Dünya

Çin özgürlükleri kısıtlamaya devam ediyor

Dünyadaki etkisi artsa da temel insan haklarını engellemesi Çin’in gösterdiği ekonomik ilerlemeye gölge düşürüyor.

25 Ağustos 2010 03:00
T24- Dünyadaki etkisi artsa da temel insan haklarını engellemesi Çin’in gösterdiği ekonomik ilerlemeye gölge düşürüyor.


Modernleşme çabaları ve dünyanın Amerika’dan sonra ikinci büyük ekonomisi olarak öne çıkması, Çin’in uluslararası arenadaki önemini daha da arttırdı. Ancak dünyadaki etkisi artsa da vatandaşlarının temel insan hakları taleplerine baskıyla karşılık vermesi, Çin’in gösterdiği ilerlemeye gölge düşürüyor.


Amerika'nın sesi Voa'da yer alan habere göre, Çin’de yerel hükümet dairelerinin önünde ellerinde dilekçelerle toplananların ya da mahkeme kapılarında dertlerini dile getirenlerin oluşturduğu görüntülere artık daha sık rastlanıyor. Uzmanlar, protestoları, Çin hükümetinin yavaş da olsa eleştiri kabul etmeye başladığının göstergesi sayıyor. Ancak Çin hükümetinin hoşgörüsü oldukça sınırlı.


Hukukçu Jerome Cohen, Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Çin’de ceza hukukunun yeterince açık olmaması yüzünden çok sayıda kişinin siyasi suçlu olarak damgalandığını söyledi:


"Halk, toprak ve emlak mülkiyeti anlaşmazlıkları, çevre, iş, çalışma ya da doğum kontrolüne ilişkin sorunlar gibi yerel anlaşmazlıklar hakkında barışçı protestolar düzenleyemiyor. Düzenleyenler de siyasi suçlu damgası yerken çoğu hapse atılıyor.”


Hukuk uzmanı olan görme özürlü Chen Guangchend, buna bir örnek. Doğum kontrolünden sorumlu yetkililerin kadınları kürtaja zorlamasını belgeleyen Chen, mülke zarar vermek, trafiği aksatmak amacıyla çete kurmak suçundan dört yıl hapis cezasına çarptırılmış. Uzmanlara göre, cezası Eylül ayında bitecek olan Chen’in yeniden tutuklanma olasılığı var.


Jerome Cohen, Çin’de siyasi tutukluların serbest bırakıldıktan sonra yıllar boyunca siyasi haklardan ve insan haklarından mahrum bırakıldığını söylüyor.


"Temel haklardan mahrum bırakılma süreci sona erdikten sonra da bu kişiler hiçbir yasal dayanak olmadan ev hapsinde tutuluyor, yakın takibe alınıyor, bütün yaşamları kısıtlanıyor.”


Çin’de insan haklarını teşvik eden Dui Hua Vakfı’ndan Joshua Rosenzweig, Çin’de insan haklarını ve etnik azınlıkları savunanlarla hükümeti eleştirenlerin üzerine gidildiğini söylüyor. Rosenzweig, 2008 yılında devlet sırlarını tehlikeye atmak suçundan hapse atılanların sayısının ikiye katlandığını, devlet güvenliğini tehlikeye atmakla suçlananların sayısındaysa 2008 ve 2009’da, önceki beş yıla oranla  büyük artış olduğunu belirtiyor. Uzman, bunu, Çin hükümeti içindeki sertlik yanlılarının güçlerini birleştirmesinin bir işareti olarak görüyor:


"Çin’deki durum, liderlerin komünist partideki sertlik yanlılarına boyun eğmesinin bir sonucu. Parti içindeki bu kişiler, katı cezai uygulamaların hukuk egemenliğine dayalı bir sistemden daha üstün olduğunu düşünüyor.”


İnsan hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, Amerika’nın, Çin’de hukukun üstünlüğünü teşvik etmeye çalışanları daha çok desteklemesi gerektiğini söylüyor.


Bazı uzmanlar, Amerika ve Çin arasında insan hakları konusunda daha sık görüşmeler yapılması gerektiği görüşünde. Diğerleriyse Başkan Obama’dan Çin’deki eski siyasi tutukluları Beyaz Saray’a davet ederek Amerika’nın Çin’deki sivil topluma verdiği desteği göstermesini istiyor. Ancak Pekin Hükümeti, vatandaşlarının haklarının yasalarla garanti altına alındığını ve yabancıların ülkenin hukuksal işlerine karışma hakkı bulunmadığını savunuyor.