İstifa baskısı aday sayısını 10'a çıkardı
Taciz suçlaması nedeniyle cezaevine konan Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn'dan kimin başkan olacağı konuşuluyor.
Ntvmsnbc'de yer alan habere göre, adaylar arasında Türkiye'nin 2001 krizinde yol haritasını belirleyen Eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'in de adı geçiyor. ABD'li Wall Street Journal Gazetesi, Derviş'in güçlü bir aday olacağını yazdı.
Derviş'in başkan olabilmesi için zorlu bir yoldan geçmesi gerekiyor. Özellikle de Almanya Başbakanı Angela Merkel en büyük engel olarak öne çıkıyor.
IMF İcra Direktörleri Kurulu Eski Danışmanı Levent Veziroğlu, IMF Başkanı'nın nasıl seçildiğini CNBC-e'de Burcu Göksüzoğlu'na anlattı.
IMF'de sürecin başlaması için öncelikle Strauss-Kahn'ın istifa etmesi gerekiyor. IMF tarihinde görevden alma hiç yaşanmadı. IMF, Strauss-Kahn'a bir takım telkinler yoluyla istifa etmesinin doğru olacağı yönünde tavsiyede bulunacak. Strauss-Kahn da istifa edip süreci başlatacak.
1- 1,5 aylık süreç
Seçim süreci 1-1.5 aylık bir süreyi kapsıyor. Bu, daha çok hükümetler arası istişareyi gerektiren bir süreç. Temelde hükümetlerin önerdiği ve üzerinde anlaştığı insanlar başkanlığa aday olabiliyor. Başkan o adaylar arasından IMF İcra Direktörleri Kurulu tarafından seçiliyor. Kurula gelmeden önce kimin seçileceği hükümetler tarafından mutabakatla belirleniyor.
Kimler aday gösterilebiliyor?
Hükümetler ya da icra direktörlerinden biri aday gösterebiliyor. Bu adaylar, İcra Direktörleri Kurulu'yla birebir mülakat yapıp, nasıl program izleyeceklerine dair sunum yapıyorlar. Hükümetler arası istişareler devam edip, kurulun toplantısında karara bağlanıyor. Adaylar için üst sınır yok. Ama bugüne kadar en fazla iki aday gösterildi.
IMF'de kotası yüksek olan ülke daha çok söz sahibi oluyor. Şu anda 24 sandalyeden 10 tanesi gelişmekte olan ülkeleere ait. Ama oy gücü önemli. ABD'nin tek başına bile veto hakkı var. IMF Başkanı basit çoğunlukla seçiliyor. Bu nedenle ABD'nin veto hakkı ortadan kalkıyor.
Hangi nitelikler aranıyor?
IMF politikalarına ve kurum kültürüne hakim olma. Dünya ekonomisini doğru analiz etme, ekonomik hassasiyetleri dikkate alma ve denge unsuru gözetme yetenekleri. Akademik özgeçmiş.Daha önce ülkelerde belli konumda görev yapmış olmak büyük avantaj. Maliye Bakanı, Bir Merkez Bankası Başkanı olmak.
'Türk hükümeti Derviş'i desteklemeli'
Levent Veziroğlu'na göre, IMF'nin başına gelişmekte olan ülkelerden bir başkan gelecekse en uygun zaman. Gelişmekte olan ülkelerin çıkarını koruyacak bir başkanın çıkma olasılğı yüksek.
Veziroğlu, Derviş'in başkanlık için bütün kriterleri taşıdığını belirterek, hükümetin desteğine dikkat çekti: "Derviş ABD veya Avrupa'dan destek alabilir. Önemli olan Türk Hükümeti'nin desteklemesi. Öncelikle vatandaşı olduğu ülkenin aday göstermesi önemli bir kriter.
Derviş daha önce UNDP Başkanlığı'na getirilirken de Türk hükümeti tarafından desteklenip lobi faaliyeti sonucunda seçilmişti. Hükümet bir Türk'ün IMF başkanı olması yönünde desteğini verecektir. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de olabilir. Deneyime sahip, politik sürece hakim. Bu görevi layıkıyla görevi yerine getirecek biri."
'Merkel'in destekleyeceği galip çıkar'
Tüm bu süreçte kritik rol oynayan ülke Almanya. Veziroğlu, Almanya'nın kararının çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: "AB'de siyasi ve ekonomik olarak en etkili ülke. Merkel'in destekleyeceği aday bu süreçten galip çıkar. Merkel'in kafasında birkaç adayı var. Ama İngiltere'nin Eski Başbakanı Gordon Brown da var. Güney Afrika Maliye Bakanı Trevor Manuel var. Derviş de adaylar arasında. Merkel burada Avrupa ekonomisine kaptanlık yapacak bir adayı destekleyecektir."
Die Welt'ten Kemal Derviş'e destek
Alman "Die Welt" gazetesi, cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla tutuklanan IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın yerine başkan olabilecek kişiler hakkında yayınladığı bir haberde, 8 aday arasında, Türkiye'nin ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'e de yer verdi.
"Kim IMF Başkanı olacak?" başlığıyla verilen haberde, Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde'nin yeni IMF Başkanı olma şansının çok yüksek olduğu belirtilmekle birlikte Derviş'in de, Strauss-Kahn'ın yerini doldurabilecek güçlü bir aday olabileceği ifade edildi.
Haberde Derviş ile ilgili olarak, "Türkiye'nin ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, Dominique Strauss-Kahn'ın yerini doldurabilecek güçlü bir aday olabilir. Eğer isterse. Ve eğer Angela Merkel (Almanya Başbakanı) bir Türk'ü Avrupa'lı olarak kabul etmeye razı olursa, çünkü kendisi bir Avrupalı'yı istedi" denildi.
Derviş'in babasının Türk olduğu, annesinin de Hollanda'lı ve Alman bir aileden geldiği belirtilen haberde, Derviş'in, London School of Economics'i bitirdikten sonra ABD'deki Princeton College'de doktorasını yaptığı ve 1977 yılından itibaren 22 yıl boyunca Dünya Bankası'nda görev yaptığı anlatıldı.
Türkiye'de bakanlık yaptığı 2001 ve 2002 yıllarında ülkedeki ağır ekonomik krizin aşılmasında başarılı bir strateji geliştirerek, Türkiye'nin AB üyeliği yolunu düzlediği, bu strateji sayesinde Türkiye'nin 2008 ve 2009 yıllarındaki ekonomik krizden de büyük ölçüde korunduğu ifade edildi.
Derviş'in günümüzde Türk hükümetinin bir üyesi olmadığına ve kalkınmakta olan bir ülkeden de gelmediğine işaret edilen haberde, "Ancak o ideal bir uzlaşma adayı olabilir: Yeteri kadar Batılı, kalkınmakta olan ülkelere uygun. Ve Türk hükümeti de kendisini destekler" şeklinde ifade kullandı.
Haberde, Strauss-Kahn'ın yerine seçilebilecek en güçlü aday olarak gösterilen Lagarde'nin ise, İtalya ve Almanya tarafından da desteklenebileceği görüşüne yer verilerek, diğer adaylar arasında gösterilen eski Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück'ün ise, diplomatik olmadığı ve aklına geleni söyleyen bir kişi olduğu için ABD, İngiltere, Fransa ve İsviçre'de sevilmediği belirtildi.
IMF Başkanı seçilebilecek diğer kişilerin de, İsviçre'li Josef Ackermann, Brezilya'lı Arminio Fraga, İsrail'li Stanley Fischer, Meksika'lı Agustin Carstens ve Hindistan'dan Montek Singh Ahluwlia olduğu kaydedildi.