Politika

CHP ve MHP Şahin'i istifaya çağırdı

TBMM'de dün başlayan demokratik açılım görüşmelerinde yaşanan gerilim giderek büyüyor.

11 Kasım 2009 02:00
T24 - TBMM'de dün başlayan demokratik açılım görüşmelerinde yaşanan gerilim giderek büyüyor. Protesto sırasında Başbakan'ın Meclis Başkanı Şahin'e yönelik sözleri muhalefet tarafından eleştirilirken, Başbakan Erdoğan da  ''Parlamento'daki tabloları Türk demokrasisi adına çok çirkin buldum" diye konuştu.  CHP ve MHP, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i istifaya çağırırken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik bir basın toplantısı yaparak Başbakan'ın sözlerinin basına yansıdığı şeklinde olmadığını ifade etti. TBMM'den yapılan açıklamada da basında yer alan haberler eleştirilerek, "Meclis Başkanı'nı kimse azarlayamaz" denildi.

Demokratik açılım görüşmeleri sırasında CHP'nin pankartlı protestosu sonrasında Başbakan Erdoğan tepkisini, "Ortaya çıkan tablo aslında Parlamento İçtüzüğüyle hiç uyumlu olmayan, tamamen buna ters, tamamen bir istismar tablosunun orada tecelli etmesidir" sözleriyle göstermiş; Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i göreve çağırmıştı.

Kulislere yansıyan bir iddiaya göre, Başbakan Erdoğan Meclis'i terk etmeden Genel Kurul salonunun arkasındaki odada grup başkanvekilleri ile yaptığı toplantı sırasında Şahin'le de görüştü ve aralarında sert bir diyalog geçti:

Erdoğan: Grup başkanvekillerini çağırdınız, ben de grup başkanı olarak toplantıya katılabilir miyim?

Şahin: Tabii ki buyurun.

Erdoğan: Bu nasıl iş kardeşim? Bu pankartları açmalarına nasıl izin verirsin. Attırsana o pankartları.

Şahin:
Çıkartacağım efendim.

Erdoğan: Meclis böyle mi yönetilir? Burası miting meydanı mı?

Şahin: Gereğini yapacağım.

Bu diyalogun basına yansımasının ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik bir basın toplantısı yaptı.  Çelik, "Başbakan sayın Meclis Başkanlığı şahsına yönelik bir müdahelede bulunması, bir söz söylemesi asla söz konusu değildir" diyerek CHP'nin pankartlı protestosunu eleştirdi.

"Demokrasilerde neyin nerede olacağıyla neyin nerede olamaycağı ile ilgili hükümler çok kesindir, mevzuatlarda vardır. Özgürlük her yerde her tepkiyi gösterebileceğizniz anlamına gelmez" diyen Çelik, "Meclis locasında 2 öğrenci pankart açınca hapse atacaksın, milletvekilleri benzer bir davranış gösterdiğinde farklı bir tutum sergilenecektir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.

TBMM'nin bir arena, milletvekillerinin de bir gladyatör olmadığını ifade eden Çelik, MHP'ye de yüklendi. Çelik, MHP'nin ağaza alınmayacak sözlerle kendilerini eleştirdiğini ancak kendilerinin eleştirilmeye gelmediğini söyledi.

Öte yandan oturumun genel görüşmesinin Cuma günü yapılmasına karar verildi. Çelik "demokratik açılım" ile ilgili genel görüşmenin, 13 Kasım Cuma günü yapılması için yarın Danışma Kurulunun toplanmasını isteyeceklerini bildirdi.

 
Başbakan'ın Meclis Başkanı'na tepkisi


Öte yandan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, pankart açılmasına tepki göstererek, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'e tepki gösteren Başbakan için de, "Başbakan, TBMM'nin amiri, kumandanı değildir" diye konuştu. Başbakan'ın Meclis Başkanı'na talimat vererek TBMM'yi yönetmesinin söz konusu olmadığın belirten Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakan kendi sınırını, ölçüsünü bilecek. Meclis başkanını değiştirdi. Öyle anlaşılıyor ki başkan değişikliğinden sonra da Meclis'ten memnun olamaz noktadadır Sayın Başbakan. Bizim işimiz Sayın Başbakan'ı mutlu etmek değildir. Hepimiz görevlerimizi, sorumluluklarımızı biliyoruz. Böyle demokratik davranışlara alışacaktır Başbakan. Türkiye'nin hükümdarı değildir. Herkes hakkını, hukukunu koruyacaktır. Başbakan'ın talimatıyla da herkes ağzını kapatıp Başbakan'a teslim olacak değildir"

"Sayın Başbakan'ın TBMM Başkanı'na Başkanlık Divanı'ndaki odasında bir anlamda kızmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine de Baykal, bunun şaşırtıcı olmadığını söyledi.

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın demokratik bir ülkenin parlamentoya, halka, kendisi gibi düşünmeyenlere saygılı bir siyasetçisi olmanın ötesine geçtiğini ileri sürerek, "Herkesi yönetmek istiyor. Herkese haddini bildirmek istiyor. Bunu yapması kesinlikle mümkün değildir. Türkiye buna kesinlikle teslim olmayacaktır" dedi.

