Fikret Bila
(Milliyet, 30 Ağustos 2012)
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yaptığı “ulusal mutabakat” çağrısını muhalefet, cumhurbaşkanı adaylığına hazırlık olarak değerlendirdi.
TBMM Başkanı Çiçek, cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir çıkış yapmış olabilir mi?
Dün Çiçek’in havasını yokladım. 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde benzeri sorulara verdiği bir yanıtla karşılaştım:
“Ben özel hayatımda çok dolmuşa bindim ama siyasi hayatımda dolmuşa binmem.”
Meclis Başkanı, bu konuda “dolduruşa gelmem” mesajı veriyor.
'Son' gibi
Meclis Başkanı, siyasette neden ileriye dönük hesap yapmadığını yaşam felsefesiyle özetliyor:
“Ben yaşadığım günü son günüm, seçildiğim dönemi son dönemim, yaptığım görevi son görevim diye düşünürüm ve öyle çalışırım. Bu benim hayat felsefem.”
Konuşan Cemil Çiçek’ti
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Şehit ailelerine ikinci iş imkânı veren hüküm de dahil olmak üzere 30 maddelik bir kanun geçti, Sayın Meclis Başkanı yurtdışında mıydı?” sözleri ile AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “usul ve içerikte sıkıntı var” şeklindeki ifadesini Meclis Başkanı Çiçek nasıl karşılıyor?
Meclis Başkanı, Arınç veya Çelik’le bir polemik yaratmak eğiliminde değil.
Arınç’ın önceki gün sarf ettiği “muhtıra” kavramına dün açıklık getirdiğini, mutabakat çağrısının özüne ise karşı çıkmadığını düşünüyor. Aynı düşüncesi Hüseyin Çelik’in “keşke”si için de geçerli.
Yaklaşımı şöyle:
“Meclis Başkanı olarak değil, vatandaş Cemil Çiçek olarak konuştuğumu kahvaltıya katılan gazetecilere de söylemiştim. Meclis Başkanı olarak bir girişim yapsam o zaman partilerle, grup başkan vekilleriyle görüşürdüm. Ama ben Cemil Çiçek olarak bu çağrıyı yaptım.”
Arınç ve Çelik’in, hükümetleri döneminde şehit aileleri ve gazilerin olanaklarını artıran, terörle mücadelede güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını karşılayan uygulamaları örnek vererek, Çiçek’in çağrısında yer alan bu iki hususu eleştirmelerine karşı Çiçek’in değerlendirmesi ise şöyle:
“Ben Terörle Mücadele Kurulu’nun başkanlığını yaptım. Her toplantıya mutlaka Maliye Bakanı’nı da davet ederdim. Maliye Bakanı’yla terörle mücadelenin ne alakası var denilebilir? Ben özellikle davet ederdim ki güvenlik güçlerimizin, askerin bir talebi var mı? Varsa karşılansın. Nitekim her toplantıda komutanlar teşekkür etmişlerdir. Bu icraatı bilmeyen biri değilim. Benim çağrıda dile getirdiğim hükümete dönük bir eksiklik veya eleştiri mahiyetinde değil; siyasi partilerin ortak taleplerini ifade etmektir.”
Gül’e vekalet
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e vekalet edecek...
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın ev sahipliği Genelkurmay’dan Cumhurbaşkanlığı’na geçti. Çankaya ilk kez bu bayrama ev sahipliği yapacaktı ve ancak Gül’ün kulak rahatsızlığı nedeniyle Köşk’teki resepsiyon iptal edildi.
Köşk’teki resepsiyonun iptal edilmesi eleştirilere de neden oldu. Geçen yıl da şehitler nedeniyle 30 Ağustos etkinliklerinin ve Genelkurmay’ın resepsiyonunun iptal edilmiş olması “30 Ağustos bayram olmaktan fiilen çıkıyor mu” sorusuna neden oldu.
Kulislere yansıyan bilgilere göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ev sahibi olarak normal kutlama programlarını düzenledi. Programda Köşk’te resepsiyon da vardı. Davetiyeler de gönderildi. Ancak doktorlardan izin çıkmadı. Bunun üzerine Gül’ün bazı programları iptal edildi. Bazılarına ise katılmayı düşünüyordu. Ancak Hacettepe’deki doktorları, iptal edilmeyen programlara da katılmasına izin vermediler.
Bu gelişme üzerine Cumhurbaşkanı Gül, iptal edilmeyen GATA, Anıtkabir ve Hipodrom törenlerine Cumhurbaşkanı vekili olarak Cemil Çiçek’in katılmasını içeren vekalet yazısını Meclis Başkanlığı’na gönderdi.