Bir yandan yaşamayı zevksiz hale getiren bir serinliğe bürünmüş gecede soğukla boğuşmak diğer yandan da sizleri iklim değişikliğinin gerçek olduğuna ikna edecek bir yazı kaleme almaya çalışmak inanın kolay değil. Böylesi bir gecede sade vatandaşın kafasında küresel ısınma değil küresel soğuma olsa sanırım pek çoğumuz onu suçlayamayız. Hele bir de bu sabah haberleri dinlerken düşündüklerimi anlatacak olsam, sanırım iklim değişikliği konusunda gerçekten herhangi bir şey yapılamayacağına inanması çok daha kolay olur.
Bildiğiniz gibi bu hafta sene sonunda Cancun, Meksika'da düzenlenecek olan iklim konferansından önceki son ana hazırlık toplantısı Tianjin, Çin'de yapılıyor. Sene sonunda yapılacak Cancun konferansının temel amacı 2012 yılında sona erecek olan Kyoto Protokolü'nün yerini alacak yeni anlaşmayı imzalamak. Bu hafta Tianjin'de düzenlenen konferansta da tarafların tartışmaları sona erdirip neredeyse anlaşma seviyesine varan görüşmeler yapması ve bu görüşmeler sonucunda oluşturulacak bir belge taslağının Cancun'da devlet başkanları seviyesinde görüşülerek imzalanması gerekiyor. Bu tabi ki dünya devletleri dünyanın geleceğini belirleme yolunda olumlu bir adım atmak istiyorlarsa geçerli. Bu tür toplantılarda da genel yapı evsahibi ülkenin devlet büyüklerinin bu anlaşmanın sağlanması üzerine çaba sarf etmesi üzerine kuruludur. Ama sanırım ben bu görüşte olan azınlıktanım çünkü bu sabah haberleri seyrederken öğrendim ki Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Ven Ciabao resmi bir ziyarette bulunmak için Ankara'ya gelmiş, sonra gece milli maçın başına bakarken başbakanımızın da Almanya'da maç seyretmekte olduğunu fark ettim. Bizim başbakanımızın maç için Almanya'da olması bir sorun teşkil etmez ama dünya açısından böylesi önemli görüşmelere evsahipliği yapan Çin'in başbakanının ülkesini bırakıp bizi ziyarete gelmiş olması çözümsüzlüğün süreceğine olan inancımı pekiştirdi.
Bu çözümsüzlüğün temelinde yatan olgu atmosferi ve çevreyi kirleterek para kazanan kişilerin bu tatlı kazançlarından vazgeçmek istememeleri ve bu uğurda tüm dünyanın geleceğini de çekinmeden geri dönülemez bir yola sürmeleridir. Bildiğiniz gibi dünyada Kyoto anlaşmasını meclisinden geçiremeyen tek büyük ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Kyoto anlaşması Amerikan Senatosu'na ilk geldiğinde 95-0 oyla reddedildi. Bu neredeyse Amerikan tarihinde Senato'nun her iki kanadının da oybirliği ile reddettiği tek konudur. Yani petrol ve otomotif lobileri biraraya geldiklerinde senatörlerin tamamına dediklerini yaptıracak kadar kuvvetlidir. Senatonun hayır demesi kesin olan bir konuda da Amerikan Hükümeti'nin ileri adımlar atması beklenemez. Burada Amerikan görüşü temelde alabilecekleri en az sorumluluğu alarak dünya üzerindeki egemenliklerini sürdürmeye devam etmek yönündedir. Çin'in bu konudaki görüşü de Amerika'nın şu anda sahip olduğu üstünlüğe uzun yıllar boyunca dünyayı kirleterek sahip olduğu, dolayısıyla da eğer bir kısıntıya gidilecekse bu kısıntının Amerika'dan başlaması yönündedir. Bu iki görüş birbiri ile bu derecede çelişince Cancun'da bir anlaşmaya varılması, hatta gelecek sene sonunda bir sonraki iklim konferansının düzenleneceği Güney Afrika'da bir anlaşma olasılığı imkansız görünmektedir. Amerika artı Çin'in karbondioksit salımları dünya salımının %40'ını oluşturduğundan bu iki ülkeyi içine almayan bir anlaşmanın getirisi fazla olmayacaktır. Nitekim bu açmazı gören Japonya başta olmak üzere pek çok sanayileşmiş ülke de Amerika ve Çin'i içine almayan bir iklim anlaşmasını imzalamayacaklarını söylemişlerdir.
Bu noktada bizlere düşen sesimiz olabildiğince çok duyurabilmek için biraraya gelmektir. Bu amaçla 10/10/2010 Pazar günü tüm dünyada küresel ısınmaya dikkat çekmek üzere toplantılar düzenlenecektir. İstanbul'daki toplantı saat 15:00'de Galatasaray'da başlayacak ve Taksim’e kadar müzikli, eğlenceli bir yürüyüş yapılacaktır. Ardından Taksim Gezi parkında bir şenlik, sergiler ve Naom Chomsky ve Richard A. Falk gibi aktivistlerin konuşmaları olacak. İklim değişikliği konusunda sadece oturduğu yerden konuşmayıp sesini de duyurmak isteyen herkesi bu eğlenceli toplantıya bekliyoruz. Pazar saat 15:00'de Galatasaray'da görüşmek üzere...