Gündem

CHP'li Hamzaçebi: Saray ve kasırların Cumhurbaşkanlığı'na bağlanması hukuksuzdur

TBMM'nin çatısı altındaki Milli Saraylar, 703 sayılı kararname ile Cumhurbaşkanlığı'na bağlandı

10 Temmuz 2018 20:58
Hülya Karabağlı

TBMM kapanmadan çıkarılan Yetki Kanunu'na dayanılarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeminine saatler kala çıkarılan 703 sayılı KHK ile Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana Meclis bünyesinde olan Milli Saraylar Cumhurbaşkanlığı'na bağlandı. Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları ile 9 kasır, Atatürk’ün Florya Köşkü artık Cumhurbaşkanına bağlı olacak.

1925'ten, 1933'e kadar TBMM adına Maliye Bakanlığı denetiminde kalan Millî Saraylar 1933 Bütçe Kanunu ile TBMM Başkanlığı'na bağlandı. Atatürk'ün isteği ile 18 Ocak 1925 tarihinde TBMM'nin koruması altına alınan Dolmabahçe Sarayı, 1933 tarihli Yasa ile TBMM'ye verilmişti. 

“KHK ile yasama organının yani Meclisin teşkilat kanununu değiştiremez”

Halifeliğin kaldırılmasından sonra Cumhuriyetle birlikte çıkarılan kanunla TBMM’ye bağlanan Milli Sarayların kararname ile Cumhurbaşkanlığına geçmesi hukuki tartışmaya neden oldu. Konuya ilişkin açıklama yapan TBMM Başkanvekilliği de yapan CHP Genel Sekreteri M. Akif Hamzaçebi,  ”Yapılan bu düzenlemeler tamamen hukuksuzdur, keyfidir. Hukuksuzluk ve keyfilik yeni dönemin en temel özellikleri olacaktır” dedi.

Yetki Kanunu'nun Bakanlar Kurulu'na bakanlıkların ve kamu kuruluşlarının teşkilat kanunlarını düzenleme konusunda yetki verdiğine dikkat çeken Hamzaçebi, Bakanlar Kurulu’nun bu yetkisine dayanarak KHK ile yasama organının yani Meclis'in teşkilat kanununu değiştiremeyeceğini ifade etti.

“Sayın Erdoğan’ın saray merakının sona ermediği anlaşılıyor. Külliye ve İstanbul’daki iki köşk yetmedi diğer saraylar da benim olsun diyor” diyen CHP Genel Sekreteri M. Akif Hamzaçebi’nin konuya ilişkin T24’e  değerlendirmeleri  şöyle:

Saltanat ve Hilafetin kaldırılmasına paralel olarak Osmanlı'dan kalan saray ve kasırlar millet adına TBMM’nin yönetimine bırakıldı. Bu egemenlik anlayışındaki dönüşüme paralel bir uygulamadır. Padişahın iradesinin hakim olduğu bir sistemden halkın iradesinin esas olduğu yeni bir sisteme yani Cumhuriyete geçerken, Padişaha ait olan saraylar da halk iradesinin temsil edildiği Meclis’e devredildi. Bu çok değerli bir dönüşümdür. Anlamı çok büyüktür.

Şimdi ise kültür mirasımızın çok değerli varlıklarının tek yanlı bir iradeyle ve hukuksuz bir şekilde Cumhurbaşkanının emrine verilmesi; halkın iradesinin değil tek bir kişinin iradesinin hakim olduğu bir sisteme geri dönüldüğünü sembolize eder.

Öte yandan Yetki Kanunu Bakanlar Kuruluna bakanlıkların ve kamu kuruluşlarının teşkilat kanunlarını düzenleme konusunda yetki vermektedir. Bakanlar Kurulu bu yetkisine dayanarak KHK ile yasama organının yani Meclisin teşkilat kanununu değiştiremez. Ama değiştirdi. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 10’uncu maddesine göre milli sarayları TBMM idare eder. KHK ile bu madde de değiştirildi.

“Hukuksuzluk ve keyfilik yeni dönemin en temel özellikleri olacaktır”

Yapılan bu düzenlemeler tamamen hukuksuzdur, keyfidir. Hukuksuzluk ve keyfilik yeni dönemin en temel özellikleri olacaktır.

