1)FİKRİ IŞIK; DAĞLARDA TERÖRİSTLER RAHAT GEZEMEZ OLDU
BAŞBAKAN Yardımcısı Fikri Işık, partisinin 6\'ncı olağan İlçe Kongresi’ne katıldı. Işık, tutuklu HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk\'un hayatını kaybeden annesi Hatun Tuğluk\'un cenaze töreninde gösterilen tepkiyle ilgili, \"Bir cenazede hayatını kaybetmiş bir hanımefendinin cenazesine gösterilmiş tepki vandallıktır\" dedi. Silahlı İnsansız Hava Araçlarının (SİHA) terörle mücadelede önemine değinen Işık, \"Dağlarda teröristler rahat gezemez oldu\" diye konuştu.
Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde Gazanfer Bilge Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongreye Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’ın, AK Parti Bursa Milletvekili eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve İlçe belediye başkanları katıldı.
Tutuklu Vekil Aysel Tuğluk\'un geçtiğimiz gün hayatını kaybeden annesi Hatun Tuğluk\'un Ankara\'daki cenaze töreninde çıkan olaylara da değinen Işık, yaşanan olayları Vandallık diye nitelendirdi. Bu olayların sebebi olarak eğitimde değerler eksikliğini işaret eden Işık konuşmasına şöyle devam etti: \"Şu anda gelişen Dünyada ve Türkiye\'de yaşanan hadiselere baktığımda eğitimde bir noktanın altını çizmem gerekiyor bir eğitimci olarak. Değerli arkadaşlar eğitim bilgi transferi değildir. Bilgi transferi artık çok kolaylaştı bilginin edinilmesi işi çok kolaylaştı. Eğitimde artık ana eksenin değerler eğitimi olması lazım. Bakın bu değerler eğitimi bizim şu son birkaç gün veya birkaç ayda dahi yaşadıklarımız olaylardan dolayı ne kadar önemsememiz gerektiğini bas bas bağırıyoruz. Bir cenazede hayatını kaybetmiş bir hanımefendinin cenazesine gösterilmiş tepki Vandallıktır. Aslında değerler eğitimi eksikliğini ortaya koyuyor\" dedi.
DEĞERLER EĞİTİMİNİN ÖNEMİ
Günlük hayattaki olayların değerler eğitiminin önemine işaret ettiğini belirten Işık, \"Değerler eğitimi hele hele bu çağda artık dijital çağda kötülüğün çok hızlı yaygınlaşabileceği bu çağda insanların değerler eğitimine ne kadar fazla ağırlık vermesi gerektiğini yalnızca Türkiye için değil bütün dünya için bunun birinci öncelikli konu olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bakanlığımız çok önemli çalışmalar yaptığını biliyorum ama biz bunu toplumsal farkındalıkla oluşturmak zorundayız. Çocuğumuz ilkokula başlar ve hemen birinci ayda okumayı öğrenmesini bekler aileler, ne olacak eğer 3 ay sonra öğrenirse ama o arkadaşlarıyla oynamayı, arkadaşının hukukuna saygı göstermeyi, paylaşmayı bir kötülük gördüğü zaman o kötülüğe müdahale etmeyi okulda öğrense, okuma yazmayı da 3-4 ay sonra öğrense ne olur\" dedi.
TERÖRLE MÜCADELEYE YÜKSEK KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ
Bakan Işık konuşmasında silahlı insansız hava araçlarına tepki gösteren Sezgin Tanrıkulu’na yüklendi. Silahlı insansız hava araçları hakkında yaşanan tartışmaları soğukkanlılıkla izlediğini belirten Işık, şöyle devam etti:
\"Terörle mücadeleye yüksek kararlılıkla devam edeceğiz. Söylenecek çok fazla söz var ama bir noktaya değinmek istiyorum. Bu son silahlı İHA tartışması yani insanın aklının almayacağı bir noktaya geldi. Savunma sanayini biz iktidarı aldığımızda yüzde 24’tü bugün yüzde 60’ları geçti hem de sadece nicelik artışı rakamsal bir artışla kalmadık niteliği de çok artırdık. Kaliteyi de çok yükselttik. Allah’a hamdolsun bugün Türkiye pek çok silahta dışa bağımlı değil. Biz 74’teki Kıbrıs ambargosunun ne manaya geldiğini iyi biliyoruz. 90’larda terörle mücadelede eften püften sebeplerle Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu silahları vermeyenlerin yarın benzer pozisyonlarda yine aynı kararları vereceklerini biliyoruz. Terörle mücadelenin her boyutuyla yürütülmesi için de büyük bir gayret gösteriyoruz.
