CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bütçe açığının rekor üstüne rekor kırdığını söylerken, "Türkiye ekonomisi giderek büyüyen bir 'ikiz açık' sorunuyla karşı karşıya. Geçmişte ne zaman 'ikiz açık' büyüse işin sonu, hayırlı olmamıştır. Net döviz rezervlerimizin negatif bakiyeye düştüğü de düşünülürse, bu hikayenin sonu çok acı biter, tedbir alınmazsa" ifadesini kullandı. Çoklu baro teklifine ilişkin de konuşan Öztrak, "Çoklu baro demek, çoklu hukukun kapısını aralamak demek. Parçalanmış bir hukukla istiklali tam olunamaz. Parçalanmış hukuk, parçalanmış devlettir" dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, gündemi değerlendirdi. Siirt Pervari'de, dün PKK ile girdikleri çatışmada yaralanan 2 ve Van'ın Gevaş ilçesinde görev esnasında düşen keşif uçağıyla da 7 emniyet mensubunun şehit düştüğünü belirten Öztrak, hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine, emniyet teşkilatına, millete sabır ve başsağlığı diledi.
Öztrak, Azerbaycan ve Ermenistan arasında Türkiye sınırlarının hemen yanı başında çıkan çatışmalarda da Azerbaycan ordusundan şehitler olduğunu kaydederek, şehitlere Allah'tan rahmet diledi. Çatışma bölgesinin, Türkiye için de son derece stratejik bir bölge olduğunu vurgulayan Öztrak, "Umarız ülkemizi yönetenler, bu bölgede kurulan tuzakların farkındadır ve ona göre gerekli tedbirleri alıyordur" diye konuştu.
Öztrak, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçtiğini hatırlatarak, o uğursuz gecede, cep telefonlarının ardına saklanıp milleti sokaklara davet edenlerin, 4 yıl sonra saraya giden sokakları millete dar ettiğini iddia etti.
15 Temmuz gecesi, mermilere göğsünü siper eden gazilerin, mermi yedikleri o sokaklarda yürütülmediğini savunan Öztrak, "Sarayın kibirlisi Erdoğan, yine o bildik kibriyle çıktı, saraya yürümek isteyen şehit yakınları ve gazilerimizi kast ederek, 'bu unvanların sorumluluğunu taşımakta zorluk çekenler elbette olabilir' gibi son derece yakışıksız birtakım laflar etti" dedi.
Şehitlik ve gaziliğin bir mertebe olduğunu, o mertebeye can vererek, kan vererek ulaşıldığını aktaran Öztrak, "Bu ülkede kim şehit, kim gazilik makamına erişmiş ona siz karar veremezsiniz Sayın Erdoğan. Bunlar sizin dağıtamayacağınız makamlardır. Size de bizlere de o insanlara saygı göstermek, sahip çıkmak düşer. Nokta. Milletimiz şehidine, gazisine sahip çıkmış, 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için para toplamış, saraya vermiş. Ama para şimdi ortada yok" şeklinde konuştu.
"Bağışlanan paralar az daha iç ediliyordu"
"Bu bağışlanan paralar az daha iç ediliyordu" iddiasında bulunan Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarlı takibi sayesinde bu paranın "iç edilemediği"ni savundu.
Öztrak, Beşiktaş'taki terör saldırılarının ardından toplanan 52 milyon liranın akıbetinin de belli olmadığını ileri sürdü. Bu paraların şehit yakınları ve gazilere bir an önce ödenmesini isteyen Öztrak, paraları ödemek yerine "makbul şehit yakını", "makbul gazi" diye ayrımcılık yapıldığını söyledi.
Öztrak, şehit yakınlarının şehitlerin emaneti, gazilerin milletin, devletin gurur nişaneleri olduğunu ifade etti.
"Parçalanmış hukuk, parçalanmış üniter yapıdır"
Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"FETÖ'yü devletimizin kılcal damarlarına kadar yerleştiren, ordumuzun harimi ismetini, kozmik odasını terör örgütüne teslim eden Erdoğan başta olmak üzere, FETÖ ile yan yana, diz dize fotoğraf çektiren bazı kendini bilmezler, Genel Başkanımıza ve partimize olmadık iftiraları atıyorlar. Çok şükür, bizler ekşi yemedik karnımız da ağrımıyor. Bizim partimizde boğazını yırtarak 'dön artık bitsin bu gurbetlik' diyerek okyanus ötesine arzuhal yazan Genel Başkan çıkmadı.
