Resmi temaslarda bulunmak üzere bugün Suudi Arabistan'a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kral Selman ile bir araya gelecek.
Görüşmede Suudi Arabistan liderliğindeki bazı Arap ülkelerinin Haziran başından bu yana Katar'a uyguladığı diplomatik ve ekonomik abluka dolayısıyla yaşanan krize çözüm arayışlarının gündeme gelmesi bekleniyor.
Erdoğan, Suudi Arabistan'daki bugünkü görüşmenin ardından krizde arabuluculuk rolü üstlenen Kuveyt'e geçerek, burada Emir Şeyh Sabah El-Ahmet El-Cabir ile bir araya gelecek.
Ziyaretlerin son durağı krizin odak noktası olan Katar olacak. Pazartesi günü Katar Emiri Şeyh Tamin bin Hamad el Thani ile görüşecek Cumhurbaşkanı'nın, bu ülkede inşa edilmekte olan Türk askeri üssünü ziyaret etmesi bekleniyor.
Körfez krizi ana gündem
Yaklaşık iki aydır sürmekte olan Körfez krizinde bugüne kadar aralarında ABD, Almanya ve Fransa'nın da bulunduğu birçok ülke çözüm için girişimlerde bulunsa da mevcut durum devam ediyor.
Katar'ı "terör örgütlerine destek" vermekle suçlayan Suudi Arabistan liderliğindeki kimi Arap ülkeleri, 5 Haziran'dan bu yana bu ülkeye uyguladıkları diplomatik ve ekonomik ablukanın kalkması için 13 maddelik bir talep listesi sunmuş ve bu talepler Katar tarafından reddedilmişti.
Talepler arasında Katar'da inşa edilmekte olan Türk askeri üssünün kapatılması ve bu ülkeye konuşlandırılmış askerlerin geri gönderilmesi de bulunuyordu.
Krizin başından bu yana Katar'a destek veren Türkiye, bu küçük Körfez ülkesini boykot eden devletleri doğrudan hedef almasa da, birçok kez sağduyulu olma çağrısı yapmıştı.
Erdoğan üssün kapatılma talebini "Türkiye'nin 2014 itibarıyla savunma işbirliğini yapmış olduğu Katar ile attığı bu adıma müdahil olmak, çok çok çirkin bir yaklaşım" şeklinde değerlendirmişti.
Gözden geçirilen ve başlığı "talep" listesinden "prensipler"e dönüştürülen beklentiler geçen hafta Katar yönetimine sunuldu. Yeni liste sadece terör örgütlerine odaklanıyor ve Türk askeri üssüne herhangi bir atıfta bulunmuyor.
Türkiye krizi çözebilir mi?
Her ne kadar Erdoğan'ın, gezisinde krizin aşılması için girişimde bulunması beklense de, kimi gözlemcilere göre krizin başlangıcından bu yana attığı adımlardan dolayı istediği sonucu elde edememe ihtimali yüksek.
Krizin tırmandığı günlerde DW Türkçe'ye konuşan Galip Dalay, Türkiye'nin, Katar'a asker göndererek ve gıda yardımında bulunarak bir taraf seçtiği açıklamasını yapmıştı. İstanbul merkezli Al Sharq Forum Araştırma Direktörü Dalay, Türkiye bu politika tercihi ile "taraflar arasında bir arabuluculuk rolü oynayabilme ya da krizi yatıştırmada bir üçüncü taraf rolü oynayabilme şansını da yitirmiş oldu" şeklinde konuşmuştu.
Katar'dan, "prensipler" başlığıyla gözden geçirilerek yeniden yapılan taleplerin terörle mücadele vurgusu ile daraltılması ve bu ülkenin geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ziyareti sırasında vardığı terörle mücadele mutabakatı sonrası Doha yönetimi bu hafta terör yasalarında bir takım değişiklikler gerçekleştirdi.
Sakarya Üniversitesi'nden öğretim üyesi İsmail Numan Telci'ye göre Katar yönetimi krizin başından beri Erdoğan'ın bizzat ülkeyi ziyaret etmesi beklentisi içerisindeydi. DW Türkçe'ye konuşan Telci, "Bu ziyaret Doha yönetimi için bir destek mahiyeti taşımaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
Konuyla ilgili olarak Doha merkezli El Cezire televizyonuna konuşan Eski Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanı tüm taraflarla görüşecek, ancak Suudi Arabistan Kralı'nın taleplerden vazgeçmesi gerekiyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın ziyaret edeceği ülkeleri seçerken de dikkatli davrandığını kaydeden Telci, Birleşik Arap Emirlikleri'nin listede olmamasını "bilinçli bir tercih" olarak nitelendirdi.
Telci ayrıca, "Bu ziyaretin temel hedefi Körfez'deki krizin tüm aktörler için en az hasarla atlatılmasıdır" şeklinde konuştu.
Kimi gözlemciler ise bu ziyaretten beklentilerin büyük olmaması gerektiğini düşünüyor. Abu Dhabi merkezli düşünce kuruluşu TRENDS Araştırma Direktörü Richard Burchill, bu ziyaret sırasında büyük bir gelişme beklemediğini kaydetti.
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Burchill, "Türkiye'nin krizdeki her tarafa hitap edecek bir varlığının ve duruşunun olduğunu ve halihazırdaki durumu değiştirecek bir kabiliyetinin olduğunu düşünmüyorum" şeklinde konuştu.
Katar'la ilişkiler
Türkiye ile Katar arasındaki ilişkiler son 10 yıldır olumlu yönde bir gelişme sergiliyor. İki devlet arasındaki yakınlaşma ekonomik ve ticari ilişkilerin ötesinde liderlerinin dönem dönem birbirlerine yaptıkları jestlerle de öne çıkıyor.
Özellikle 15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişimi sırasında Katar Emiri'nin Erdoğan'ı arayarak desteğini açıklayan ilk liderlerden birisi olması ve bunun karşılığında Körfez'de patlak veren krizin en başından beri gönderdiği yardım ve gıda malzemesiyle boykotun etkilerinin hafifletilmesinde Türkiye'nin oynadığı rol, iki ülkeyi hiç olmadığı kadar yakınlaştırmış durumda.
Bazı gözlemcilere göre Türkiye'nin bu tavrı Katar'ın Suudi Arabistan tarafından olası bir işgalini önlemiş bile olabilir. Kısa bir süre önce DW Türkçe'ye konuşan El Cezire eski Genel Müdürü Wadah Khanfar Türkiye'nin müdahalesi ile büyük bir tehlikenin önlendiği görüşünü paylaştı.
Ticari gündem
Sakarya Üniversitesi'nden Telci'ye göre Erdoğan'ın gündemine ayrıca ticari ilişkileri geliştirme hedefi bulunuyor. Ziyarette Türkiye'nin son dönemde geliştirdiği savunma teknolojileri için pazar arayışında olduğunu ve enerji konusunda da ilişkileri derinleştirmeye gayret edeceğini kaydetti.
Pazartesi günü resmi temaslarını tamamlayacak olan Erdoğan'ın Körfez'den ayrılması bekleniyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Çağrı Özdemir