TÜRKİYE TERÖR KONUSUNDA AĞIR BEDEL ÖDEDİ
Elbette terörle mücadele yalnızca teröristle mücadele değildir sadece dağda elinde silah olan kişiyi bertaraf etmek teröristi orada etkisiz hale getirmek terörle mücadele değil, bu teröristle mücadeledir. Bunu yapmaktan hiçbir şekilde imtina edemeyiz. Bir ülkenin hükümdarlık sahası içerisinde o ülkenin egemenliğine kafa tutan silahlı hiç kimsenin, hiçbir terör unsurunun barınmasına, hiçbir ülke müsaade edemez. Terörle mücadelenin ekonomik sosyal kültürel boyutu manevi boyutu bütün bunlarla yürütülüyor. Bunlarla yürütülmezse tek başına teröristle mücadelenin sonuç vermesi mümkün değil. Ama dağında, şehrinde, evinde silah olan teröristle mücadele her devletin meşru hakkıdır. Türkiye bu noktada dünyada en ağır bedeli ödeyen ülkelerden bir tanesidir.
TERÖRİSTLER HAVADAN TAKİP EDİLMEYE BAŞLANDI
Ama son yıllarda özellikle kurumlarımız arasındaki güçlü koordinasyon o kahraman güvenlik güçlerimizin askerimizin polisimizin jandarmamızın korucularımızın kendi arasındaki yardımlaşması onların kişisel niteliklerinin yanında onları yüksek teknolojili silahlarla da donattık. İHA’lar bunlardan bir tanesi. Önceden teröristler 15’li, 20’li, 30’lu, 40’lı, 50’li gruplarla gelir karakolları basarlardı hatırlayın. Sabah kalktığımızda şu karakol basıldı şu kadar şehit. Ramazanda Savunma Bakanıyken Dağlıca Karakolu’nda sahur yaptık. O Dağlıca Karakolu 21 Ekim 2007’de baskına uğramıştı. 20’nin üzerinde askerimiz şehit olmuştu ama şimdi bu silahlı İHA’lar özellikle önce İHA’lar geliştirilmesi noktasında bize yardımcı olmadılar. Satın bize, çok yüksek fiyatlarla ve kısıtlı yeteneklerle veriyorlar. Ne oldu? Bir Türk firması kahraman insanlar çıktılar bu İHA’ları Türkiye’deki ağır bürokrasiye rağmen geliştirdiler. Artık teröristler havadan takip edilmeye başlandı. 3400 rakımlı tepede terörist elinde silah otururken İHA görüntülüyor ve silahlı İHA olunca da yerden verilen emirle de vuruluyor. Bundan kim rahatsız olur eğer bu silahlı İHA gidip masum bir insanı vurduysa, elbette bu konuyla ilgili gerekli çalışma yapılır. Ama bu teröristi takip eden ve imha eden bir İHA’yı kalkıp okların hedefine koymak kimin işine yarar. Bir milletvekili kalkıyor bunlar 90’lı yıllardaki bir oluşuma benzetiyor. Hayır bunlar teröristle sade vatandaşı ayıran ve teröriste aman vermeyen fırsat vermeyen yüksek teknolojili hava araçlarıdır.\"
DAĞLARDA TERÖRİSTLER RAHAT GEZEMEZ OLDU
Teröristlerin artık dağlarda rahatça gezemez olduğunu söyleyen Işık konuşmasını şöyle sürdürdü.
