Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, avukatı aracılığıyla HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, HDP'nin 27 Şubat Cumartesi Mersin'de düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Demirtaş, "Erdoğan'a dünya lideri dediler ya. Saray da yaptı kendine. Bir insan dünya lideri, İslam devletlerinin lideri olmak için uğraşabilir. Son derece ciddi bir iddiadır. Bu iddiayı ortaya koyan birinin her şeyden önce adil olması gerekmez mi? Eğer İslam toplumunun lideri olacaksan, önce senin Müslüman olman lazım, İslamiyet'e inanman lazım, İslam'ın şartlarını yerine getirmen lazım. Yoksa senin lider olmana itirazımız yok. Fakat esas aldığımız Hz. Peygamberin yoluysa, kusura bakma o hırsız değildi, rüşvet yemiyordu. Bir hırkası vardı ve geride bırakacağı kuran vardı. Halife olacaksan itirazımız yok ama hırsızdan, adaletsizden halife olmaz" demişti.
Radikal’in haberine göre, Anayasa'nın 104. maddesine göre Cumhurbaşkanının, devletin başı olduğu ve bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil ettiğine dikkat çekilen dilekçede, şöyle dendi: "Cumhurbaşkanının bu istisnai konumu, onun kişiliğinin görev ve sıfatıyla kaynaşmış olarak algılanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle makamına yönelmeyip, kişiliğine karşı işlenmiş de olsa Cumhurbaşkanına hakaret suçunun, kişilere karşı suçlar içinde görülmemesi gerekmektedir. Kanun koyucu, bu düşüncelerle Cumhurbaşkanına hakaretin devlete karşı işlenmiş suçlar arasında düzenlenmesini uygun görmüştür. Bir başka anlatımla, suç doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı olan kişiye karşı işlenmekteyse de suçla korunan ve bu nedenle ihlal edilen değer, devletin siyasal iktidar yapısıdır."
Demirtaş'ın açıklamalarının düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine yer verilen dilekçede, "Şikâyet konusu açıklamaları onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar mahiyetinde olduğundan, hukuken himaye edilmesi mümkün değildir" ifadesi kullanıldı.