HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "AKP ve CHP bizim ilkelerimizi de içine alacak bir koalisyon kurarsa dışarıdan desteklerimizi sunarız" dedi. Demirtaş, "Koalisyon hükümetleri çözüm sürecini es geçerek ilerlemenin olmayacağını görmelidir. AKP ile CHP bizim ilkelerimizi içecek şekilde koalisyon kurarsa işlerini kolaylaştırırız, destek veririz. Bizim için önemli olan sorunların çözümüdür. Temel ilkelerde buluşmayı tartışırlarsa bu Türkiye açısından rahatlatıcı olur. Birlikte hareket etmeyi başarırız. Ekonomide güven ve istikrar ortamının sağlanmasını sağlayacak. HDP her türlü sorun çözme konusunda kolaylaştırmaya hazır olduğunu teyit etmiştir" diye konuştu.
Demirtaş, Kandil'den koalisyonla ilgili gelen farklı açıklamalarla ilgili olarak "Herkes kendi görüşünü belirtebilir, KCK yetkilileri de görüşlerini belirtebilir. Çözüm sürecinin aktörüdürler. Ama biz KCK’den talimat almıyoruz. Partimiz kendi kurullarında kararlarını alır. Biz kimseden talimat almıyoruz. Çözüm süreci eskisi gibi yürümeyecek eskisi gibi hantal ve tek taraflı yürümez. Öncelikle tahkim edilmiş ateşkese ihtiyaç var" dedi.
‘Koalisyonlardan sonuç çıkarmamız lazım’
Diyarbakır'da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, soruları yanıtladı. Demirtaş, önemli bir seçim dönemini geride bıraktıklarını, seçimden çok farklı bir formülasyon ortaya çıktığını ifade ederek, "O da koalisyon seçeneğidir. Toplumun kendisi bir koalisyondur. Her görüşte insanlar bir arada yaşıyorlar. Toplum bir arada yaşıyorsa siyaset neden farklı görüşlerine rağmen bir arada Türkiye’yi yönetemesin. Bir arada durabilme becerisi toplumda rahatlamaya yol açacaktır. Devlet egemenliğinin paylaşılası demektir, bu da toplumda rahatlamaya yol açar. Koalisyonları felaket olarak görmek yerine bundan sonuç çıkarmamız gerekiyor" dedi.
‘Davutoğlu seçim öncesi dili bırakmalı’
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP ile ilgili sözlerini de değerlendiren Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar resmi yada gayri resmi bir koalisyon görüşmemiz olmamıştır. Her partiye kapımız açak olacaktır. Sayın Davutoğlu'nun artık seçim öncesi dili ve üslubu bir kenara bırakması lazım. Rijit ve ötekileştirici dil AKP'ye kaybettirmiştir. Bundan yeterince ders çıkarmamıştır. Naçizane önerim. Seçimler gelip geçicidir, bir seçimden yola çıkarak 'biz varsak ülke vardır, yoksak ülke batsın' yaklaşımı kimseye yarar sağlamaz. HDP'ye nasihat ve ödev vermek tutumundan vazgeçmelidir. Doğru bir yöntemle kapımız çalınırsa olumlu bulduğumuz yöntemleri destekleriz. Sadece koalisyonun tarzı değil, çözüm süreci yeni anayasa konusunda her türlü olumlu işin yanında oluruz. Ama bunun için dilin değişmesi lazım. Hakaret dilinin terk edilmesi gerekir. Ama, bütün siyasi parti liderlerinden ricamdır, bu kavga dilini bir kenara bıraksınlar küfürle, hakaretle siyaset hiç bir şeye çözüm bulamayız."
‘Kandil’den talimat almayız’
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimden sonra yapılan koalisyon tartışmaları ve ilgili Kandil Dağı'ndan yapılan açıklamalar ile ilgili, "HDP'nin koalisyon girip girmemesi yönünde herkes görüş belirtiyor, köşe yazarları da belirtiyor. Havuz medyasının en ucuz söyleme sahip yazarları bile görüş belirtiyorsa KCK yetkilileri de görüş belirtebilirler. Bu normaldir. Çünkü çözüm sürecinin aktörüdürler. Görüşlerini belirtmelerinde hiç bir sakınca bulmuyorum. Ama bunlar görüş ve düşüncelerdir, partimiz karar alırken yetkili kurullarında alır. Resmi kurumlarımızda karar alırız. Toplumdaki bütün tartışmaları dikkate alır. Bunlara kapalı değildir. Ama bütün bunlar Kandil'den talimat alıyor büyük bir haksızlıktır. Çözüm sürecinin aktörü olan KCK'nın her türlü açıklamasını kıymetli buluyoruz. Barış arayışlarına katkı sunma amacıyla yapılmış olarak algılaması lazım. Ama biz KCK'dan talimat almayız" dedi.