\"Bu terörle mücadelede Türkiye öyle büyük bir avantaj sağladı ki artık 2500 rakımlı 3000 rakımlı dağlarda teröristler rahat gezemez oldu. Bunlardan kim rahatsız olur? Soruyorum size bundan Türk insanı Türkiye’de yaşayan hangi vatandaş olursa olsun rahatsız olur mu? Adeta bölge halkının siyasi iradesine ipotek koymaya çalışan teröristlerden bölge halkı rahatsız. Dolayısıyla İHA’dan bölge halkı da memnun kim memnun değil, kim rahatsız? terör örgütü rahatsız ve onun uzantıları rahatsız iyi de terör örgütünün rahatsızlığını neden bir Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili dile getiriyor? Daha acı olan onun bu rahatsızlığını dile getirmesine genel başkanı sahip çıkıyor. Değerli arkadaşlar ben tartışmaları soğuk kanlılıkla izledim. İlk defa konuyu da çok iyi bilmiş olmama rağmen böyle bir konuşmayı burada yapıyorum. 1 haftadır 10 gündür kendime soruyorum Cumhuriyet Halk Partisi böyle bir yanlışa nasıl düşer? Herkesin ortak derdi olan ve milletin ekonomik kaynaklarını insan kaynaklarını beşeri kaynaklarını adeta bugüne kadar boşa harcamasına sebep olan terörden ve terör örgütünün efendim bu derece hızlı ve etkin şekilde tasfiye edilmesinden terörle mücadeleden Cumhuriyet Halk Partisi neden rahatsız olur? Bunu açıkça dile getiriyorsun düşündüm düşündüm bir tek çıkar yol buluyorum o da şu, herhalde Cumhuriyet Halk Partisi yeni başkanlık sistemi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geldi. Yüzde 50’yi biz alamayız nasılsa yeni bir oluşumla biz buradan destek verelim CHP’nin sağduyulu seçmenini kanalize edelim diye düşünüyorlardır. Çünkü bu delege yapısıyla CHP’de bir değişim mümkün değildir. Ama hiçbir insaflı vatandaşın kabul edeceği beyanatlar da değil bunlar. Bunlar açıkça CHP\'nin sağduyulu seçmenini başka yere adreslemektir.\"
TERÖRLE MÜCADELE SONUNA KADAR SÜRECEK
Terörle mücadelede teknolojinin bütün imkanlarını kullanarak devam edeceğini söyleyen Işık, \"Ama şunu bilmenizi isteriz bu terörle mücadele sonuna kadar sürecek. Teröriste amansız mücadele gelecek ve teknolojinin bütün imkanları bu noktada kullanılmaya devam edecek. Göktürk 1 uydusundan görüntü alınmaya başlandı yüksek çözünürlükte. Nerede ne yapıyorlar hepsini gösteriyor. Göktürk 2 de 2.5 metreydi çözünürlük, şimdi 50 santime düştü. 5 kat daha net çözünürlükte görüntüler alınıyor. Şimdi İHA’nın silahlandırılması ve Anka’nın silahlandırılması onun talimatını bizzat ben vermiştim şimdi de Hürkuş silahlanıyor. Artık Hürkuş’u sadece bir eğitim uçağı olarak kullanmıyoruz. Hürkuş aynı zamanda terörle mücadelede keşif gözetleme ve gerektiğinde de silahlarıyla terörist hedefleri vurma misyonuyla inşallah yakında devreye giriyor. Bu noktada en küçük bir taviz olmasın. Hiç kimse Türkiye’den terörle mücadelede teröristle mücadelede en küçük bir müsamaha veya en küçük bir geri adım en küçük bir duraksama beklemesin. Bunu yapacağız bu arada yanlış yapan olursa da onun hukuk önünde hesap vermesi de kaçınılmazdır. Çünkü biz 90’lı yıllarda yapılan yanlışa da düşmeyeceğiz. Terörle mücadele ediyoruz diye hiç kimse daha üstün olmayacak.\"
Görüntü Dökümü
------------------
-Fikri Işık konuşması
-Salondan detaylar
HABER-KAMERA:FARUK KIYAK-KARAMÜRSEL-DHA
====================================================
2)BAYKAL, \"ADAYLIK KİŞİSEL HEVESLE TALEPLE OLMAZ\"
