemeleri ve kendilerine o eşyalarla pozitif enerji vermelerini sağlıyoruz. 350-400 senelik ürünlerimiz var. Bu ürünlerin üzerlerinde tarihler vardır. En yeni ürün cumhuriyetten sonra Hopa halkının bire bir bakırla el sanatından işlemiş olduğu ürünlerimiz var. En yenisi 70 yıllıktır. Tüm Türkiye’ye mesajım benden sonra bu müze Hopa halkına ve Türkiye’ye dünyaya bir miras olarak bir hibem olacaktırö diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Müzenin dış görüntüsü
Müzedeki eserlerden görüntüler
Müzedeki eserlerden tanıtım
Röportaj

Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR ARTVİN-DHA


======================================


Türkiye\'nin pastırma ve sucuk ustaları bu köyden

SİVAS kent merkezine bağlı Kızılcaköy, yüz yıla yakın bir süredir sucuk ve pastırmacılık mesleğinin çıkış noktası olarak biliniyor. Köyden çıkan ustalar başta Kayseri olmak üzere, yurdun birçok yerindeki ünlü markaların pastırma ve sucuk ustalığını yapıyor.
Sivas kent merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan 80 hane ve 500 nüfuslu Kızılcaköy pastırma ve sucuk alanındaki yetişmiş insanları ile dikkat çekiyor. Köyde hemen herkes etin tuzlandıktan sonra çemenlenerek bir süre kurutulması sonucu yapılan pastırma işiyle uğraşıyor. İlk olarak 1900\'lü yıllarda \'Şalak\' isminde bir Ermeni usta tarafından köyde yaşayanlara pastırma yapımı öğretildi. Yıllar boyunca babadan oğula devam eden bastırma ustalığı günümüze kadar yansıdı. Köyde doğup büyüdükten sonra pastırma işiyle uğraşan bir çok aile ise kurdukları pastırma-sucuk firmaları ile kentte hizmet veriyor. Köyde de faal durumda bir fabrika bulunuyor. Kızılcaköy\'lü bir çok pastırma ustası başta Kayseri olmak üzere Türkiye\'nin önde gelen pastırma ve sucuk firmalarında görev yapıyor. Köylüler pastırmanın ana vatanının Sivas olduğunu ileri sürüyor. 

\'KÖYÜMÜZÜN YÜZDE 99\'U PASTIRMA İŞİYLE UĞRAŞIYOR\'
Kızılcaköyü Muhtarı Abdurrahman Gökdemir köylerinde geçim kaynaklarının başta pastırma olmak üzere sucuk ve kavurma olduğunu belirterek, \"Pastırmacılığın geçmişi bizim köyde yüz yıla kadar dayanıyor. Bizim geçim kaynağımız pastırmacılıktır. Pastırmacılık ilk başladığı zamanlarda burada bizim büyüklerimizden biri Ermeni bir usta varmış. Köylümüz o ustadan öğrendiği pastırmacılığı ailesine ve akrabalarına öğretmiş. Daha sonra da köyde pastırmacılık geçim kaynağı olmuş. O gün bu gündür devam ediyor. Köyümüzün yüzde 99\'u pastırma işiyle uğraşıyor. Kim nerede pastırma yaparsa yapsın, Sivas\'ın Kızılcaköy\'den bir usta götürmediği sürece o pastırma pastırma olmaz, yiyenlerde tadını ve lezzetini alamaz. Kayseri dahil olmak üzere Türkiye genelinde nerede pastırma yapılıyorsa ustası bizim köyden gider. Biri işyerini kurduğu zaman önce pastırma ustasını ayarlar ve muhakkak usta Kızılcaköylü\'dür. Pastırmayı bizim köyden başka kimse yapamaz. Köyümüzün yüzde 80\'i emeklidir. Bunların hepsi de pastırmacılıktan emekli olmuştur\" dedi. 

