Müzisyen Demir Demirkan, sanatçı Sertab Erener ile ayrılığı sonrası ilk kez konuştu. Demirkan, “Elbette herkesin bilmediği çok şey var çünkü hiçbir şey söylemiyorum. Bir tane basın bülteni yazdım, başka da ağzımı açmadım bu konuda. Diyeceğimi dedim sonuçta. Özel hayatım kimseyi ilgilendirmez. Zaten hiçbir ilişkimi çok açık yaşamıyorum. Kapalı bütün ilişkilerim” dedi.
Habertürk gazetesinden Ekin Türkantos’a konuşan Demir Demirkan, bir basın bildirisiyle Sertab Erener’den ayrıldığını duyurmasının ardından gelen tepkilere cevap verdi.
Demirkan, Erener ile ayrılığı hakkında, “Elbette herkesin bilmediği çok şey var çünkü hiçbir şey söylemiyorum. Bir tane basın bülteni yazdım, başka da ağzımı açmadım bu konuda. Diyeceğimi dedim sonuçta. Özel hayatım kimseyi ilgilendirmez. Zaten hiçbir ilişkimi çok açık yaşamıyorum. Kapalı bütün ilişkilerim” dedi.
‘Bir sürü eleştiriyi düzeysiz ve çirkin buldum’
Sertab Erener ile ayrıldığını bir basın bildirisiyle tek taraflı olarak duyuran Demir Demirkan gelen eleştirileri çok sığ bulduğunu dile getirdi. Demirkan şunları söyledi:
“İnsanların hayal gücünün bu kadar sığ olmasına, onlar adına üzüldüm. Bir sürü eleştiriyi düzeysiz ve çirkin buldum. Uydurdukları hikâye de çok kötü. İnsanlar bu kötülükleri uydurarak kendi içlerindeki kötülükleri ortaya çıkarıyor. Bana dokunmuyor çünkü olayın gerçeğini biliyorum ve kimseye de açıklamak zorunda değilim.”
'Çok şaşırdım'
Ayrılığın ardından Sertab Erener’in mahkemeden “koruma talebi”nde bulunmasına şaşırdığını söyleyen Demir Demirkan şunları dile getirdi:
“Çok şaşırdım, ilginç. Hayatımda bunun başıma gelmiş olmasına şaşırdım aslında. Ama hepimiz insanız. Ben mükemmel değilim. Kimse de değil. Başına gelen her şeyi sen çağırıyorsun aslında. İyi ya da kötü, karşılaştığım her olaya “Ben bundan ne öğrenmeliyim?” diye bakıyorum. O yüzden de belki ruhsal gelişimim çok hızlanıyor. İnsanın farkındalığının, sabrının ve affediciliğinin gelişmesi kadar önemli bir şey yok hayatta. Bence korkunun yerini kabullenme, öfkenin yerini sabır, nefretin yerini affetme, çatışmanın yerini de huzur alması lazım.”