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Deniz Baykal, nikaha katılmak üzere geldiği Aydın\'ın Kuşadası ilçesinde partisinin ilçe binasını ziyaret etti, partililere seslendi. Parti içi çekişmelerin temel hastalık olduğunu ve son bulması gerektiğini söyleyen Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı adaylığı için \"Daha o aşamada değiliz. O konuları, partinin yetkili organları, sorumlu çevreleri bu konuyu olgunlaştırır. Bu işler öyle kişisel hevesle, taleple ortaya çıkmaz. Ciddi bir görev. Bu görevi toplum belirler ve toplum tebliğ eder. Kişisel tercihlerle bu olmaz\" dedi.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Söke eski Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi\'nin oğlunun nikahına katılmak üzere Kuşadası\'na geldi. Burada ilçe binasını ziyaret eden Baykal, partililerle bir araya geldi. Parti kültürü olarak mutlaka bu tür ziyaretlerde bulunduğunu söyleyen Deniz Baykal, Türkiye\'nin önemli siyasi süreç yaşadığını vurguladı. 15 yıllık tek parti iktidarının ardından yeni bir aşamasıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Deniz Baykal, \"15 yılda tek parti hükümeti yaşandı ama bunun sonuna geldiğinin işaretleri ortaya çıkmaya başlayınca, 7 Haziran seçimlerinde görüldü; Bu tehlikeyi bertaraf etmek için halkın tercihi olmasa da bir yolunu bulup sürekli kılmak için arayış ortaya çıktı. 7 Haziran bu konuda çok uyarıcı oldu iktidarı yürütenlere. Anayasayı değiştirerek toplumsal çoğunluğu elinde bulundurun bir parti söz konusu olmasa da, bir tek kişinin etrafında çoğunluk inşa ederek, iktidarı sürekli kılmanın yolunu aradılar\" dedi.
\"MİLLET KISA SÜREDE TEHDİTLERİ KAVRADI\"
Anayasa değişikliğini çok konuştuklarını, milletin kısa sürede anayasının ne anlama geldiğini, ne gibi tehditler oluşturduğunu hızla kavradığını vurgulayan Deniz Baykal, \"Ülkenin sorumlu evlatları, siyasetçileri, kadınlar, halk, gençler sosyal medyayı kullanıp birbirini uyardı, ortak anlayış ortaya çıktı. Bu anayasa ciddi desteği kesinlikle yakalayamadı. Devletin bütün parası pulu, imkanları seferber edildi, bütün Türkiye yukarıdan aşağıya devletin gücüyle bu anayasada \'evet\' çıkarmak için çalıştı. Sonuç ne? Çoğunluk yakalanamamış yarı yarıya bir tablo. O milletin yarısı \'Hayır ben evet demem\' demiş. Türk milletinin yarısı, milletin yarısının buna hayır dediği açık gerçek değil mi? Milletin reddettiği bir anayasa olur mu? Tehdit var, tehlike var, suçlama var. Ona rağmen hayır demiş. Vicdanen, aklen, ilmen biliyoruz ki, milletin reddettiği bir anayasa tümünün anayasası diye dayatılamaz. Söz konusu olan rejimin özü, temeli. Millet egemenliği devam edecek mi etmeyecek mi? Yargı bağımsız mı olacak? Ben yüzde 50 oy aldım diyen adamın kendi şahsi tercihiyle bütün yargı sistemi oluşturulacak mı? Adil bir referandum olmadığını \'evet\' diyenler de biliyor. Bu oylama Türkiye\'nin anayasa sorununu çözmemiştir. Türkiye\'ye yepyeni ve çok ciddi ağır bir anayasa krizi getirmiştir. Anayasa krizinin bir tarafında cumhurbaşkanı, başbakan, hükümet var. Karşısında da en azından milletin yarısı var. \'Atı alan Üsküdar\'ı geçti\' lafı bizatihi yapılan işin haksız olduğunun itirafıdır. Böyle anayasa mı yapılır ya. \'Git derdini Marko paşa anlat\' anlayışıyla anayasa mı yapılır\" diye konuştu. Referandum öncesinde hayır diye çalışma yapanların söylediklerinin doğrulandığını da ifade eden Deniz Baykal, \"O zaman ifade ettiklerimizin doğru olduğunu ortaya koydu mu. Ne diyorduk bu anayayasa meclisi milleti devre dışında bırakır. Millet ve meclis devrede mi. KHK\'larla her gün her alan tanzim ediliyor. Bir kişi kararname çıkartıyor. Ekonomiyi, siyaseti, temel hakları her uygulamayla tanzim ediyor. Nerede millet? Millet meclisle konuşur. Oraya seçilenler millete sorumludur. İktidardan hesap soruluyor mu? Hesap sorulmayan iktidar olur mu? Bugünkü tablo bu. Tek adam egemenliği ortaya çıkar dedik. Çıktı mı? Yargı bağımsızlığını kaybeder dedik kaybetti mi? En yüksek yargı başkanlarına bakın. Bütün bu olumsuzlukların temel konusunu yüzde 51 evet lafıyla noktalamak mümkün değil\" dedi.
