Mehmet Yılmaz
(Hürriyet - 12 Eylül 2012)
Deniz Feneri’ne mahkeme bulundu!
Deniz Feneri davası sonunda kendisine uygun bir mahkeme bulabildi. “Uygun” derken, fıkradaki gibi kafasına göre bir imam bulup, ramazanı rahat geçiren Temel’in durumuna bir gönderme yapıyor değilim.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisizlik kararının ardından, dosya İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelmişti ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği bekleniyordu.
Mahkeme kararını vermiş, davaya bakacak ve ilk duruşma da Allah’tan başka bir mani çıkmaz ise 16 Ocak 2013 tarihinde yapılacak.
Biraz hafıza tazeleyelim ve dosyanın sonunda kendisine bir mahkeme bulabilmiş olmasının değerini daha iyi anlayalım!
Deniz Feneri e.V. davasına bakan Frankfurt Eyalet Mahkemesi 17 Eylül 2008 tarihinde olayı “yüzyılın dolandırıcılığı” olarak tanımlayarak kararını verdi ve sanıkları mahkûm etti. Kararında asıl faillerin Türkiye’de olduğuna da dikkat çekti. Şu anda Almanya’da ikinci bir iddianame hazır bekliyor ama Türkiye’nin sanıkları yargılanmak üzere göndermeyeceği bilindiğinden yargılama başlamış değil.
17 Eylül 2008’deki karardan sonra Türkiye’de de adalet mekanizması işlemeye başladı. Savcıların Almanya’daki belgelere ulaşması ve bunların çevrilmesi iki seneden fazla zaman aldı. İddianame yazılırken olaya bakan savcılar görevden alındı, yargılanmaya başladılar.
Ve aradan beş yıl üç ay geçtikten sonra İstanbul’da davanın görülmesine başlanılacak.
Bu arada suçun niteliğinin değiştirildiğine de tanık olduk. Artık sanıklar nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanmayacakları için mahkûm olsalar da Almanya’daki gibi bir cezaya çarptırılmayacaklar.
Bu dava siyasetin doğrudan etkisine girmiş bir yargının düştüğü durumu gösteren örnek bir dava olarak ileriki yıllarda da hatırlanacak.