Ankaraspor'un küme düşürülmesinin yankıları sürerken, kulüp başkanı Ruhi Kurnaz, kulüp genel müdürü Ender Yurtgüven ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk olarak Ender Yurtgüven, Ankaraspor Yönetim Kurulu'nun bildirisini okudu. Açıklamada federasyonun davranışı 'Cadı avı zihniyeti' olarak ifade edilirken, bu tutumun yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına da gölge düşürdüğü kaydedildi. Açıklamada, ilgili kanunları iyi bilmediği öne sürülen Tür Futbol Federasyonu’nun (TFF), FIFA ve UEFA nezdinde de hukuka aykırı davrandığı ifade edilirken, bu duruma karşı mücadelenin süreceği ifade edildi. Açıklamada ayrıca 1998 yılında alınan CAS kararında hangi yöneticiler hakkında disiplin süreci başlatıldığı sorulurken, bu isimlerin kim olduğu, teşvik primi mi aldığı yoksa şike yaptığı, ya da bu duruma ofisini açarak yataklık yaptığının açıklanması istendi. 'Hukuk bir gün herkese lazım olacak' denilen açıklamada, haksız ve mesnetsiz kararın düzeltilmesi için çabaların süreceği ifade edildi.
Yazılı açıklamanın okunmasının ardından Ruhi Kurnaz açıklamalarda bulundu. Uzun yıllardır Ankaraspor başkanı olduğunun altını çizen Ruhi Kurnaz ön planda olmamak adına basının önüne bugüne kadar çıkmadığını söyledi. Medyada çıkan 'Ankaragücü ile Ankaraspor birleşiyor' haberlerinin herkesi yönlendirdiğini ifade eden Kurnaz, "Ankaragücü kongresinde Ankaraspor'dan hiç kimse yoktu. Çok fazla spekülasyon yapıldı. Ankaraspor olarak bizim hiç kimseyle bağlantımız yok. Biz ticari bir şirketiz. Ahmet Gökçek, bizde fahri olarak çalıştı. Kendisi, futbolu çok seven spor akademesi mezunu bir genç. Takımımıza da büyük katkıda bulundu. Ayrılmak istediği zaman önünün açılacağı gerekçesiyle buna olumlu yaklaştık. Melih Gökçek de Ankaraspor'u amatör kümeden almış, Süper Lig'e kadar çıkartmıştır. Birçok tesis kazandırmıştı. Ama biz daha sonra şirket haline geldik. O günden bu yana da Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden 1 kuruş kasamıza girmedi" dedi.
Federasyonun uyarısından sonra satış işlemi yapmaya sıcak yaklaştıklarını ancak verilen sürenin yetersiz olduğunu savunan Kurnaz, "Federasyondan bize 6 Eylül'de yazı geldi. 3 gün içinde hisselerimizin devrini yapmamızı istediler. 3 gün içinde bunu nasıl yapalım ? Bir anonim şirketi 3 günde nasıl satarsınız? Elma, armut veya domates mi satıyorsunuz? Bir anda bir kulübü devretmek mümkün mü?" ifadelerini kullandı. Kendilerinin işlemedikleri bir suçtan dolayı cezalandırıldıklarını iddia eden Kurnaz, "Biz, yalancı değiliz. Bizi potansiyel suçlu olarak ilan ettiler. Yoldan geçerken polisin birisi sizi tutuyor ve içeriye atıyor. Neden diye sorduğunuzda ise 'Sen 2 ay sonra suç işleyeceksin' diyor. Bizim durumumuzda aynen böyle. Böyle bir düşüncede karar alınır mı? Siz, kızınızı kendisine damatlık yapacak bir damat bulamadı diye evden mi atarsınız?” dedi. Kurnaz, federasyona da yüklenerek, "Düştüğümüz durumla ilgili örnekler mevcut. Federasyon başkanı Mahmut Özgener, Altay'ın başkanıydı. Levent Kızıl ve Yunus Egemenoğlu Bursaspor'un başkanı ve yöneticisiydi. Onlar profesyonel bir biçimde federasyona geçince kimsenin 'gıkı' çıkmadı. Melih Gökçek'in oğlu başkan oluyor diye mi bu yaygara koparılıyor. Başkan birisinin oğlu iş yapamaz diye bir yasa mı var? Güçlüden mi yanasınız yoksa haklıdan mı? Hep güçlüler, hep zenginler mi yönetecek her şeyi? Bir fakir, bir varoştan gelen birisi hiç mi iş yapamaz?" ifadelerini kullandı. Kurnaz'ın konuşması sırasında duygulandığı ve gözlerinin dolduğu görüldü. Kurnaz, Ankaraspor bünyesindeki çoğu minik yaşkaki sporcunun olayın ne olduğunu bile tam anlayamadığını ve büyük üzüntü yaşadığını söyledi. Kurnaz, konuyla ilgili bütün yasal haklarının peşinden gideceklerini sözlerine ekledi.