\'PASTIRMA DENİLDİĞİNDE AKLA KIZILCAKÖY GELİYOR\'
Türkiye\'nin bir çok yerindeki pastırma ve sucuk firmalarındaki ustalarının Kızılcaköy\'lü olduğunu söyleyen Gökdemir, \"Pastırma denildiğinde akla gelen Sivas merkez Kızılcaköy\'dür. Kayseri\'de pastırmayı yapan usta bizim, çalışanlar bizden, her şeyi bizden ama sadece işvereni Kayseri\'li olduğu için onlar pastırmayı sahiplenmişler. Bazen ustalar işi bırakıp köye döndüklerinde, işverenler yalvara yakara \'tüm şartlarını kabul ediyoruz\' diyerek yeniden alıp götürüyorlar. Bu et işi en ufak hatayı kabul etmeyen bir sektördür. Bazı köyler sıvacılık yapar, başka işler yapar. Sucuk, pastırma denilince akla bizim köyümüz gelir\" diye konuştu. 

\'PASTIRMANIN ANAVATANI SİVAS\'TIR\'
Kentte pastırma, sucuk ve kavurma işiyle uğraşan ve Organize Sanayi Bölgesi\'nde fabrika işleten Kızılcaköy\'lü Halil İbrahim Güler ise, \"Türkiye\'nin neresine gidilirse gidilsin, pastırma ustası kesinlikle Kızılcaköy\'dendir. Pastırma dana etinden yapılmalıdır. En iyi pastırma sırt etinden yapılır. Pastırma yapımı oldukça zahmetlidir. Pastırmayı alıp yiyenler bu zorluğu bilmez. Pastırmanın ham maddesi ettir. Bu tuzlanarak çemene konulup kurutuluyor. Şu anda pastırma için en iyi hava Sivas\'ındır. Şu anda Türkiye\'nin her yerinde Sivas pastırması isteyen çoktur. Örneğin pastırmaya Kayserililer sahip çıkıyor. Pastırma asıl işimiz bizim. Ustalar Kızılcaköy\'den. Her iddiasına da varız. Şu anda Kayseri\'deki pastırmanın yüzde 70\'ini biz veriyoruz. Ayrıca İstanbul\'a, Ankara\'ya ve Türkiye\'nin her yerine bastırma gönderiyoruz. Bunun sebebi bizim ustalığımızın iyi olmasıdır. Kızılcaköy\'de çocuklara sorun, \'babam pastırma ustası\' der. Bunu köyümüzde hep duyarsınız. Türkiye\'de bizim köylüler usta oldukları yerleri bırakıp gelseler, pastırma yapacak kimse kalmaz. Ben bugün burada bu işi bırakayım, diğer Kızılcaköy\'lüler de bıraksa kesinlikle pastırmanın tadına dahi bakmazsınız. Hepsini bizim köylüler yapıyor. Pastırmanın anavatanı Sivas\'tır\" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-Köyden görüntüler
-Muhtarın açıklamalaları
-Pastırma ve sucuk üretiminden görüntüler
-Fabrika sahibinin açıklamaları
-Detaylar

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)

(543 mb)

======================================


Donanma Komutanlığı\'ndaki darbe girişimi davası başladı

KANDIRA(Kocaeli), (DHA) - DONANMA Komutanlığı\'ndaki 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili açılan dava Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülmeye başlandı.

Kocaeli Ceza İnfaz Kurumları\'ndaki 5. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, ilçe belediye başkanları, AK Parti Kocaeli milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları yöneticileri duruşmayı takip etti. \'Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs\' suçundan ordudan ihraç edilen amiraller Nazmi Ekici ve Hayrettin İmren, meslekten ihraç edilen askerler ile örgütün mahrem abileri konumundaki 51 sanık için ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenirken, dava kapsamında 15\'i firari 90 kişi yargılanıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Sanıkların duruşma salonuna getirilmesi
-Duruşma salonu önünde sanıkların yakınaları
-Duruşma salonu girişi

