Sabah gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Okan Müderrisoğlu bugünkü yazısında, AKP’den istifa ederek yeni parti kuracağı belirtilen eski genel başkan ve başbakan Ahmet Davutoğlu ile ilgili yeni iddiaları gündeme taşıdı.
Müderrisoğlu, Davutoğlu’nun AKP Genel Başkanlığı’na seçilmesi sürecine ilişkin, “Acaba AK Parti yönetimindeki oylamada en çok oy Sn. Davutoğlu’na mı çıkmıştır? Yoksa o gün lider üzerinde etkili kimi partili isimlerin, ikna gücü inkar edilemez düzeydeki senaryoları mı etkili olmuştur?” sorularını yöneltti.
Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde Sakarya’da yaptığı bir konuşmada "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok kişi insan yüzüne çıkamaz. Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, eminim en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır" demişti. ‘Eski defterleri açma’ söyleminin özünde tehdit içerdiğini belirten Müderrisoğlu, “Eski defterler kadar eskimeyen defterler ve notlar da vardır” dedi. Davutoğlu’nun özellikle başbakanlıktan ayrılma biçimi ve bu noktadaki kırgınlıklarının çokça tartışıldığını yazan Müderrisoğlu, Davutoğlu’nun AKP Genel Başkanlığı’na, dolayısıyla Başbakanlığa gelişinin ise aynı ölçüde tartışılmadığını belirtti.
Müderrisoğlu’nun ‘Amel defteri!’ başlıklı yazısının ilgili bölümleri şöyle:
“Sn Davutoğlu'nun, özellikle başbakanlıktan ayrılma biçimi ve bu noktadaki kırgınlığı çokça tartışılırken, AK Parti Genel Başkanlığı'na, dolayısı ile Başbakanlığa gelişi aynı ölçüde tartışılmamaktadır. Acaba, AK Parti yönetimindeki oylamada en çok oy Sn Davutoğlu'na mı çıkmıştır? Yoksa o gün lider üzerinde etkili kimi partili isimlerin, ikna gücü inkar edilemez düzeydeki senaryoları mı etkili olmuştur?...
***
İlerideki tartışmalara ışık tutması için zihinlerde bir kenara yazılması gerekenler ise ana hatları ile bilinmektedir...
AK Parti'deki genel başkan değişimi sonrası kapsamlı ekip revizyonu ve partide yeni siyasi merkez oluşturma çabaları... "Yetkimi sonuna kadar kullanırım" tezi ile ifade edilse de liderle çatışmayı teşvik edenlerin etkisinde kalma boyutu... AK Parti'de 2014 öncesine yüklenen siyasi mana ile sonrasına ilişkin yol haritası arasındaki anlayış ve felsefe farkı... Rakipleri etkisiz kılmak için kullanılan argümanlar ve kimi devlet imkanları!.. Kamuoyu önünde çizilen portre ile özel görüşmelerde sergilenen tavırlar arasındaki farklar ve tutarsızlıklar... Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık- Parti kurumsal yapısı ve kadroları arasında güven verici denge kurulamaması...”
Yazının devamı için tıklayın