TARİHİ GÖREV ZAMANI
2019 yılında yapılacak olan seçimi işaret eden, bunu tarihi görev olarak kabul ettiğini söyleyen Deniz Baykal şunları söyledi, \"Atı alan Üsküdar\'ı geçti dediler. Bunun olup olmadığını belirleyecek nedir biliyor musunuz? Bir süre sonra önümüze gelecek tarihi görev zamanı. Önümüzdeki günlerde bu konuların Türkiye\'de işletilip işletilmeyeceğini, bu anlayışını sürdürülüp sürdürülmeyeceğini kararlaştırma fırsatı milletin eline geçecek. Orada bir karar alacağız. \'Milletin söz sahibi olduğu, bir anayasal düzen işletmek istiyoruz\' diyenler, bunu hayata geçirme şansı bir kez daha önümüze gelecek. Bu nazari model kabul edildi lafları noktalanmış değildir, virgül bile değildir. Bu konuda seçim yapılacak. Bu anayasayı temsil eden kişiyle, bu anayasayı çok tehlikeli biliyorum hak ettiği anayasası Türkiye\'ye vereceğiz diyen aday arasında bir seçim şansını Türkiye elde edecek. Türkiye\'de referandumda sergilenen o sonuç gerçek niteliğiyle çok daha ağırlıklı açık bir biçimde ortaya çıkacak.\"Konuşmasında birlik çağrısında da bulunan Deniz Baykal, \"Türkiye\'nin kardeşliğe ihtiyacı var. Türkiye\'nin sıla-i rahime ihtiyacı var. Birbirimize hicret etmeliyiz. Anlamalıyız. Birbirimizi ziyaret etmeliyiz. Sadece vücut ziyareti değil. Aklımızla birbirimizi ziyaret etmeliyiz. Buna ihtiyacı var toplumun. Niye çünkü yalnız yaşamıyoruz. Olabildiğince beraber olabilmeliyiz. Beraber olmamız gereken zamana girdik. Türkiye\'nin birbirini anlamaya, dinlemeye, halini hatırını sormaya, keşfetmeye ihtiyacı var. Birbirimizi keşfetmemiz gerekiyor. Çevremizde yaşanan olaylar, uyarıcıdır. İnsanlarımızın birbirine saygı göstermeye ihtiyacı var. Bu kültürün sergileneceği dönem önümüzdeki 2019 Kasım\'ında ama daha erkene de alınabilir. Türkiye bu konuda ciddi bir karar alacak. Referandum sonucunda her şeyin bitmediğini, başlatılması gerektiğini söylüyorum. Her şey önümüzde duruyor\" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI İÇİN İLK AÇIKLAMASINI YAPTI
Parti içi çekişmelerin temel hastalık olduğunu ve son bulması gerektiğini söyleyen Deniz Baykal, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu sorulması üzerine, \"Daha o aşamada değiliz. O konuları, partinin yetkili organları, sorumlu çevreleri bu konuyu olgunlaştırır. Bu işler öyle kişisel hevesle, taleple ortaya çıkmaz. Ciddi bir görev. Bu görevi toplum belirler ve toplum tebliğ eder. Kişisel tercihlerle bu olmaz\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------------
- Partililerden görüntü.