O da konuşacak mı?

Baykal, TBMM'deki genel görüşmelerde söz alıp almayacağının sorulması üzerine, henüz karar vermediğini belirtti. Açıklayıcı bir değerlendirme beklediğini ancak bunun hala gerçekleşmediğini ifade eden Baykal, "Ya bunu şikayet etmek ya da ciddi bir şey söylenirse bunu değerlendirmek için söz alma ihtimalinin olduğunu" söyledi.

İstifa çağrısı

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün TBMM Genel Kuruluna verilen arada, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'i, bazı grup başkanvekilleri ve başkanlık divanı üyelerinin yanında azarladığını iddia ederek, "Bu, TBMM'ye hakarettir. Bu koşullarda Sayın Başkan, artık görevini yapamaz haldedir, Meclis Başkanına yakışan, derhal görevinden istifa etmektir" dedi

Okay, TBMM Danışma Kurulu toplantısının ardından yaptığı açılamada, CHP, MHP ve DTP'nin bugün Danışma Kurulunu toplantıya çağırdığını, ancak iktidar partisi grup başkanvekilinin toplantıya katılmadığını söyledi. Bu durumu siyasi nezaketsizlik olarak değerlendiren Okay, "Danışma Kurulunu 12.30'da toplantıya çağıran Sayın Meclis Başkanı, 10 dakika geçmesine rağmen odasından toplantı salonuna kadar gelemedi. O nedenle, biz 3 grup başkanvekili toplantıdan ayrıldık" dedi. Okay, şehit, dul ve yetimler ile harp, maluller ve gazilere ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesi konusundaki grup önerilerini Genel Kurula getireceklerini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'li bazı milletvekillerince Genel Kurulda açılan pankartlarla ilgili söylediklerinin hukuksal temeli olmadığını ifade eden Okay, şunları kaydetti: "Sayın Başbakan, milletvekilliği yapmadan doğrudan Başbakan olmuştur. Parlamento İçtüzüğünü, Anayasa'yı bilmemektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gibi, Parlamentoyu yöneteceğini zannetmektedir. Kendisine tavsiyem, önce İçtüzüğü bir okusun. O pankartların açılmasından neden bu kadar rahatsız oldu. O pankartlarda ne yazıyordu? 'Atam seni unutmadık, unutturmayacağız', "Cumhuriyeti sen kurdun, biz yaşatacağız', 'emanetin emin ellerde.' Atatürk'ün ölüm yıldönümünde, Atatürk'ü anma ile ilgili açılan pankartlar niye rahatsız etmiştir? O pankartlar gazetelerde 1. sayfada yer aldı. Parlamentoda bazı şeyler yapmak isterseniz, gölgelemek isterseniz, yok farzetmek isterseniz; bunu yapamazsınız."

TBMM'den açıklama: Kimse Meclis Başkanı'nı azarlayamaz

TBMM Genel Kurulunda pankart açılmasının ardından Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen diyaloglara ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi. 

TBMM İletişim Daire Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Genel Kurulda dün yapılan birleşimde yaşanan olaylardan dolayı Mehmet Ali Şahin'in büyük üzüntü duyduğu belirtildi. 

Bazı milletvekillerinin İçtüzüğe uymamalarından dolayı söz konusu olayların yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:   "Dün yaşanan 'pankart açma olayı', 'kürsü işgali' ve 'hatibe saldırı' gibi eylemler asla kabul edilemez olup demokrasinin gereğiymiş gibi de takdim edilemez. Yaşananlar, Meclisimizin saygınlığına ciddi ölçüde gölge düşürmüştür. Bu Meclis hepimizindir. Meclisimizin saygınlığını korumak, Meclis Başkanlık Divanının olduğu kadar tüm siyasi parti gruplarımızın da görevidir. 

Genel Kurul yönetiminde, İçtüzüğün belirlediği disiplinle ilgili hükümlerin titizlikle uygulanmasının yanı sıra tüm Grup Başkanlarımızın ve Grup Başkanvekillerimizin gruplarına daha fazla sahip çıkmalarının gereği ortadadır." 
     
Açıklamada, yaşananları görüşerek, gereken tedbirlerin bir an önce alınması amacıyla TBMM Başkanlık Divanının, 16 Kasım 2009 Pazartesi günü toplantıya çağrıldığı bildirildi.  Açıklamada, "Bugün yazılı ve görsel basında, 'Meclis Başkanı'nın azarlandığı', 'Meclis Başkanı'na talimat verildiği' şeklinde çıkan haber ve yorumlar tamamen gerçek dışıdır" ifadesiyle, "Meclisimizin itibarı ve saygınlığını zedeleyen bu haber ve yorumlardan derin üzüntü duyulmuştur.
Meclis Başkanı'nı kimse azarlayamaz, onlara kimse talimat veremez. Onlar, milletin Meclisinin Başkanlarıdır. Sayın Meclis Başkanımız da Başkanvekilleri de yönettikleri oturumlarda sadece Anayasa ve İçtüzük hükümlerini uygulamıştır ve uygulayacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.