Depresif kişiler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, diyabet riskinin diğer insanlara oranla ne derece arttığı veya azaldığı belirlendi...
Araştırmacılar uzun süredir biliyorlardı ki; tip-2 diyabet ve depresyon çoğu zaman kol kola ilerler. Ancak hangi hastalığın ilk olarak geliştiği ve hangi hastalığın buna bağlı olarak sonradan ortaya çıktığı meçhuldü. .Ta ki Johns Hopkins Medicine doktorları bu "tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa yumurta mı tavuktan" benzeri soruya iki yönlü bir cevap bulana kadar. Bu yanıtı bulmak kolay olmadı.
Çalışmada, tüm ülkeden ve her türlü etnik kökenden yaşları 45 ile 84 arasında değişen 6 bin 814 kadın ve erkek araştırıldı. Hastalar, tip 2 diyabet ve depresyon semptomları muayenesi için, üç yıllık bir süre içinde üç kez kliniğe geldiler. Andolu Sağlık Merkezi Vital Dergisi'nde çıkan makaleye göre araştırma sonucunda depresif olmayanlarla karşılaştırıldığında, depresyon düzeyi yüksek olanlarda diyabet gelişme ihtimali neredeyse yüzde 42 daha fazla bulundu. En depresif olan denekler, diyabetik olma ihtimali en yüksek olanlardı.
Depresif kişilerde sigara içme, aşırı yeme, daha az egzersiz yapma ve aşırı kilolu olma eğilimi daha fazlaydı.
Yapılan araştırma tüm bu faktörlerin yüksek diyabet riskini arttırdığını ortaya koydu.
Johns Hopkins Medicine’den Diyabet uzmanı Sherita Hill Golden ve ekibinin "Journal of the American Medical Association"dergisinin 18 Haziran 2008 tarihli sayısında yayımlanan çalışma, tip-2 diyabet ve depresyon arasında gözden kaçırılmaması gereken, güçlü bir ilişki olduğunu gözler önüne serdi.