Öte yandan yürütmeye ilişkin olarak çıkarılması gereken Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine yasa gücü kazandırılmış olması, iptalinin ancak Anayasa Mahkemesi kararlarıyla mümkün olması  dikkate alındığında önümüzdeki süreçte bu kararnamelerle çok daha büyük hukuksuzlukların yapılabileceği gerçeği ortaya çıkar."

Ne olmuştu?

TBMM’ye bağlı Milli Saraylar birimi lağvedildi; tüm çalışanlarının görevleri sona erdirildi. Milli Saraylar Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı. TBMM’nin uhdesindeki Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması birimi de Cumhurbaşkanlığı’na devredildi.

Millî Saraylar Daire Başkanlığı’nın 1 Eylül 2003 tarihli bilgilendirme toplantısında şu değerlendirmeler yer almıştı:

Halifelik kaldırıldıktan sonra TBMM’ye bağlandı

Cumhuriyetin ilanından ve Halifeliğin kaldırılmasından sonra, 18 Ocak 1925 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları, aynı yıl içinde Yıldız Şale, Aynalıkavak Kasrı, Küçüksu Kasrı, 1930'da Yalova Atatürk Köşkü, Millî Saraylar adı altında korunmak üzere oluşturulan Millî Saraylar Müdürlüğüne bırakılmıştır.

1925'ten, 1933'e kadar TBMM adına Maliye Bakanlığı denetiminde kalan Millî Saraylar 1933 Bütçe Kanunu ile TBMM Başkanlığına bağlanmıştır.

1966'da Ihlamur Kasrı, 1981'de Maslak Kasırları bize katılmıştır. 1983'teki 2919 sayılı Teşkilât Yasası ile müdürlük, Millî Saraylar Daire Başkanlığına dönüşmüş ve 1988'de Florya Atatürk Deniz Köşkü, 1991'de Filizi Köşk, 1994'te Hereke İpekli Dokuma ve Halı Fabrikası ile Yıldız Porselen, 1997'de Beykoz Kasrı, buraya bağlanmıştır.

TBMM’ye bağlı saray, köşk ve kasırlar şöyle. Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Şale Küçüksu Kasrı, Ihlamur Kasrı, Aynalıkavak Kasrı, Maslak Kasrı, Florya Atatürk Köşkü ve sosyal tesisleri ,Yalova Atatürk Köşkü, Beykoz Kasrı

Fabrikalar:  

Yıldız Porselen ve Çini Fabrikası, Hereke İpekli Dokuma ve Halı Fabrikası

Maslak Kasırları

Sultan Abdülaziz Döneminde (1861-1876) yaptırıldığı sanılan kasırlardan günümüze, Kasr-ı Hümâyûn, Mabeyn-i Hümâyûn ve Limonluğu, Çadır Köşk, Paşalar Dairesi gelebilmiştir. Buradaki bazı binalar bir dönem Askerî Hastane olarak kullanılmıştır. 1981 yılında Millî Saraylar Daire Başkanlığına devredilmiş ve 1985'te boş olarak teslim alınmıştır.

Aynalıkavak Kasrı

Sultan III. Ahmet Döneminde (1703-1730) yaptırıldığı sanılan, Sultan III. Selim Döneminde (1789-1807) yeniden düzenlenerek bugünkü görünümünü alan bu binalar, Millî Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan en eski yapılardır. Aynalıkavak Kasrı, 1925 yılında Millî Saraylar Müdürlüğüne verilmiştir. 

Florya Atatürk Deniz Köşkü

Mustafa Kemal Atatürk için İstanbul Belediyesi tarafından 1935 yılında Mimar Seyfi Arkan tarafından projelendirilen bina, 14 Ağustos 1935 tarihinde kullanıma açılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılan bina 16 Eylül 1988 tarihinde Millî Saraylar Daire Başkanlığına bağlanmıştır. Florya Atatürk Deniz Köşkü yanında Genel Sekreterlik ve Yaverlik binası, kafeterya, havuz, sosyal tesisler ve diğer binalarda da restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve kompleks, 29 Ağustos 1993'te ziyarete açılmıştır.

Beykoz Kasrı

Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından 1845-1854 yılları arasında Sultan Abdülmecid'e armağan olarak yaptırılmıştır. Bu yıldan sonra çeşitli kurumlar tarafından kullanılmış, Aralık 1997 tarihinde TBMM Başkanlığına devredilmiş, ancak, l999 yılında boş olarak teslim alınmıştır.

