Hülya Karabağlı
T24 / Ankara
“Namus’ kriterleri ile tartışmanın odağına oturan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadına yönelik şiddet düzenlemesindeyeni bir krizin eşiğinde. Çok sayıda kadın örgütü, akademisyen, iş dünyası, gazeteci ve yazarın oluşturduğu ‘Haklı Kadın Platformu’, bakanlığın kıyısından bile geçirmediği kesimler için önerisini sundu. Türkiye’de psikolojik baskıya maruz kalan, darp ya da öldürülen eşcinseller, göçmen ve mültecilere ayrımcılık yapılmaması yasa güvencesi istendi. Bakanlığın hazırladığı taslak metne, “Dil, din, ırk, cinsel kimlik, cinsel tercih, göçmen veya mülteci olma durumu veya herhangi başka statü farkından kaynaklanan ayrımcılık olmaksızın” ibaresinin konulması istendi.
‘Eşcinsel cinayetleri unutulmamalı’
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, T24’e, “Bu düzenleme, cinsel tercihlerinden dolayı kimseye ayrımcılık yapılmamasını öngörüyor. Türkiye, bu konudaki uluslararası birçok sözleşmeyi kabul etmiş olsa da, uygulamada manzara böyle değil. Bu ülkede eşcinseller öldürülüyor. Şiddete uğrayan yabancı kadınlar var. Göçmenlere yönelik şiddet var. O nedenle bu böyle bir maddenin düzenlemeye girmesi lazım."
‘Zaten konsomatristi’ denildi’
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi'ni ( CEDAW)’a atılan imzaya dikkat çeken Güllü, “Bu sözleşme, İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik her türlü ayrımcılığı önlüyor. Ama, işin pratiğinde öyle değil. İzmir’de bir karakolda yaşanan kadına karşı taciz ve şiddet olayında yetkililer, “Zaten konsomatristi’ dedi. Bu yüzden, çıkarılacak yasada her ayrıntının iyice hesaplanıp öyle düzenlemesi gerekir.”
‘Yasa ahlak polisliği yapmamalı'
Kadına yönelik şiddet Yasası’nın tabulara dayalı bir nitelik kazanmamasına dikkat çeken Canan Güllü, “Yasa bizler için ahlak polisliğine soyunmasın. Tercihlerinden ve yaşam biçimlerinden dolayı ayrımcılık yapılmasın. Kimse kimseye ‘sen travestisin’ demesin."
’Kadın’ kelimesine 18 yaş ayarı’
Haklı Kadın Platformu, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarı Taslağı’nda, ‘kadın’ tanımına dikkat çekici bir ayar yaptı. Taslağın, ‘tanımlar’ bölümünde, “Kadın kelimesi 18 yaşın altındaki kız çocuklarını da kapsar” cümlesinin eklenmesini önerdi. Platform, “ Tehlikenin ve ayrıca hayati tehlikenin” tanımının yapılmasını istedi.
‘Kadınlar sığınmaya, çocuklar esirgemeye’
Haklı Kadın Platformu, “Koruma altına alınırken anne ve çocuklarının ayrılmayacağı” hususunda şerh düşülmesi, annenin sığınma evine, çocukların yetiştirme yurduna gönderilerek ayrılması konusu çözümlenmeli” dedi. Şiddet mağduruna 7 gün 24 saat avukat isteyebilmehakkının yasaya eklenmesi istendi.