- Deniz Baykal\'ın konuşmasından görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / KUŞADASI (Aydın) (DHA)
====================================================
3)ÇATIDAKİ ELEKTRİK ARIZASINI GİDERMEK İSTERKEN CANINDAN OLDU
KIRIKKALE\'de bir arkadaşının çatısındaki elektrik arızasını gidermeye çalışan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) emeklisi 55 yaşındaki Ekrem Durgun, elektrik çarpması sonucu yaşamını kaybetti.
Kırıkkale\'nin Yuva Mahallesi, Fatih Caddesi, 2700-4 Sokak\'ta bulunan bir yakının yazlık evinde meydana gelen arızayı gidermek isteyen Ekrem Durgun, saat 15.30 sıralarında çatıya çıktı. Durgun, arızayı gidermek isterken aniden elektrik çarpması sonucu olay can verdi. Olay yerine Emniyet, 112 Acil Servis ve itfaiye ekipleri gelip, önlem alırken, Durgun\'un yakınları göz yaşı döküp, sinir krizi geçirdiler.
Kırıkkale Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı inceleme başlatırken, hayatını kaybeden Ekrem Durgun\'un cenazesi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu\'na kaldırıldı.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Olay yerinden detay görüntüler
- Ölen Ekrem durgun un cenazesinden görüntü çatı da
- Alınan önlemlerden görüntü
- Yakınlarının göz yaşları ve bağrışmaları
- Elektriklerin kesilmesinden görüntü
Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, (DHA)-
===============================================
4)TELEFONUYLA İLGİLENİRKEN KÖPEĞE TAKILIP DÜŞTÜ
ZONGULDAK\'ta, cep telefonuyla ilgilenerek yolda yürüyen bir kişinin önündeki köpeği takılarak düşmesi güvenlik kamerasına yansıdı.
İnağzı Mahallesi\'nde cep telefonuyla ilgilenerek yolda yürüyen bir kişi, yerde yatan köpeği fark etmedi. Köpeğe takılan kişi, yere düştü. O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde cep telefonuyla ilgilenen kişinin köpeğe takılarak yere düştüğü görülüyor.
Görüntü Dökümü:
..........................
-Yolda yürüyen kişi
-Yerde yatan köpeğe takılıp düşmesi
Süre: (11 sn) Boyut: (250 kb)
Haber: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)
=====================================================
5)KAHRAMANMARAŞ\'TA TEFECİ OPERASYONU: 3 GÖZALTI
KAHRAMANMARAŞ\'ta, tefecilere yönelik düzenlenen operasyonda 3 kişi gözaltına alındı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ekipleri, tefecilik yapıldığı ihbarıyla İsmetpaşa Mahallesi\'ndeki bir işyerine operasyon düzenledi. Ekipler tarafından aranan işyerinde; 1 pos cihazı, başka kişilere ait 18 kredi kartı ve suç geliri olduğu belirlenen 4 bin 450 lira ele geçirildi. Suç unsurlarına el koyan polis, isimleri açıklanmayan 3 kişi gözaltına alarak sorgulanmak üzere emniyete götürdü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Emniyet Müdürlüğü
- Ele geçirilen para ve malzemeler
- Genel ve detay görüntüler
(Haber: Mücahit YOLCU- Kamera: KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 7 MB
===============================================
6)LÜKS YAT BALAYI İÇİN BODRUM\'DA
MUĞLA\'nın Bodrum ilçesinde bugün öğle saatlerinde demirleyen 91 metre uzunluğundaki ultra lüks yat \'Moonlight 2\', düğünden sonra gelin ve damat ile ailelerini Ege\'de mavi yolculuğa çıkaracak.