Bölücü terör örgütünün başına 'Sayın' diyen, Genel Başkan da çıkmadı. FETÖ'nün başına 'Sayın' diyen grup başkan vekilleri hiç çıkmadı. Çok şükür 'FETÖ, PKK baro kurabilir' diyen grup başkan vekillerimiz de yok. Bunları yapanlar bugün bize FETÖ üzerinden, PKK üzerinden ders vermeye, istikamet çizmeye çalışıyorlar."
"Çoklu baro projesi, kimin? FETÖ'nün"
FETÖ'nün okyanus ötesinde olduğunu, fikirlerinin iktidarda olduğunu ileri süren Öztrak, "Çoklu baro projesi, kimin? FETÖ'nün. Peki, bu projeyi bugün sahiplenen kim? Koalisyon ortağı ile beraber Erdoğan ve partisi. Çoklu baro demek, çoklu hukukun kapısını aralamak demek. Parçalanmış bir hukukla istiklali tam olunamaz. Parçalanmış hukuk, parçalanmış devlettir. Parçalanmış hukuk, parçalanmış üniter yapıdır" dedi.
Öztrak, 600 yıllık Osmanlı'nın, parçalanıp yok olmasının sebebinin çoklu hukuk olduğunu belirterek, tarihten bir anektod anlattı. Faik Öztrak, "Bugün birileri 'çoklu baro' diyorsa, bunun arkasında emperyalistler ve Büyük Orta Doğu Projesi müellifleri aranmalıdır." ifadesini kullandı.
AKP'nin grup başkanvekilinin "PKK, FETÖ baro kurarmış, kursun arkadaş" ifadelerini kullandığını söyleyen Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu sözlere "gık" çıkarmadığını söyledi.
"Sarayın bekçisi olunca büyük Orta Doğu Projesi'nin de mi bekçisi oldunuz?"
Öztrak, "Hayırdır, Sayın Bahçeli? Ortağınız 'Bu ülkede PKK ve FETÖ baro kurabilir' derken sizin buna bir itirazınız olmayacak mı? Yoksa sarayın bekçisi olunca büyük Orta Doğu Projesi'nin de mi bekçisi oldunuz? Sizin ortağınıza bir itirazınız olmasa da biz itirazımızı Anayasa Mahkemesine yaptık. Ülkemizi bölüp, parçalama projesi olan 'çoklu baro' yasasının iptali için mahkemeye başvurduk" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayasofya'nın müze kararının altında imzası olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü "tarihe karşı ihanet" ile suçladığını iddia eden Öztrak, Bahçeli'nin buna da sessiz kaldığını savundu. Bahçeli'nin bu konudaki tutumunu ibretle izlediklerini dile getiren Öztrak, "Bahçeli, 'Atatürk ve Fatih arasına nifak tohumu atan bizden değildir' demişti. İyi de Sayın Bahçeli Atatürk’ü 'tarihe ihanet' ile suçlayarak, nifak tohumları eken sizin koalisyon ortağınızın başı. Böyle bir münafıklığa diyecek sözünüz yok mu? Bunu neden yutup, sessiz kalıyorsunuz?" dedi.
"En yüksek işsizlik oranı Türkiye'de"
Avrupa Birliği İstatistik Ofisinin, salgın döneminde mevcut işsizlik göstergelerinin yetersizliğini dikkate aldığını, birtakım yeni işsizlik göstergeleri paylaştığını ifade eden Öztrak, işgücü piyasasındaki durgunluğu ölçen bu yeni tanıma göre, Türkiye'de 20-64 yaş arasındaki çalışma çağındaki nüfusta, bu yılın ilk üç ayı itibarıyla gerçek işsizlik oranının yüzde 19,4 olduğunu söyledi.
Öztrak, Avrupa'da ekonomisi iflas etmiş Yunanistan ve salgının merkez üssü olan İspanya ve İtalya'dan sonra en yüksek işsizlik oranının Türkiye'de olduğunu iddia etti.
İktidarın, TBMM'ye adına "mini istihdam paketi" dediği bir yasa teklifi getirdiğini aktaran Öztrak, "Bu yasa teklifi ile işçilerimize büyük bir tuzak kuruluyor. Ağustos ayında sona erecek ücretsiz izin uygulaması 1 Temmuz 2021'e kadar uzatılıyor. Böylece işverenler istedikleri işçiyi, istedikleri sürede bu bir yıl boyunca ücretsiz izne gönderebilecekler. Ücretsiz izne gönderilen işçiler, işsiz görünmeyecek, istihdamda sayılacak." değerlendirmesini yaptı.
Bir yıl boyunca işçilere ayda 1170 lira ödeneceğini ifade eden Öztrak, bu parayla işçilerin nasıl geçineceğini sordu. Öztrak, işçilerin bu koşulları beğenmeyip yeni iş aramak için işinden istifa etmesi halinde kıdem tazminatından ve ihbar tazminatından yararlanamayacağını söyledi.