HABER:Ergün AYAZ-Selda Hatun TAN-KAMERA:Dinçer AKBİR-KANDIRA-DHA

======================================

Sorgun’da iki grup arasında kavga çıktı

Halit YILMAZ/ SORGUN, (Yozgat) (DHA)- YOZGAT’ın Sorgun ilçesinde iki grup arasında tekme tokat kavga çıktı. Gençlerin birbirine saldığı anlar çevredeki bir vatandaş tarafından cep telefonuyla saniye saniye kaydedildi.
Olay, dün akşam saatlerinde Sorgun’un en işlek caddesi olan Cumhuriyet Caddesi üzerinde meydana geldi. Yaşları 18-20 arasında değişen iki grup arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavga dönüşmesi üzerine gençler tekme tokta birbirlerine girdi. Gençlerin kavgasını gören çevredeki vatandaşlar araya girerek ayırdı. Yaşananlar çevredeki bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kayda alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Cep telefonuyla çekilen kavga anları
-Gençlerin tekme tokat kavgası
-Vatandaşların araya girerek ayırması

======================================

TARİHİ IRGANDI ÇARŞILI KÖPRÜ\'DE, UNUTULAN EL SANATLARI YAŞATILIYOR

BURSA\'da, doğal afetler ve savaşlara direnerek şehrin tarihine tanıklık eden 576 yıllık Irgandı Çarşılı Köprüsü, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatıyor. Kente gelen yerli ve yabancı turistler, 20 civarında atölye ve dükkanın bulunduğu dere üzerindeki Çarşılı Köprü\'de alışveriş yaparken tarihe yolculuğa çıkıyor.
Irgandı Çarşılı Köprü, Osmanlı Padişahı II. Murad devrinde, 1442 yılında, kentin içinden geçen Gökdere üzerinde yaptırıldı. 18\'inci yüzyılda sel baskınında kısmen yıkılan Irgandı Köprü\'nün çarşı kısmı, 1855 depreminde ise tamamen hasar gördü. Ardından üstü açık bir çarşıya dönüştürülen köprü, 1922 yılında, Kurtuluş Savaşı sırasında, işgal kuvvetleri tarafından dinamitlerle yıkıldı. 1949\'da dükkansız bir şekilde betonarme olarak onarılan köprü, 1988 yılında tekrar restore edildi. Aralıklarla devam eden çalışmalarda köprünün rekontsrüksiyonu 2004 yılında tamamlanarak tekrar çarşılı köprü haline geldi.
20 ATÖLYE VE DÜKKAN BULUNUYOR
Osmanlı İmparatorluğu döneminde yorgancı ve bakırcı gibi zanaatkarların faaliyetlerini yürüttüğü köprüde şimdi 20 ayrı dükkanda el yapımı takılardan dokuma halılara, tezhip eserlerinden ebruya kadar pek çok sanat ve el işçiliği kolu yer alıyor. Benzerleri Dünya\'da sadece Bulgaristan\'ın Lofça kenti, İtalya\'nın Floransa kenti ve Venedik kentinde bulunan 40 metre uzunluğunda, 4.75 metre genişliğindeki Irgandı Çarşılı Köprü, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeri. Ziyaretçiler, çarıkçılık, dokumacılık gibi unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarının yaşatıldığı Çarşılı Köprü\'de alışveriş yaparken tarihe de yolculuğa çıkıyor.
2004 yılındaki restorasyonun ardından kullanıma açılan dükkanların ilk kiracılarından olan Arife Aktuğ, \"Köprümüzde çini, hat, ebru, minyatür gibi sanatlar icra ediliyor. 2005 yılında o zamanın Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe döneminde burası tekrardan sanat köprüsü haline getirildi ve bizlere cüzi bir miktarla kiralandı. Şimdi pek çok sanatçı burada çalışmalarını yapıyor. Eskiden ise yorgancı, bakırcı gibi esnaflar görev yapıyorlardı\" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Köprüden drone ile görüntüler
-Dükkanlar ve tezgahlardan detaylar
-Alışveriş yapan turistlerden detaylar
-Arife Aktuğ ve Cem Emir ile röportaj

Süre: 5.18 Boyut: 594 MB
Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR-Berktuğ ÖNCÜ/ BURSA, (DHA)