‘İçinde barış ve çözüm süreci yoksa…’
Demirtaş, HDP'nin ilkeleri çerçevesinde AKP'nin kurucağı bir koalisyonda yer alıp almayacağı ile ilgili soru üzerine şöyle dedi:
Eğer ilk hükümet kurma görevi AKP'den bir vekile verilirse AKP bunu yapamazsa diğer partiler bunu başaramazsa görev bize verilirse tabi ki AKP'ye gideriz. Bizim ilkelerimizi kabul edip dışarından veya içereden HDP'yi hükümet kurma görevi bize tevdi edilirse buna açık oluruz. AKP'nin ortaya koyduğu ilkeleri kabul etme gibi bir dayatmayı kabul etmeyeceğimizi açıkladık. Bunu sonrasında da deklere ettik. İçeriden veya dışarından AKP'ye destek vermeyeceğiz. Ama her parti kendi ilklerini ortaya koymakta serbesttir. Nasıl bir hükümet yönündeki yaklaşımımız belidir. Beyanammemiz bir hükümet deklarasyonuydu. Seçim beyanememiz hükümet programımızdır. Onlar arkasında duracağımız temel ilkelerdir. İçinde barış ve çözüm süreci yokta gerikalanın tamamı suya yazı yazmaktır. Kürt soru yokmuş gibi davranan hiçbir parti diğer başlıklarda adım atamaz"şeklinde yanatladı.
Koalisyona şartlı destek
Demirtaş, bir heyetin hızlı bir şekilde İmralı'ya gitmesi gerektiğini de ifade ederek, "Hükümetin kurulması gerekmiyor. Koalisyon hükümetleri çözüm sürecini es geçerek ilerlemenin olmayacağını görmelidir. AKP ile CHP bizim ilkelerimizi içecek şekilde koalisyon kurarsa işlerini kolaylaştırırız, destek veririz. Bizim için önemli olan sorunların çözümüdür. Temel ilkelerde buluşmayı tartışırlarsa bu Türkiye açısından rahatlatıcı olur. Birlikte hareket etmeyi başarırız. Ekonomide güven ve istikrar ortamının sağlanmasını sağlayacak. HDP her türlü sorun çözme konusunda kolaylaştırmaya hazır olduğunu teyit etmiştir" diye konuştu.
‘Davutoğlu dinliyor gibi yapıyor’
Hükümetin, çözüm sürecini donduran tutumdan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Sayın Beşir Atalay'ın çözüm sürecinin dondurulması ile ilgili yanlışı ortaya koyduğu bakış açısı doğrudur. Seçime kurban edilmemeliydi, dondurulmamalıydı. Seçmenin AKP'yi bu konuda cezalandırdığını söyledi. Bu doğru ve erdemli bir tutumdur. Hükümet bu yanlıştan hızlı bir şekilde dönecekse herkesin hayrına olur. Barış ve çözüm arayışında olduğu için kimse hükümeti eleştirmez. İmralı'da 3 aydır tecrit var, bu 3 yıllık görüşmenin ruhuna da aykırıdır. Tamda silahların bırakılacağı aşamaya gelinmişti. Heyetimizin başvurusu var. Sayın Öcalan orada hazır bir şekilde bekliyor. Suriye'deki gelişmeleri doğru okuyamayan AKP zaman kaybettirdi. Bu konuda yapılması gereken tecrit değildir. Daha cesur davranmaları lazım. Sayın Davutoğlu çok konuşmayı seviyor ama bir türlü dinlemeyi sevmiyor. Sadece konuştu, hiç kimseyi dinlemedi. Dinlemeyi sevmiyor, haz etmiyor. Kendi dışındaki insanların da bazı şeyleri bildiğin hiç ihtimal vermiyor. Biraz dinlemeyi bilse kendisi ile çalışmak çok kolay olur. Çünkü, dinlemiyor dinliyor gibi yapıyor. Bize yönelik ithamlarına karşı kedisinden ricam biraz dinlemeyi öğrenmelidir."