"Harcamalar içinde en hızlı artan kalem faiz harcamaları"
Salgından en çok etkilenen bir diğer kesimin ise gençler olduğuna işaret eden Öztrak, 25-29 yaş arasındaki her 100 gençten 40'ının eğitimde ve istihdamda olmadığını savundu.
AKP Eskişehir milletvekilinin oğlunun Türk Hava Kurumuna bir ay önce üye yapıldığını sonra da kayyım eliyle Eskişehir Şube Başkanlığına atandığını ileri süren Öztrak, "Herhangi bir seçim sonucunda mı? Hayır. Sınav mı yapıldı? Yok. Liyakat mı arandı? O da yok. Milletin çocukları doğru düzgün bir iş bulamazken, bulanlar da üç kuruşa çalışırken bu beylerin çocukları, ikbal merdivenlerini sınavsız, sorgusuz, sualsiz hoplaya zıplaya tırmanmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
Türkiye ekonomisinin uçurumdan baş aşağı gittiğini ileri süren Öztrak, döviz bilançosunun yani cari dengenin hızla bozulduğunu söyledi. Öztrak, Merkez Bankası kasasından bu yılın ilk beş ayında 22 milyar dolar rezerv kullanıldığını, böyle bir rezerv erimesinin daha önce hiç olmadığını iddia etti.
Bütçe açığının rekor üstüne rekor kırdığını savunan Öztrak, "Türkiye ekonomisi giderek büyüyen bir 'ikiz açık' sorunuyla karşı karşıya. Geçmişte ne zaman 'ikiz açık' büyüse işin sonu, hayırlı olmamıştır. Net döviz rezervlerimizin negatif bakiyeye düştüğü de düşünülürse, bu hikayenin sonu çok acı biter, tedbir alınmazsa" dedi.
"Böylesine büyük bütçe açıklarıyla bundan önce hiç karşılaşmadık"
Bütçe rakamlarına değinen Öztrak, bütçenin faiz harcamalarının, bu yılın ilk altı ayında geçen seneye göre yüzde 40 arttığını, 71 milyar lirayı aştığını söyledi. Öztrak, harcamalar içinde en hızlı artan kalemin faiz harcamaları olduğunu kaydetti.
Bütçede manevra alanı bırakılmadığını, bütçe açığının aynı dönemde yüzde 39 artarak, 109 milyar liraya ulaştığını ifade eden Öztrak, "Böylesine büyük bütçe açıklarıyla bundan önce hiç karşılaşmadık" dedi.
Öztrak, TBMM'ye yeni bir "dayanışma programı ve bütçesi" getirilmesini istediklerini ama dinlenilmediklerini söyledi.
Emeklilere bir müjde vermek istediğini dile getiren Öztrak, bugün CHP'nin TBMM'ye kanun teklifi verdiğini, emekli ikramiyelerinin 1500 liraya çıkarılmasını önerdiğini kaydetti.
"Onur üyelerimiz ve tüm üyelerimiz başımızın tacıdır"
Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kıdem tazminatına ilişkin bir soru üzerine Öztrak, "Kıdem tazminatı meselesini kim çıkardı? Sarayın sosyete damadı ortaya attı. Şimdi adil olmayan bir düzenleme yapamayız diye bu işten vazgeçmiş görünüyorlar" yanıtını verdi.
"Kurultaya pandemi nedeniyle onur üyeleri davet edilmeyecek. Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu da mektup gönderecekti, gönderdi mi?" sorusuna karşılık Öztrak, şu yanıtı verdi:
"Biz, bu kurultaya katılmak üzere gelecek onur üyelerimizle ilgili almayacağız diye bir şey demiyoruz ama tercih hakkını onlara bırakıyoruz. Şunu görmek lazım yani bunun üzerinden gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi'ne eleştiri yöneltmek insafsızlıktan başka bir şey değil.
"Ortada bir pandemi var, bu işin ne zaman düzeleceği de belli değil. Bugün Cumhuriyet Halk Partisine bu eleştirileri yöneltenlerin yarın kurultayı salgın nedeniyle yapamama durumuna gelmemiz halinde 'mart ayında ortaya çıkıp kurultayı yapamadılar, kayyum atayın' diye bar bar bağırmaya başlayacaklarından hiç şüphem yok. Onur üyelerimiz ve tüm üyelerimiz başımızın tacıdır. Onur üyelerimizin kurultaya gelmek istemeleri halinde kendileri için de azami sağlık şartlarını sağlayarak kurultayımızı izleme imkanı vereceğiz."