Yaşam
Deprem bölgesine kadın eli değdi VAN (A.A)
15 Kasım 2011 13:14
-Deprem bölgesine kadın eli değdi VAN (A.A) - 15.11.2011 - Van'daki depremler için bölgeye gelen arama ve kurtarma ekiplerindeki kadınlar, hem enkaz başında çalışıyor hem de ekip arkadaşlarına yemek yapıyor. Siemens sivil savunma ekibinde yer alan kadınlardan Leyla Öz, 2001 yılından bu yana arama kurtarma eğitimi aldığını, 7 senedir de arama kurtarma ekibinde aktif olarak çalıştığını söyledi. Arama kurtarma ekibi olarak ''herkesin yapabileceği bir şey vardır'' ilkesiyle yola çıktıklarını anlatan Öz, şöyle devam etti: ''Arama kurtarma ekipleri içinde de kadınların yapabileceği çok fazla iş olduğunu düşünüyorum. Biz çevremizdeki arkadaşlarımızı da bu anlamda teşvik ediyoruz. Çünkü kadın her şeyden önce bir annedir. Buradan aldığı eğitimleri hem kendi ailesinde hem de çevresinde çok fazla kullanma imkanı var. İkincisi herkesin erkek olduğu bir arama kurtarma ekibinde zaman zaman annelere ve ablalara da ihtiyaç var. Dolayısıyla ekibi arka tarafta lojistik olarak etkileyecek böyle bir rolümüz de var. Üçüncüsü, herkesin arama kurtarma çalışmaları sırasında farklı bir rolü var. Kimisi ışık tutuyor, kimisi sadece kum ve taş taşıyor; bazıları ise arkadaşlarına ekmek götürüyor. O yüzden böyle durumlarda özellikle kadınlardan da böyle rotasyonlarda bulunması gerektiğini düşünüyorum.'' -''Eğitim tehlikeyi analiz etme konusunda çok faydalı''- Siemens'te sağlık sektöründe proje ticari yöneticisi olarak çalışan Yelda Diker Gürvit de 7 senedir arama kurtarma ekibinde olduğunu ve enkaz tatbikatlarının yanı sıra ilk yardım ve insanlarla iletişim konusunda eğitim çalışmaları yaptıklarını anlattı. Evli ve 2 çocuk annesi Gürvit, şimdiye kadar aldığı eğitimlerin tehlikeyi analiz etme konusunda çok büyük faydasının olduğuna işaret etti. ''Mesela, bizim evimizde bir yangın söndürücü vardır. Dolaplarımız sabitlenmiştir. Çocuklarım okullarda da verilen eğitim sayesinde depremde asansöre binmemeleri gerektiğini biliyorlar'' diyen Gürvit, tatbikatlara çocuklarını da götürdüğünü ve böylelikle onların da bilinçlendiğini söyledi. Türkiye'de kadının güçlü olduğunun altını çizen Gürvit, ''Kurtuluş Savaşında biz vardık. Buralarda da yer alabiliriz. Gücümüz var, yapabiliriz. Özellikle bu bölgede kadınlar, erkeklerle iletişime pek girmiyorlar. Bir sıkıntıları varsa kadınlarla konuşmayı tercih ediyorlar'' diye konuştu. -''Fiziksel anlamda erkek üstünlüğünü kabul ediyoruz''- Siemens'te mühendis olarak görev yapan Zehra Yetişkin ise deprem bölgesinde enkaz çalışmalarına aktif olarak katıldıklarını vurguladı. Ekiplerinde kadınlar olmasına ilişkin olumlu tepkiler aldıklarını kaydeden Yetişkin, ''Fiziksel anlamda erkek arkadaşların bizden üstünlüğünü kabul ediyoruz zaten. Ama en ufak bir yardım bile ekip arkadaşları için bazen çok önemli olabiliyor'' ifadelerini kullandı. Kadının doğası gereği erkeklere göre yumuşak olduğunu ve arama kurtarma çalışmalarında bunun avantajlarını zaman zaman yaşadıklarını söyleyen Yetişkin, bu tür afetlerde yardıma ihtiyacı olan kadınların öncelikle derdini anlatmak için kadın aradıklarına dikkati çekti. Siemens sivil savunma uzmanı ve ekip lideri Bülent Gündüz, Erciş'teki ilk depremden itibaren depremdeki çalışmalara ekip olarak katıldıklarını belirtti. Hangi ortamda olunursa olunsun herkesin yapabileceği bir şeyler olabileceğini dile getiren Gündüz, bu anlamda ekipte yer alan kadın çalışanların katkılarından dolayı çok memnun olduklarını ifade etti. Ekiplerde mutlaka kadınların da bulunması gerektiğini vurgulayan Gündüz, ''Konuşlandığımız yerlerde lojistik destekleri ve enkazlardaki yaralı kadınlarla iletişim kurmak açısından kadın çalışma arkadaşlarımızın olması büyük önem taşıyor'' dedi. -Çadır kentlerde yaşam mücadelesi Van'daki depremlerde evlerini kaybeden binlerce kişi, çadır kentlerde devletin ve hayırseverlerin desteğiyle yaşam mücadelesi veriyor. Kentte 23 Ekimde meydana gelen 7.2 ve 9 Kasımda meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsılan Van'da evlerini kaybeden binlerce vatandaş, kendileri için oluşturulan çadır kentlerde yaşayabilmek için yoğun çaba harcıyor. Depremlerin ardından harekete geçen kurum ve kuruluşlar ile hayırseverlerin Türkiye'nin dört bir yanında düzenlenen yardım kampanyalarına bağlı olarak bölgeye ulaştırılan çadırlar ile yaşam malzemeleri Vanlı depremzedeleri hayata bağlıyor. Zaman zaman kar yağışının ve soğuk havanın etkili olduğu kent merkezinde depremin hemen ardından 4 çadır kent oluşturuldu. Türk Kızılayı tarafından inşa edilen Mevlana evlerine yerleştirilen onlarca depremzede, Türk Kızılay tarafından 3 öğün verilen yemeklerle karınlarını doyuruyor. Çadır kentlerin pek çoğuna elektrik imkanı sağlanırken en büyük sorun olarak susuzluk dikkati çekiyor. Bulaşıklarını çadırların dışında soğuk havada yıkayan bazı depremzedeler, Van Valiliğinin dağıttığı straforlarla çadırların zeminlerini kaplayıp soğuk havadan bir nebze de olsa korunmaya çalışıyor. Tarihi Van Kalesi'nin hemen alt kesimindeki boş alanda oluşturulan çadır kentin kurulmasında Mehmetçikler canla başla çalışıyor. Van Şehir Stadı'nın hemen yanında kurulan çadır kentteki tek çadırda 3 ailenin 15 ferdi olarak hayata tutunmaya çalışan Halide Özay, en büyük sorunlarının soğuk ve susuzluk olduğunu söyledi. Özay, ''Zaten bizi kar perişan etti. Ama ne yapalım? Bulaşıklarımızı soğukta, karın altında yıkıyoruz. İlk deprem olduğundan beri çadırda yaşıyoruz. Evlerimiz hasar gördü, giremiyoruz'' dedi. Yine aynı bölgede 12 kişilik ailesiyle çadırda yaşayan Selim Alaca ise çoluk çocuk küçücük bir çadırda hayata tutunmaya çalıştıklarını belirterek, ''Yatacak yer yok, oturarak sabahlamaya çalışıyoruz. İmkanı olanlar şehri terk edip gitti. Fakat bizim o imkanımız da yok. Vanlı depremzedelerin diğer illerde ağırlanmasına yönelik projeyi benimsiyorum. Buradaki vatandaşlara bir şekilde el atılması gerekiyor. Çocuklar burada hastalıklarla karşı karşıya. Bizi neyin beklediğini şu an bilmiyoruz. Gidecek bir yerimiz de yok'' diye konuştu. -Depremzede çocuklar okula başladı Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Atayurt beldesindeki Kapızlı 23 Nisan Spor ve İzcilik Tesisleri'ne yerleştirilen Vanlı depremzedelerin eğitim çağındaki çocukları okula başladı. Silifke İlçe Milli Eğitim Müdürü Musa Aydın ve Şube Müdürü Cemalettin Turan nezaretinde tesisten servisle getirilen çocuklar, Atakent beldesindeki Kapızlı Rasim Bozbey İlköğretim Okulu idarecileri, öğretmenleri ve öğrencileri tarafından karşılandı. Önce öğretmenlerle bir araya gelen çocuklar, daha sonra sınıflara yerleştirildi. Müdür Aydın, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilk etapta 14 öğrenciyi okula yerleştirdiklerini söyledi. Sayının az olması nedeniyle çocukları Rasim Bozbey İlköğretim Okuluna getirdiklerini ifade eden Aydın, ''İlerleyen günlerde öğrenci sayısının artması durumunda tesis içerisinde okulumuza bağlı olarak 1. sınıftan 5. sınıfa kadar derslikler açacağız. Şu anda 14 öğrenciyi sınıflara yerleştirdik. Okul öncesi 7 öğrenci ise tesiste derse başlayacak'' dedi. Öğrencilerin tüm kitap, defter ve kıyafetlerinin de hazırlandığını vurgulayan Aydın, çocukların yeni arkadaşları ve öğretmenleriyle tanışıp kaynaşacağını, önümüzdeki günlerde de normal eğitimlerine başlayacaklarını kaydetti. Depremzede çocuklar ise yeniden okula başlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirttiler. Çoğunluğu doktor, hemşire ve öğretmen olmak istediklerini ifade eden çocuklar, ''Çünkü memleketimizde yaşadığımız depremde insan sağlığının ve eğitimin önemini gördük. O yüzden doktor, hemşire veya öğretmen olmak istiyoruz'' diye konuştular. Yeni arkadaşlarının da kendilerini çok sıcak karşıladığını belirten çocuklar, okula ve arkadaşlarına kısa zamanda alışacaklarını söyledi. Vanlı depremzede çocukları bağırlarına basan ve onları sıcak ve samimi duygularla karşılayan öğrenciler ise, ''Hepimiz kardeşiz. Onlarla eğitimimize güzel bir şekilde devam edeceğiz. Onlar da artık bizim arkadaşlarımız'' dediler.