‘Hükümet, IŞİD kontrolünden
rahatsızlık duymamaştır’
Demirtaş, Akçakale'nin karşısında bulunan Tel Abyad Sınır Kapısı'nın YPG tarafından ele geçirilmesiyle ilgili "Hükümet, IŞİD'e destek vermiştir ve bunu hiç kimse inkar edemez. Sınırların IŞİD kontrolünde hiçbir zaman rahatsızlık duymamıştır. Sadece PYD'li Kürtlerin kendi topraklarını kontrol etmesinden rahatsızlık duyuyor. IŞİD, İslam ordusu değildir, tecavüz ordusudur. Böyle bir tecavüz ordusuna destek vermeyi insanım diyen kimse yapamaz"dedi.
‘Artık koalisyon dönemi başladı’
"Çözüm sürecinin eskisi gibi tek taraflı ve handal bir şekilde yürütülemeyeceğinide söyleyen Demirtaş, şöyle dedi:
"Çözüm süreci eskisi gibi hantal tek taraflı AKP dayatmasıyla gitmez. Açık şeffaf, dürüst bir şekilde sürdürülmelidir. Tahkim edilmiş bir ateşkese ihtiyaç var. Toplum barış istiyor. HDP'ye verilen oyların tamamı barışa verilmiş oylardır. Kürt sorunun demokratik adil temelde çözülmesini isteyenler oylarını HDP'de bireştirmiştir. Bunu görmezden gelemeyiz. Çözüm sürecini, barışı gerçekleştmek HDP'nin temel görevlerinden biridir. HDP bu yönlü kararları alırken kimseden talimat almaz. Talimat ilişkisine girmez. Hükümetin bizi hiçleştiren yaklaşımı çelişkidir. Eskisi gibi işlerin yürümeyeceğini AKP görmelidi. İktidardan düştüler büyük bir fırsattır, onlar için fırsattır felaket değildir. Yenilenme için farklı toplumsal kesimlerini anlayabilmek için doğru değerlendirmelidir. Artık koalisyonlar dönemi başlamıştır. Bu büyük bir kucaklaşmayı ve helalleşmeyide beraberinde getirir. Ama AKP'nin doğru dersler çıkardığını düşünmüyoruz. 45 gün içerisinde hükümet kurulamazsa erken seçim gündeme gelebilir. Her hülakarda bir hükümet çıkacağını düşünüyorum. Bir savaş ve çatışma hükümeti bu parlamentodan çıkmaz. 'Çözüm süreci varsa ben yokum' diyenler yok olacaktır. Çözüm süreci istemiyorum diyen kan ve çatışma istiyor demektir. Savaş hükümeti, çözümsüzlük hükümeti Türkiye'de kurulamaz."
Demirtaş, Hüda-Par ile yaşanan gerilim konusunda ise, toplum bütün sorunlarını diyalog ile çözerken burada diyalogu istememenin yanlış olacağını söyledi. Demirtaş, "DTK bünyesinde yürüyen diyalog arayışları var bunlar doğru anlamak lazım. Çok yüksek oy almış olmamız diğer kesimleri görmezden geleceğimiz anlamına gelmez. Bütün toplumun içi rahat olması lazım. Siyasette güçlenmek sorumluluğu arttırır, daha olmamızı kucaklayıcı olmamızı gerektirir. Bizi tehdit eden bizi katil gibi gösteren bir dil diyalog yollarını kapatır. Bir dernek başkanı katledildi, ilk biz kınadık. Onu katledenlerin bizimle uzaktan yakından alakası yok. Ama bizim ismimiz zikrediliyor. Ama karşı cenahtan bizi itham een bir dil ile diyalog kuramayız. Bizimle diyalog kurmak isteyenler önce dilini değiştirsinler. Biz kimsenin katili değiliz. Partinin Genel Başkanı Zekeriya bey avukatlık döneminde tanıdığım arkadaşlardan değerli biridir. Ama etrafındaki kadro bunu zorluyor" diye konuştu.