Gündem

'Çok rica ediyorum, bugün Kadınların Günü’nü kutlamayın!'

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ öncesi, Türkiye’nin kadın-erkek eşitliği alanında bulunduğu yeri belirleyen bir karne yayımlıyor."

08 Mart 2012 10:52

 

Mehveş Evin
(Milliyet, 8 Mart 2012)
 
Kadınlar Günü nasıl kutlu olur?
 
Çok rica ediyorum. Bugün Kadınların Günü’nü kutlamayın! Bize çiçek, hediye falan da vermeyin. Tek isteğimiz var: Kadını şiddetten koruma yasa tasarısında yapılan son dakika değişikliklerinden vazgeçmeniz!
 
Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede Kadınlar Günü’nü kutlamak, aslında gülünç.
Gülünç, çünkü meselenin özünde yatan kadın-erkek eşitliğine inanmıyorsunuz. 
Gülünç, çünkü kadınları çalıştırmamak için elinizden geleni yapıyorsunuz.
Gülünç, çünkü her gün ortalama beş kadın, bir erkeğin elinde can veriyor.
Gülünç, çünkü kadına yönelik şiddete dair en son 2009 yılında resmi bir araştırma yayımlandı.
Gülünç, çünkü sığınma evlerinin sayısını artırmak için hâlâ gerekli adımlar atılmıyor.
Gülünç, çünkü kadını şiddetten korumak için büyük ümitlerle hazırlanan yasa tasarısı, kadının değil ‘aile’nin ön plana çıkarılmasıyla yine sorunu çözmeyecek.
Pazar günü, şiddet yasa taslağıyla ilgili çalışan tüm kadın örgütlerinin temel itirazlarını aktardım. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin arayarak, taslakta ‘kadın-erkek eşitliği’ sözünün çıkarılmadığını bizzat söyledi.
Ne var ki taslağın Bakanlık, Başbakanlık ve TBMM’de dolaşırken uğradığı ‘değişiklikler’ yasanın özüne zarar verecek nitelikte.
 

Yasanın adı değişti

 
237 kadın örgütünün oluşturduğu Şiddete Son Kadın Platformu, Şahin’in ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun çabalarına ve verdiği sözlere rağmen, tasarının
5 Mart’ta Adalet Komisyonu’nda uğradığı değişikliklere itirazları şöyle :
- Şu andaki haliyle yasanın adı, kadın değil aileyi koruma üzere düzenlendi.
- Şiddete uğrayan kadınların tek adımda yardım ve korunma alabileceği 7 gün 24 saat ve tek adım ilkesiyle çalışacak merkezlerinin teşkilat, görev ve kadrolarının kadın örgütlerinin talepleri doğrultusunda düzenlenmedi.
- Yasada sığınaklar ve cinsel şiddet kriz merkezleri yer almıyor.
- Kadın örgütlerinin şiddet ve cinayet davalarına müdahilliği kabul edilmedi.
- Kreş desteği daraltıldı, oysa şiddet gören kadının ‘çalışma’ durumuna bakılmaksızın, tedbir kararı süresince kreş desteği verilmeli.
- Şiddet uygulanma tehlikesinin olduğu durumlarda tedbir kararı süresiz verilmeli.
-Toplumsal cinsiyet eşitliği tanımı; kolluk, yargı, şiddet izleme merkezlerinde yer almalı. Tüm kamusal alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminin verilmesi şart.
 

Tarihe geçin

 
Her şeyden önce, ‘Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı’nın ismini bile fazla bulup ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı’ olarak değiştirilmesinin gerekçesi açıklanmalı.
Eğer 8 Mart 2012’nin tarihe geçmesini istiyorsanız. Eğer kadınların uğradığı şiddeti durdurmak ve bu toplumsal soruna kökten çözümler bulmak istiyorsanız. Eğer bu toplumda sağlıklı bireyler yetiştirmeye kararlıysanız.
O zaman kadının şiddetten korunmasına dair yasa tasarısında yapılan son dakika değişikliklerinden vazgeçersiniz. Ha işte o zaman bizler de Kadınlar Günü’nü kutlayabilir noktaya geliriz.
Ayşe’lerin, Şefika’ların, Münevver’lerin ruhu ancak böyle huzura kavuşur, yetim kalan çocukları (aileleri!) için daha güvenli bir gelecek mümkün olur.
 

TÜRKiYE YiNE SIFIR ÇEKTi

 
- Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), her
‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ öncesi, Türkiye’nin kadın-erkek eşitliği alanında bulunduğu yeri belirleyen bir karne yayımlıyor.
- Bu yılın 8 Mart karnesinin başlığı şu: Türkiye kadın-erkek eşitliğinde yine ‘SIFIR’ çekti!
- Neden? Seçimle ve atamayla gelinen kadrolarda kadın temsilinde yine yaprak kımıldamadı da ondan. İşte rakamlar:
- Genel seçim sonrası TBMM’deki koltukların ancak yüzde 14,2’sinde kadın var.
- Hükümetteki 26 bakandan 1’i.
- 2 bin 924 belediye başkanın 26’sı.
- 34 bin 210 muhtardan 65’i.
- 81 valinin 1’i.
- 103 rektörden 5’i.
- 185 büyükelçiden 21’i kadın.
- 26 müsteşar arasında hiç kadın yok!
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nda, Yargıtay’da, Sayıştay’da hiç kadın yok!
-DİSK, TÜRKİŞ, HAK-İŞ, KAMU-SEN, MEMUR-SEN, TOBB, MÜSİAD, TZOB, TESK yönetim kurullarında hiç kadın yok.