CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’a, Devlet Şeref Madalyası verilmemesini Meclis gündemine soru önergesiyle taşıdı.
Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şöyle dedi:
“Yasal düzenlemesi 24 Ekim 1983 yılında yapılan Devlet Şeref Madalyasını ülkemizden bu zamana kadar alan yabancı liderler; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Alia İzzet Begoviç, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Franjo Tudjman, Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze, ABD Başkanı Bill Clinton ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah’tır.
Ülke içerisinde ise Devlet Şeref Madalyası ilk olarak 1988 yılında Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ya, daha sonra sırasıyla 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’e, Genelkurmay eski Başkanları olan Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök ve son olarak Yaşar Büyükanıt’a verilmiştir. Ayrıca Sayın Yaşar Büyükanıt’a Devlet Şeref Madalyasının yanında emekli olurken Audi marka yaklaşık değeri 1 milyon TL olan zırhlı araç da verilmiştir.Ancak görevinden yeni ayrılan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un 4 selefine de Devlet Şeref Madalyası verilirken kendisine bu ödül verilmemiştir.”
“Devlet Şeref Madalyası verilirken hangi kriterler göz önünde bulundurulmaktadır” diyen Öztürk, Başbakan’a şu soruları sordu:
“Bundan önceki 4 Genelkurmay eski Başkanı’na da bu ödül verilirken Genelkurmay Başkanlığı görevinden yeni ayrılan Sayın İlker Başbuğ’a bu ödül neden verilmemiştir?
Devlet Şeref Madalyası ve beraberinde Audi marka zırhlı araç verilen Genelkurmay eski Başkanı Sayın Yaşar Büyükanıt’ta yeterli görülen hangi özellikler Sayın İlker Başbuğ’da yoktur?
Genelkurmay eski Başkanlarından Sayın Yaşar Büyükanıt’a, Devlet Şeref Madalyası ve Audi marka araç verilmesinde, 4 Mayıs 2007 tarihinde Başbakan ile Dolmabahçe Sarayı’nda yapmış oldukları görüşmenin etkisi var mıdır?
Genelkurmay eski Başkanı Sayın İlker Başbuğ’a, Devlet Şeref Madalyası vermeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız ne zaman vereceksiniz?”