Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Ramazan Hazar, Deri Tanıtım Grubu'nun ABD'de düzenlediği fuarlar için toplam 2.5 milyon dolar harcadıklarını ancak dünyaya açılacakları yerde ihracat kayıpları yaşadıklarını söyledi.
Üç yıl önce kurdukları Deri Tanıtım Grubu'nun (DTG) son iki yılda ABD'de gerçekleştirdiği Türk Deri Fuarları fiyaskoyla sonuçlanınca, deri sektörü iç pazara odaklanma kararı aldı. ABD'de 2006 ve 2007'de düzenledikleri fuarlar için toplam 2.5 milyon dolar harcadıklarını ancak dünyaya açılacakları yerde ihracat kayıpları yaşadıklarını ifade eden Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Ramazan Hazar, "2006'daki fuarın tanıtımı için Cindy Crawford'a 600 bin dolar ödedik. Ama fuarı yaptığımızın oteldeki müşterilerin bile fuardan haberi olmadı. Artık ABD'de tek başımıza fuar yapmayacağız, 2008 planlarımızı iptal ettik" dedi.
Krize karşı dünyadaki büyük deri fuarlarında stand açarak boy göstermeye çalışacaklarını belirten Hazar, 4-6 Aralık'ta düzenlenecek İstanbul Deri Fuar'nda da yeni ürünlerle görücüye çıkacaklarını söyledi.
2.5 milyon dolar kaybettik
Ramazan Hazar, 500 yıllık tarihi olan Türkiye deri sektörünün 250 bin kişiyi istihdam eden dev bir sanayi haline geldiğini belirtti. Şu anda deri ihracatında Avrupa ülkeleri içinde ikinci sırada olduklarını ifade eden Hazar, "İhracatta lider yılda 17 milyar dolarla İtalya. Biz ise İtalya'nın ardından ikinciyiz ama yıllık ihracatımız 1.7 milyar dolar" dedi.
Türk derisini dünyaya tanıtmak için 2005'de Dış Ticaret Müsteşarlığı, İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği ve Ege Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği tarafından kurulan Deri Tanıtım Grubu'nun ABD'yi "hedef pazar" olarak seçtiğini hatırlatan Hazar, 2006 ve 2007 yıllarında ABD'nin moda merkezi New York'ta gerçekleştirilen fuarların "fiyasko" ile sonuçlandığını dile getirdi.
Hazar, "Fuarlarımızı 12. ayda düzenleyerek hata ettik. 2 fuar için toplam 2.5 milyon dolar harcadık. Hatta fuarın tanıtımı için manken Cindy Crawford'a 600 bin dolar ödedik. Ama bırakın ABD'ye ihracatta artış yaşanmasını, bu yıllarda ihracatımızda düşüş oldu. Fuarları düzenlediğimiz otelin müşterilerinin bile fuardan haberi olmadı. Zarar ettiğimiz için bu yılki fuar organizasyonunu iptal ettik" diye konuştu.
Modadan faydalanamadık
Bundan sonraki süreçte özellikle iç pazara yoğunlaşma kararı aldıklarını belirten Hazar, Türk derisini dünyaya tanıtmak için ise lokal fuarlar yapmak yerine dünyaca ünlü fuarlarda stand açarak boy göstereceklerini söyledi. Hazar, "Altyapısını hazırlamadan Türk derisini moda yapmak istedik. Ama Çin'i, Hindistan'ı unuttuk. Deri, dünyada moda oldu ama biz bundan nemalanamadık" dedi.
Hazar, hazırgiyim sektörünün deri ve kürk tasarımlarını 4-6 Aralık 2008 tarihleri arasında İstanbul Deri Fuarı'nda podyuma çıkarmaya hazırlandıklarını vurgulayarak, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek olan İstanbul Deri Fuarı'na 26 ülkeden toplam 276 firmanın katılacağını ifade etti.
İç pazarda satılan deri ürünlerinin yüzde 70'inin dış piyasalardan, özellikle Uzakdoğu ülkelerinden geldiğini anlatan Hazar, sektörde tilki, vizon gibi değerli kürklerden alınan ÖTV'nin de üreticinin belini büktüğünü kaydetti. Hazar, sektörde yüzde 42'lere varan vergi yükünün üreticiyi de ihracatçıyı da zora soktuğuna dikkat çekerek, "Biz deriyi ithal edip, işleyip başka ülkelere satıyoruz. Ama sofralık şarapta bile ÖTV kalkarken, bizim ülkeye para kazandıracak üretimimiz cezalandırılıyor" şeklinde konuştu.