Yunan asıllı İngiliz işadamı ve Liveras Yatçılık şirketinin yönetim kurulu başkanı Andreas Levaras\'ın 110 milyon Euro\'ya yaptırdığı Malta bayraklı Moonlight 2 isimli ultra lüks motor yat, bu sabah Bodrum\'un Yalıkavak mahallesine geldi. Küdür Koyu açıklarına demirleyen ve yüzme havuzları, sauna, su sporları merkezi, fitness salonu, 28 personeli bulunan yat ilgi odağı oldu. 36 konuk kapasiteli 5 katlı yatın, haftalık 650 bin euro ile dünyanın en yüksek kira bedeline sahip yatlardan olduğu belirtiliyor. Yatın, yarın (pazar) Göltürkbükü Mahallesi\'ndeki lüks bir otelde düzenlenecek düğünün ardından gelin ve damadın akrabaları ile birlikte balayı gezisi ve Ege\'deki tatilleri için geldiği öğrenildi. Yatın 2 haftalığına kiralandığı, Hisarönü körfezi ve Fethiye\'nin ardından Rodos, Tilos, Mikanos ve Leros adalarında gezeceği belirtildi. Yatı kiralayan Türk işadamının adı açıklanmadı.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Yattan genel detay görüntüler
Haber:-Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla), (DHA)
=================================================
7)HAVA GÖSTERİLERİ NEFES KESTİ
ESKİŞEHİR\'in Sivrihisar İlçesi\'nde 2 gün sürecek \'Hava Gösterileri\'nin ilk gününde paraşüt atlayışları, planör, helikopter ve uçak gösterileri yapıldı.
Sivrihisar ilçesi yakınlarındaki \'Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi Necati Artan Tesisleri\'nde bugün \'Hava Gösterileri\' etkinliği düzenlendi. Etkinliği Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, Türkiye\'nin Tokyo Büyükelçisi Murat Mercan ile birlikte çok sayıda kişi izledi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı\'nın okunmasıyla başlayan etkinliğin açış konuşmasını Vali Özdemir Çakacak yaptı. Çakacak Eskişehir\'in raylı sistemlerin ve havacılığın merkezi olduğunu söyleyerek şöyle dedi:
\"Eskişehir sanayisiyle, raylı sistemlerde ve havacılıkta merkez olması dolayısıyla Anadolu\'nun parlayan yıldızı. Gerçekten bu raylı sistemler test merkeziyle Eskişehirimiz raylı sistemlerde merkez olmuştur. Yine havacılık araştırma merkeziyle, özel kuruluşlarıyla, kamu kuruluşlarıyla havacılığın da merkezi. Tabi ki bugün burada izleyeceğiniz bu gösterilerde bu merkez dolayısıyla sivil havacılık gösteri merkezi Eskişehir\'den başka, Sivrihisar\'dan başka ülkemiz de herhalde yok. Dolayısıyla bu konuda da Eskişehir merkez. Böyle bir yere sahip olduğumuz için Eskişehirliler adına gurur duyuyoruz. \"
Yapılan konuşmaların ardından paraşüt atlayışları gerçekleştirildi, ardından planör, helikopter ve uçak gösterileri sunuldu. Bisiklet yarışının da düzenlendiği etkinlikte Ali İsmet Öztürk de uçakla akrobasi gösterisi sundu.
Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi\'ndeki \'Hava Gösterileri\' etkinliğine ABD, Almanya, İtalya ve İngiltere\'den de pilotlar katıldı. \'Havacılık Fuarı\'na da dönüşen etkinliğe bu yıl TAI / TUSAŞ sponsor oldu. TAI\'nın \'Hürkuş\' eğitim uçağı ile \'Atak Helikopteri\' de Sivrihisar Airshow\'da yerini aldı. Etkinlikte Türkiye\'nin en yaşlı tayyaresi Boeing-Stearman ve MD-500 Helikopter gösterisi de sunuldu.
Sivrihisar\'daki Hava Gösterileri yarın gerçekleştirilecek olan etkinliklerle sona erecek.
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Etkinliğe katılanların,
-Uçak ve helikopterlerin,
-Vali Özdemir Çakacak\'ın konuşması,
-Uçak gösterilerinden çekilen görüntüler bulunuyor.)
Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN / SİVRİHİSAR,(Eskişehir),(DHA)-