Filizi Köşk

Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) Başkâtibi Tahsin Paşa'nın Göztepe'de yaptırdığı yazlık bir köşktür. 11 Şubat 1991'de Kadıköy Belediyesinden Millî Saraylar Daire Başkanlığına devredilmiştir. Burada iç ve dış mekânlarda çeşitli restorasyonlar yapılmıştır. Köşk şu anda, Türk Parlamenterler Birliği İstanbul Şube Başkanlığı tarafından kullanılıyor.

 Küçük Kasrı

Küçüksu bölgesi 1730 ile 1754 tarihleri arasında, Osmanlı döneminde "Kandil Bahçesi" adıyla padişahın has bahçelerinden biri olarak kullanılmıştır. Sultan Abdülmecit döneminde 1857 yılında eski ahşap yapı yıktırılarak yerine bugünkü Kasır yaptırılmıştır. 1933 yılında TBMM Millî Saraylar Müdürlüğüne verilmiştir.

Yalova Atatürk Köşkü

Yerini Atatürk ve arkadaşlarının seçtiği yapı, Cumhuriyet Dönemi mimarlığımızın erken örneklerinden biri olup 1929 yılında yapılmıştır. 1933 yılında TBMM Millî Saraylar Müdürlüğüne bağlanmıştır. Köşk, 1983 yılından beri ziyarete açıktır. 

Yıldız Saray

19. Yüzyıl sonunda Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılmıştır. Alman İmparatoru II. Wilhem'i konuk etmek için inşa edilmiştir. Burası daha sonra aynı işlevini sürdürerek ünlü devlet adamlarının misafir edildiği konuk evi olarak kullanılmaya devam etmiştir. 1933 yılında TBMM Millî Saraylar Müdürlüğüne devredilmiştir. 5 Temmuz 1985'te ziyarete açılmıştır. Bugün Millî Saraylar bünyesinde müze-saray olarak ziyarete açık bulunmaktadır.

Ihlamur Kasırları

Merasim ve Maiyet Köşkleri olarak anılan kasırlar, Sultan Abdülmecid tarafından 1850'li yıllarda yaptırılmıştır. Maiyet Köşkü ve bahçesi kafeterya hizmetlerinin yanı sıra, bugün çocukların resim, heykel, tiyatro çalışmalarını sürdürdükleri bir mekân olarak kullanılmaktadır.

Kasır, bir süre İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Tanzimat Müzesi olarak kullanılmış ve 1966 yılında T.B.M.M. Millî Saraylar bünyesine katılmıştır. 29 Kasım 1985'te ziyarete açılmıştır. Buradaki bir çok bina için ciddî restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Halen bu çalışmalarımız devam etmektedir.

 Beylerbeyi Sarayı

1861-1865 yılları arasında Sultan Abdülaziz tarafından yazlık saray olarak yaptırılmıştır. Yaz aylarında yabancı devlet başkanlarının ağırlanmasında kullanılmıştır. Sarayın "Set Bahçeleri" adıyla anılan bahçelerinde Sarı Köşk, Mermer Köşk, Ahır Köşk yer almaktadır.

Dolmabahçe Sarayı ile birlikte TBMM'nin koruması altına alınan Beylerbeyi Sarayı, 18 Ocak 1933 tarihinde TBMM Millî Saraylar Müdürlüğüne verilmiştir. 1983 yılında ziyarete açılmıştır.

Dolmabahçe Sarayı

TBMM'ye bağlı en büyük ve en önemli tarihî mekândır. Eski Beşiktaş Sahil Sarayı yerine Sultan Abdülmecid tarafından 1843-1856 yılları arasında yaptırılmıştır. Dolmabahçe Camiinden, bugün Dolmabahçe Kültür Merkezi olarak kullanılan Matbah-ı Amire, yani mutfaklarına kadar yaklaşık 1 kilometrelik kıyı boyunca uzanmaktadır.

Dolmabahçe Sarayı yapılar topluluğundan, deprem ve yangın gibi çeşitli nedenlerle Tiyatro, Hamlahane (saltanat kayıklarının görev olarak beklediği yer), Serasker ve Has Ahır yapıları tümüyle ortadan kalkmış, Eczahane, Tatlıhane, Baltacılar, Veliahd Dairesi gibi kimi yapıları ise Cumhuriyet döneminde farklı amaçlar için kullanılmıştır.

Atatürk'ün isteği ile 18 Ocak 1925 tarihinde TBMM'nin koruması altına alınan Dolmabahçe Sarayı, 1933 tarihli Yasa ile TBMM'ye verilmiştir.