Kemal Kapulluoğlu: Aynı neden Ankaragücü içinde geçerli
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun (PFDK), Ankaraspor’un Turkcell Süper Lig’den düşürülmesi yönündeki kararının yankıları sürerken, eski Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanvekili Avukat Kemal Kapulluoğlu, "PFDK’nın kararında ilginç olan nokta, neden sadece Ankaraspor’un seçildiğidir" dedi.
Ankaraspor ve Ankaragücü kulüplerinin PFDK’ya sevk edilme nedeninin, Futbol Federasyonu talimatlarına aykırılık olarak açıklandığını vurgulayan Kemal Kapulluoğlu, "Eğer bir aykırılık varsa bu iki kulüp için de geçerlidir ki, ihtarname iki kulüp için verilmiştir. Ancak, PFDK’nın 15 Eylül’de yaptığı toplantı sonunda alınan karara bakıldığında, ceza tayinine yer olmadığı açıklanan taraf Ankaragücü olurken, Ankaraspor ligden düşürülmüştür. Talimatları iki kulüp de yerine getirmediyse küme düşürülen Ankaraspor neye göre seçilmiştir" diye konuştu.
Hukiki süreç
PFDK kararı sonrasında halen hukuki sürecin devam ettiğine dikkati çeken Kemal Kapulluoğlu, her açıdan çok karışık bir döneme girildiğini vurgulayarak, "Tahkim Kurulu kararı beklenecek. Bundan sonra gerek kulüp açısından gerek de kulüple sözleşmesi olan futbolcular açısından, hukuki anlamda da karışık bir süreç başlayacak" dedi.
Kapulluoğlu, "Eğer Tahkim Kurulu, PFDK’nın kararını onar ve Ankaraspor’un bir alt lige düşmesi kesinleşirse kulübün kadrosunda bulunan futbolcuların durumu da gündeme gelecek. Futbolcuların mağdur olmaması için düşünülen ve TFF’nin ’isterse vereceği’ söylenen 15 günlük transfer hakkının, oyunculara fayda getireceğini sanmıyorum. Sonuçta kulübün kapatılması söz konusu olmadığından ve bir alt ligde devam edeceğinden dolayı, sözleşmesini fesih etme veya başka arayışlara girecek bu sporcuların da durumları problem yaratacak" diye konuştu.
İş mahkemeleri:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ankaraspor Kulübü Onursal Başkanı Melih Gökçek’in, bir şirket olan Ankaraspor’un konuyu iş mahkemelerine kadar taşıyabileceği yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Kapulluoğlu, "Lige tescil edilirken TFF’ye taahhütname veren Ankaraspor, Tahkim Kurulu’nun kararı sonrası konuyu iş mahkemelerine taşırsa Bank Asya 1. Lig’i de kaybedebilir" dedi. Görevleri yasayla belirlenmiş TFF’nin, ülkede futbolu yöneten ve düzenleyen tek organ olduğuna dikkati çeken Kapulluoğlu, liglere tescil olurken, kulüplerin altına imza attığı taahhütnamenin açık ve bağlayıcı olduğunu ifade etti.
3 günlük süre
Ankaraspor’un, hukuksal süreçteki en önemli dayanak noktasının, talimatlara aykırılıkların düzeltilmesi için TFF tarafından kendilerine verilen 3 günlük sürenin kısalığı olabileceğini vurgulayan Kapulluoğlu, "Geçmiş dönemlerde, birtakım kulüpler örnek gösterilerek, benzer olayların yaşandığı şeklinde yapılacak bir savunmanın hukukta yeri olmaz. Bu tarz bir savunma Ankaraspor’a fayda sağlamaz" dedi.
Kapulluoğlu, Tahkim Kurulu’nun bir alt lige düşürme kararını onaması halinde, Ankaraspor’un konuyu FIFA’ya taşıma ihtimali ile ilgili olarak da "FIFA’nın bu konuyla ilgili efektif bir karar vereceğini tahmin etmiyorum. FIFA’nın cevabı sadece yorum şeklinde olabilir" diye konuştu.