Politika

"CHP'de olağanüstü kurultay sonbaharda toplanabilir"

Ayşe Yıldırım: Parti içinde kendisini 'değişimden ve barıştan yana' diye tarif eden isimlerin il ve bölge toplantıları son sürat sürüyor

09 Haziran 2016 13:24

Cumhuriyet yazarı Ayşe Yıldırım, CHP'de kendisini 'değişimden ve barıştan yana' diye tarif eden isimlerin il ve bölge toplantılarının sürdüğünü öne sürdü. Yıldırım, "Seçimli olağanüstü kurultay istemine yönelik sesler yükselirken, en yakın tarih olarak 'sonbahar' denilmeye başlandı" dedi.

Ayşe Yıldırım'ın "CHP'de Kurultay'ın işaret fişeği atıldı" başlığıyla yayımlanan (9 Haziran 2016) yazısı şöyle:

Türkiye’nin içinde bulunduğu “kaos” ve çıkmaz CHP’deki değişim isteğini de şekillendirmeye başladı. Haliyle seçimli olağanüstü kurultay istemine yönelik sesler yükselirken, en yakın tarih olarak “sonbahar” denilmeye başladı.

Parti içinde kendisini “değişimden ve barıştan yana” diye tarif eden isimlerin il ve bölge toplantıları son sürat sürüyor. Bir kadro ve ideoloji hareketi olarak çıkış yapmaya hazırlanan grup “sıcak” günlerin hemen ardından açıklanacak bir deklarasyonla ortaya çıkacak. Malum yaz aylarına girdik, yasama yılının tatili yakın ama buna bir de “güvenlik” ve siyaset alanında yaşanan sıcaklıkları eklemek lazım. İşte tüm bunları düşünen parti içi muhaliflerin yaptığı hesaplamalara göre, eylül ayı en uygun zaman.

O zamana dek MHP’nin durumu açıklığa kavuşacak, bir erken seçimin söz konusu olup olmayacağı da netlik kazanmış olacak.

Hareketin adı tam konulmamış olsa bile “isyan” vurgusu dikkat çekiyor. “Biz parti aleyhine bir hareket değiliz. Ama gözümüzün önünde parlamenter sistem yok edilirken Kemal Bey neden sessiz duruyor, harekete geçmiyor. Biz, hukuka, adalete, insan haklarına yani Türkiye’ye karşı yapılan bu darbeye karşı bir isyan hareketiyiz. Bir kadro ve ideoloji hareketiyiz” diyor.

Bu kadro hareketinin liderliğini sürdürecek isimde aranan temel özellikler ise “Kılıçdaroğlu’nun ardından Alevileri küstürmeyecek, Kürtlerden de oy alabilecek ve barışçıl bir çözümden yana olan bir isim” diye sıralanıyor. En önemlisi de partide çift başlılık yaratmamak için bu ismin milletvekili olması gerektiğinin altı çiziliyor. Geçen hafta bu özellikleri taşıyan en uygun isim olarak Fikri Sağlar’ın adının ön planda olduğunu yazmıştık zaten.

Her ne kadar Fikri Sağlar bu konudaki sessizliğini korusa da “dokunulmazlık” meselesini Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için 110 imzayı toplama hareketini başlatması bu çıkışın ön adımı, işaret fişeği olarak yorumlanıyor. Ancak bu adım belki de eylül ayı gelmeden Sağlar ile genel merkez arasında gerginliğe yol açabilecek.

Fikri Sağlar, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu dokunulmazlıklarla ilgili düzenlenen anayasa değişikliği için ‘Anayasaya aykırıdır’ dedi. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu da haklı çıkarmak için böyle bir çalışmanın yapılması gerekiyor. Bizler hukukun üstünlüğüne inanırız!” diyerek parti aleyhine bir tavır içinde olmadığını vurgulasa da genel merkez yaklaşımının farklı olacağının işaretlerini veriyor. Önceki akşam CNN’de konuşan Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi için imza toplayan milletvekilleri konusundaki tavrının net olduğunu bir kez daha tekrarladı ve “partimizden ayrılırlar” diye konuştu. Önümüzdeki süreçte Fikri Sağlar hakkında “disiplin” süreci işler mi bilinmez. Ama işlemesi halinde MHP benzeri bir durumun ortaya çıkacağı ve bunun da genel merkeze daha fazla zarar vereceği konuşuluyor. Bu durumda parti içi muhalefetin seçimli olağanüstü kurultay istemini hemen gündeme getirebileceği endişesinden söz ediliyor. Muhaliflere göre genel merkez, haziranda yapılması planlanan tüzük değişikliği kurultayını bile sırf bu nedenle belirsiz bir tarihe erteledi...

Tetiğe basıldı, CHP’de seçimli olağanüstü kurultayın ilk işaret fişeği Fikri Sağlar’ın çıkışıyla atıldı. Bütün ülkeyi olduğu gibi CHP’yi de sıcak bir yaz bekliyor.