Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Dr. Cem Keçe, Türkiye’de halkın yüzde 65’inin az ve orta derecede cinsel doyuma ulaştığını yani “cinsel doyumsuzluk” yaşadığını belirterek “Bu tablo milyonlarca kişinin cinsel doyumun ne olduğunu dahi bilmeden yaşadığını gösteriyor” dedi.
Türkiye 'seks ligi'nde ilk 10'da
Cinsellik burundaymış
Toplumsal öfkenin nedeni
Taraf gazetesinde yayımlanan haberde Dr. Keçe, yaklaşık 2 bin kişi üzerinde yaptıkları araştırma sonuçlarına göre, halkın yüzde 38’inin “az derecede”‘, yüzde 27’sinin “orta derecede”‘, yüzde 25’inin “iyi derecede” ve yüzde 10’u da “ileri derecede” cinsel doyum yaşadığını kaydetti. Cinsel doyumun mutluluk için gerekli olduğunun altını çizen Keçe, “Toplumsal olarak aşırı öfkeli, huzursuz, gergin, kontrolsüz, mutsuz ve sinir sahibi olmamızın nedenlerinden biri de bu tablodur. Çünkü halkımız cinsel doyumu yaşasaydı daha sağlıklı ve mutlu bir toplumsal hayatımız olabilirdi. Muhtemelen daha keyifli olabilirdik” dedi.
Başvurular arttı
Son yıllarda eşleriyle cinsel ilişkilerde işlevler açısından bir bozukluk olmasa da istekleri az olan ve doyumsuzluk yaşayan kişilerin tedavi için başvurularının arttığını belirten Keçe, şunları söyledi: “Halkımızın ayda ortalama beş kez cinsel ilişkiye girdiğini düşünürsek, bu sonuçların çok şaşırtıcı olmaması gerekir. Çünkü cinsel istek, uyarılma, orgazm ve doyum birbirini etkileyen bir döngüdür. Cinsel isteğimiz fazla olmasa da bazen görev gereği bazen de ortamın bir sonucu olarak ilişkiye girilebilir, fizyolojik olarak uyarılabilir ve hatta çok haz almasak da boşalabiliriz ama bu ilişkide doyuma ulaşamayabiliriz. Yani ilişkimizde istek, uyarılma ve doyum aşamalarında cinsel işlevler açısından sorun yokmuş gibi görünse de doyumsuzluk yaşanabilir. Bu durum kafa karıştırmış olabilir ve hatta çelişkili gelebilir ama insan cinselliği, fizyolojik yanıt döngüsü dışında çok karmaşık bir durumdur. Bu karmaşıklık cinsel doyumu değerlendirmemizi büyük ölçüde etkiler. Bu bağlamda ilişki sonrası doyuma ulaşamamak, Wilhelm Reich’in deyişiyle ‘Boşalma ile birlikte gelmesi gereken rahatlama ile gevşemenin gelmemesi ve cinsel gerilim halinin sürmesi’ demektir.”