Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleri ile kahvaltıda bir araya gelen Davutoğlu, gündemdeki dış politika konularını değerlendirdi.
"Eğer bunu söyleyenler, Sayın Kılıçdaroğlu veya başkaları, Ocak ayında uykuya yatmış ve bugün kalkmışlarsa bunu söyleyebilirler. Yani o kadar uzun bir uyku dönemi geçmişse, söylenebilir. Ama, her gün kalkıp da gazeteleri takip ediyorsa, akşam okuyorsa ya da bizim gibi bu işi yürüten insanlar olarak her gün Suriye'den gelen onlarca telgrafla, istihbarat raporlarıyla, her gün bu olayı takip ediyorsa bunu söylemek mümkün değil. Sadece televizyonları, gazeteleri takip eden birisi dahi şunu bilir ki, dokuz ay içinde Suriye'de çok şey değişti ve her gün değişmeye devam ediyor. Dört bini aşkın insan öldü, onbini aşkın insanın da kayıp olduğu biliniyor, binlerce insan hapiste."
Bugün bile iki Suriye şehri arasındaki ulaşımda sıkıntılar olduğunu ve bunun sadece Türk araçları için olmadığını belirten Davutoğlu, dokuz ay içinde hiçbir ülkenin Suriye için Türkiye kadar çaba sarf etmediğini söyledi. Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sanki biz bir anda Suriye yönetimiyle iletişimi koparmışız, düşmanlık sergilemişiz gibi bir tablo var. Böyle bir görüntü vermeye çalışılıyor. Sanki Türkiye'den kaynaklanıyor bu problem. Yani 'Türkiye bir sabah kalktı ve Suriye'yi düşman ilan etti' gibi bir görüntü verilmeye çalışılıyor. Bu çok yanlış. Bu Türkiye'ye de haksızlık. Bizim politikamızı herkes eleştirebilir ama bu Türkiye'ye yapılan bir haksızlık. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir anda karar vermez ve her şeyi denemeden adım da atmaz. Dokuz ay içinde Suriye yönetimini halkıyla çatışmaması hususunda en fazla çaba sarf eden bir ülke varsa o da Türkiye'dir."
Sekiz ay aralıksız her düzeyde her türlü tavsiyeyi yaptıklarını ve her türlü desteği verdiklerini ifade eden, Davutoğlu, Suriye yönetiminin sadece kendi güvenliğini değil Türkiye'nin güvenliğini de riske atacak şekilde kendi halkıyla çatıştığını söyledi.
Davutoğlu, "Binlerce insan akın akın Türkiye sınırından geçmeye çalışmışsa, onbine yakın insan Türkiye'de sığınmacı bulunuyorsa, bizim de dönüp onlara 'artık yeter' deme hem sorumluluğumuz var, hem yetkimiz var. Bugün kimsenin biz iç işlerine müdahale etmedik, etmeyiz. Ama başka ülkedeki iç gelişmeler bizi etkiliyorsa veya bir adım sonra etkileyecekse ve güvenlik riski oluşturacaksa, 'duralım, bakalım, bekleyelim' deme lüksümüz de yok" diye konuştu.
TBMM'de bulunan demokratik bir süreçle gelmiş hiçbir parti ve hiçbir kişinin, Suriye halkının demokrasi ve seçim talebinin karşısında duramayacağını dile getiren Davutoğlu, "Kendiniz için istediğiniz ne ise diğer halklar için de istemek zorundasınız" dedi.
Türkiye'nin bu konuda nötr kalamayacağını belirten Davutoğlu, "Kendimiz demokratik bir ülke iken antidemokratik, otokratik bir yapının yanında yer alamazdık. Geçen sene Suriye'de kan dökülmüyordu, Suriye halkı kendi iradesiyle şu veya bu talepte bulunuyorum diye sokağa dökülmemişti" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Suriye konusunda bölge dışından müdahalelere hiçbir zaman sıcak bakmadığını, bu sebeple Arap Birliği ile inisiyatif geliştirildiğini dile getiren Davutoğlu, asker gönderilmesini değil, gözlemci gönderilmesini istediklerini söyledi.
Saklayacak bir şeyi olmasa ve haklı olmuş olsa Suriye rejiminin gözlemci talebine "evet" demesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Aslında Suriye rejimine bir şans daha verilmişti maalesef Suriye rejimi bunu gözardı etme cihetine gitti" dedi.
Son gelişmelerin herkesi kaygıya düşüren gelişmeler olduğunu belirten Davutoğlu, Suriye konusunda son dönemde de pekçok ülkenin yetkilileri ile görüştüğünü anlattı.
Son bir hafta içinde İran Dışişleri Bakanı ile iki kez iki saati aşan görüşme yaptığını dile getiren Davutoğlu, İran'la bu konuları eskiden beri gayet açık ve dürüst bir şekilde konuştuklarını belirtti.
Türkiye'nin dört hatlı bir politika izlediğini, ikili ilişkiler bağlamında herşeyi yapmaya çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, bölge inisiyatifleri bağlamında, bölge ülkeleriyle sürekli temas halinde olduklarını kaydetti.
BM Güvenlik Konseyi bağlamındaki ülkelerle temasları sürdürdüklerini belirten Davutoğlu, AB ve ABD ile temaslara da devam ettiklerini kaydetti. Davutoğlu, "Türkiye'nin tek kulvarlı bir politikası yok" dedi.