Gündem

CHP'li Tanrıkulu: Ne Hrant'ı ne de Roboski'yi unutturacağız

Sezgin Tanrıkulu: Hükümet destekli katliamların, cinayetlerin, zulümlerin hesabını mutlaka soracağız! Roboski’yi de Hrant’ı da asla yalnız bırakmayacağız

19 Ocak 2014 13:37

Hülya Karabağlı / Ankara

Genel Başkan Yardımısı Sezgin Tanrıkulu, yazılı açıklamasında,  "HrantDink’i katledilişinin yedinci yıldönümünde hasretle andığımız günün sabahında, bir başka katliam yerinde Uludere-Roboski’de başlatılan operasyon, hukuksuzluğun sistematik bir iktidar politikası haline geldiğini yeniden göstermiştir.

AKP iktidarının Roboski’de sürdürdüğü zulmün arkasındaki korku gün gibi ortadadır. Katliamcıdan değil, katliam mağdurundan hesap sorulan bu karanlık dönemi tarih ve insanlık asla unutmayacaktır.

Roboski’ye bu sabah gerçekleştirilen operasyonda, katliamdan sağ kurtulan Servet Encü ve Kerem Enc’le birlikte, Kerem Enc’in oğlu Yılmaz Enc’in de gözaltına alındığı bildirilmektedir. Ayrıca Faruk Encü, Hikmet Alma, Cevher Üren, Celal Encü’nün de gözaltına alınarak Şırnak’a götürüldükleri ifade edilmektedir.

Sabah saat 05.00 sıralarında basılan Roboski’de köylülerin evleri dağıtılmış, halka gözdağı verilmiştir. Bu operasyon, Dink anmasına da İçişleri Bakanlığı’nın “Ala” bir müdahalesi olarak okunabilir. Ancak katliamları, cinayetleri yeni zulümlerle unutturacağını zannedenler fena halde yanılmaktadırlar.
Çünkü ne Hrant’ı ne de Roboski’yi unutturacağız! Hükümet destekli katliamların, cinayetlerin, zulümlerin hesabını mutlaka soracağız! Roboski’yi de Hrant’ı da asla yalnız bırakmayacağız!” dedi.

 

'Halkların kardeşliğine inanıyoruz'

 

CHP İzmir Miletvekili  Alaadin Yüksel'in yazılı açıklaması ise şöyle:

Çok sayıda gazeteci ve medya mensubunun işten atıldığı ve öldürüldüğü bir ülkede yaşamak ülkemiz adına büyük bir utançtır. Emeğe, adalete, dayanışmaya ve kardeşliğe inanan Agos gazetesinin Ermeni asıllı genel yayın yönetmeni Hrant Dink, ırkçılığın-faşizmin karşısında, halkların kardeşliğinden yana olmanın bedelinin yaşamını kaybederek ödemiştir. Basına ve gazetecilere yöneltilen şiddet, halkın haber alma hakkını engellemeye ve demokrasiye yöneltilmiştir. Bu ancak ve yalnızca diktatörlükle yönetilen ülkelerde görülmektedir. Gerçeklerin ortaya çıkarılması, tüm cinayetlerin faillerinin bulunması gerekmektedir. Hrant Dink'e düzenlenen suikastin tüm yönleri ile açığa çıkarılması, yalnız tetikçinin değil, arkasındaki güçlerin, tetiği çektiren zihniyetin yargılanması ve demokratik hukuk devletinde gereğinin yapılması için mücadele etmeye devam edeceğiz..

Bizler; halkların lardeşliğine, yoldaşlığa ve demokrasiye inananlar, kimsenin “ötekileştirilmediği” bir ülke kuracağız. Her tür etnik ırkçılığa, şovenizme karşı mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Nefret söylemine karşı, barış içinde bir arada yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Hrant Dink için adalet istemeye devam edeceğiz. Hrant Dink'i unutmadık, unutturmayacağız.