Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bizi biz yapan, diğer toplumlardan farklı kılan, yaşadığımız bunca badireye rağmen ayakta tutan gücü çok iyi kavramalıyız. Kültür ve sanat alanı bu bakımdan çok önemlidir. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödüllerinin temelindeki en önemli nokta da budur. Kökleri bu topraklarının derinlerine uzanan eserleri buram buram kendimiz kokan bu değerli insanlarımızı birkez daha saygıyla selamlıyorum" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Beştepe'de dağıtıldı.
Ödüller, sinema dalında Münir Özkul’a, edebiyat alanında, “Gül yetiştiren adam” olarak bilinen Rasim Özdenören’e, müzik alanında Orhan Gencebay’a, sosyal bilimler ve tarih alanında Mehmet Genç’e, geleneksel sanatlar alanında Hüseyin Kutlu’ya, "Kültür ve Sanata Vefa" dalında Cemil Meriç’e verildi.
Ödül töreninde konuşan Erdoğan şunları söyledi:
Ülkemizde çok önemli değerler ve kıymetler var. Milletimiz ve devletimiz adına takdirimizi, sevgimizi göstermeye çalışıyoruz.
Anadolu insanlık tarihinin her bakımdan en mümbit medeniyetlerine, devletlerine, toplumlarına ev sahipliği yapmış kadim bir coğrafyanın kalbidir. Bu topraklar üzerinde yaşayan her toplumu, maddi manevi zenginleştirmiş, ufkunu açmış, vizyonunu genişletmiştir. Aynı şekilde bizim milletimiz de gittiği her yerde, doğru gördüğü, güzel gördüğü, faydalı gördüğü her şeyi hiçbir kompleks duymadan alan ama aynı zamanda oralara da bir şeyler veren, kazandıran bir toplumdur. Bin yıldır bu toprakların insanlığa kazandırdığı büyük değerlerin gerisinde böyle bir terkip vardır. Anadolu coğrafyasıyla milletimizin bir ortak noktası da yapılarında asla bir ümitsizliğin, pes etmenin olmamasıdır. Yunus’un bu sözü, coğrafyamızı ve milletimizi çok iyi anlatıyor.
Son 200 yılımızın bu milletin bitişinin, tükenişinin, teslimiyetinin beklenişiyle geçtiğine inanıyorum. Onca badireye, hataya, saldırıya rağmen hamdolsun böyle bir durum gerçekleşmedi ama hala bekleniyor.
2015 de bitmek üzere, milletimiz dimdik ayakta. İslam dünyası yine Türkiye’ye bakıyor.
Bu süreçte çok yara aldık, kayıplar verdik, mevzi kaybettik. Buna rağmen bulunduğumuz yer çok önemlidir. Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızlarındaki forslara yüklediğimiz mana çok önemlidir. Resmi törenlerde temsili olarak yer alan unsurlar çok önemlidir. Bunların hiçbiri rastgele öne çıkarılmış semboller değildir. Ülke ve millet olarak bizim için ne siyasi, ne ekonomik krizler yıkıcı bir tehdittir. Bizim için asıl tehlike coğrafyamızla ve milletimizle ilgili bu vizyonu kaybetmemizdir.
Bizi biz yapan, diğer toplumlardan farklı kılan, yaşadığımız bunca badireye rağmen ayakta tutan gücü çok iyi kavramalıyız. Kültür ve sanat alanı bu bakımdan çok önemlidir. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödüllerinin temelindeki en önemli nokta da budur. Kökleri bu topraklarının derinlerine uzanan eserleri buram buram kendimiz kokan bu değerli insanlarımızı birkez daha saygıyla selamlıyorum.
Çünkü milletlerin geçmişleriyle olan bağları sürdürmede, tarihiyle olan bağı sağlamada kültür ve sanat hayati bir role sahiptir.
Bugün burada ödüllerini tebliğ edeceğimiz isimlerin her birine bu gözle bakıyor, çalışmalarını bu yaklaşımla anlamlı hale getiriyoruz.
'Benim de yaşadıklarım var'
Sayın Münir Özkul 75 yılı bulan sanat hayatını bulan bir sanat çınarımızdır. Münir Özkul'u farklı kılan geleneksel temaşa sanatımızı temsil etmesidir. Mizahımızı ve sanatı en yalın haliyle sanatına yansıtan Münir Özkul'un yeni nesiller arasında da seviliyor ve sayılıyor olmasını buna bağlıyorum. Kimi zaman fakir ama gururlu, kimi zaman cefakar bir öğretmen olarak hafızalarımızdaki yerini koruyacaktır. Kendisine Allah'tan şifalar diliyorum.
Sayın Özden Ören yedi güzel adamdan biridir. Bir neslin değil, nesillerin ağabeyidir. Kendisi 75 yıllık hayatına başarılı bir bürokrasi dönemi, onlarca deneme, gazete, kitap; her biri birer efsana olan edebiyat dergileri sığdırmış efsane bir isimdir.
Sayın Orhan Gencebay, bir dönem çok avami olarak görülen veya gösterilen, yok edilmeye çalışılan bir müzik türünün en kıymetli temsilcisidir. Köklerini, ritmini, tınısını bu coğrafyadan aynı zamanda insanımızın günlük hayattaki isyanını, ümitlerini, beklentilerini içermektedir. Milletimiz kendisine sahip çıkmış, bağrına basmıştır. 70'lerin 80'lerin o sıkıntılı dönemlerinde Orhan Gencebay müziğiyle karşılaşmamız olağan bir durumdu. 1990'lardan sonra biz özellikle bunu çok daha farklı yaşadık. Hatta bazı özel yaşadıklarım var ki, bunu burada söylemem yanlış olur, gerçekten yanlış anlaşılır. Verilen bu ödül, kendisine yapılan haksızların telafisi manasına geldiğine inanıyorum.
Mehmet Genç hocamızı ülkemizin en önemli değerlerinden biri olduğunu kabul ediyorum.
"Kuran Mekke'de indi, Kahire'de okundu, İstanbul'da yazıldı." Bugün bu sözün hala geçerliliği varsa, bunda da Hüseyin Kutlu'nun çok büyük katkısı vardır. Hat sanatı tarihimizde büyük öneme sahip. Birçok şehirlerimizdeki abide camilerimiz hat sanatının en güzel örnekleriyle dolu. Hattat Hüseyin Kutlu hocamız, lafzıyla yazısıyla hat sanatını ilim irfandan damıtarak bugüne ve gelecek nesillere taşıyan bir sanatkarımızdır.
Rahmetli Cemil Meriç geride nesiller boyu okunsa, tartışılsa bitmeyecek bir hazine bırakmıştır. Üstadımız insandan başlayarak pek çok kavramı yorumlayışıyla hayata bakışıyla hayatımızda nev-i şahsına münhasır bir yer edinmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz.
Bu kültür, fikir insanlarına ödüllerini veriyoruz. 2015 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri'ni vereceğimiz sanatçılarımıza tebriklerimi, şükranlarımı sunuyorum