Politika

Demirtaş: Bizim seçmenin vergisi AKP'ye, CHP'ye, MHP'ye veriliyor

BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, hükümetin 2014'te 3 seçim önerisine ilişkin, 'Siyasetçi sandıktan korkmamalıdır. Referanduma karşı çıkmayacağız' dedi

21 Mayıs 2013 18:44

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim seçmenimizin verdiği vergiler AKP, CHP ve MHP'nin kasasına gidiyor. Bunun adı demokratik seçim oluyor. Kendileri para içinde yüzerken bloğumuz binbir güçlükle seçim faaliyeti yürütüyor. Seçimi tartışacaksak önce seçim sisteminin masaya yatırılması lazım" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, reform paketlerine destek vereceklerini söyledi. Demirtaş yüzde 10 barajını ve partilere Hazine yardımı uygulama usullerini de eleştirdi.

Demirtaş Türkiye'nin referanduma gidebileceğini, partilerin reform paketlerini gündeme alabileceğini ve BDP'nin de bu konuya destek vereceğini söyledi.

Çözüm süreci ile ilgili de konuşan Demirtaş, "Hükümet süreci heba ederse ne olur diyorlar. Bunu hükümetin düşünmesi gerekir. Elimizdeki imkanlarla mücadelemizi en üst noktaya taşıyabiliriz. Biz hükümet karşısında boynu bükük değiliz. Doğru örgütlenirsek gerisini hükümet düşünsün. Nasıl yaygara kopacağını hükümet görecektir. Kendileri bilir. Hükümet ketum davranacaksa kendi kaybeder'' dedi.

Seçim konusuna da vurgu yapan Demirtaş, ''Hiçbir siyasetçi sandıktan korkmaz. İstiyorsanız sabah öğlen akşam seçim yapalım. Bu ay önümüzdeki ay ne zaman istiyorsanız seçime hazırız. Seçimi tartışacaksak önce seçim sisteminin masaya yatırılması lazım. Sandık tartışmaları yapılırken üç partinin kendi arasında her şeyi paylaşıp ülkeyi kendilerinin malı gibi yiyip içmelerine göz yummayacağız'' dedi.

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş BDP grup toplantısında konuştu. Demirtaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:

- Türkiye'nin gündeminde yeni anayasa çalışmaları var. Başkanlık yarıbaşkanlık, iki sandık üç sandık meseleleri var. Başbakan'ın ABD'den gündemi değiştirme hamlesi nedeniyle Türkiye kaç sandık olacağını tartışıyor.

- Yaklaşık 1.5 yıldır anayasa uzlaşma komisyonu 4 partinin önerilerini biraraya getiriyor. Ortaklaşılan maddeler havuza toplanıyordu. Dört partinin uzlaştığı madde yüzde 25'i. Bizim anayasa taslağımız halka sunuldu. Bakın 3 parti AKP, CHP, MHP sanki uzlaşmayan diğer partiler gibi buradan uzlaşma çıkmaz havası yaratıyorlar. Darbe anayasasının ruhundan kopmadan bir anayaya olmayacaksa biz neyi tartışıyoruz. Zaten Kenan Evren en mükemmelini yapmış. Çok seviyorsanız onu halk onayına sunun.

- Uzlaşma komisyonun da neyin uzlaşmasını arıyorsunuz? Dayatmadan vazgeçilmesi lazım. Türkiye toplumu tek ırk, toplum, dilden oluşan toplum değildir. Demokrasi anlayışınız bunu hazmetme konusunda kıtsa yeni anayasa uzlaşma komisyonunda ne işiniz var? Aynı önerileri tekrar sunmanın anlamı yok. Anayasanın yeniden inşa edilmesi gerekir.

- Anayasal reform ve yeni değişiklik tartışması olacaksa biz bundan kaçmayacağız. AKP'nin başkanlık sisteminden vazgeçmesi gerekir. Belki yeterince kapsamlı olmayabilir ama reform paketi üstünde çalışma yürütülebilir. Türkiye referanduma gidebilir. Anayasal reform paketini partiler gündemine alabilir. Biz BDP olarak buna hayır demeyeceğiz. Anayasal reform paketini yapmak için bile yol temizleme ihtiyacımız var. Anayasal reform paketinden önce demokrasi paketine ihtiyaç var.

- Hiçbir siyasetçi sandıktan korkmaz. İstiyorsanız sabah öğlen akşam seçim yapalım. Bu ay önümüzdeki ay ne zaman istiyorsanız seçime hazırız. Ama seçim için demokratik ortam şarttır. Biz engelleri aşarak buraya geldik. Yüzde 10 seçim barajı dururken, aday belirleme sisteminde her şeyin parti genel başkanının iki dudağı arasında rehin tutuluyorken bu sistemin demokratik yarışa dönüşmeye imkanı yoktur.

- Bizim seçmenimizin verdiği vergiler AKP, CHP ve MHP'nin kasasına gidiyor. Bunun adı demokratik seçim oluyor. Kendileri para içinde yüzerken bloğumuz binbir güçlükle seçim faaliyeti yürütüyor. Seçimi tartışacaksak önce seçim sisteminin masaya yatırılması lazım. Sandık tartışmaları yapılırken üç parti kendi arasında her şeyi paylaşıp ülke kendilerinin malı gibi yiyip içmelerine göz yummayacağız.

- PKK sınır dışına çıkıyor Türkiye savaştan arınıyorsa artık kimsenin elinde bahanesi yok. Demokrasi için daha ne bekliyorsunuz? Hükümet muhalefetin üstüne şart koşuyor. Toplumun her kesimi barış sürecinden heyecanla bahsederken şimdi geçiçi barışı kalıcı barışa dönüştürmenin demokratikleşme olduğunu bilmiyor mu hükümet? AKP'ye inanarak bu sürece girmedik. Demokratik mücadeleyi yürüteceğiz dedik.

- Hükümet süreci heba ederse ne olur diyorlar. Bunu hükümetin düşünmesi gerekir. Elimizdeki imkanlarla mücadelemizi en üst noktaya taşıyabiliriz. Biz hükümet karşısında boynu bükük değiliz. Doğru örgütlenirsek gerisini hükümet düşünsün. Nasıl yaygara kopacağını hükümet görecektir. Hükümet tedbir almak isteyecektir. Hükümet reform sürecini başlatmalıdır. Bu onların sorunudur. Kendileri bilir. Türkiye'de halklar kazanacaktır. AKP bu süreçten kazançlı çıkmak istiyorsa kendileri karar verecektir. Türkiye'nin geleceğini tartışıyoruz. Hükümet ketum davranacaksa kendi kaybeder.

- Özel yetkili mahkemelerin kimi hükümete kimi cemaate yakın. Siyasetçilerin siyasetçileri yargıladığı nerede görülmüş? Sıkı yönetim mahkemeleri özel mahkemelerden daha iyiydi.
Diyarbakır'da KCK davasında 60'dan fazla arkadaşımız örgüt üyeliğinden yargılanıyor. Açık açık suç işliyor savcılar, yargıçlar. Bu mahkemenin hangi kitabına güveneceksiniz? Bu yargıçların yargılanması lazım. Özel yetkili mahkemelerin fesh edilmesi lazım.