CHP Sözcüsü ve Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP’nin buhrandan çıkış için dört ayaklı strateji uygulayacağını söyledi. Öztrak, “Bu stratejiyi uygulamak için ‘Üç Yeniye’ ihtiyacımız var. Yeni Kurallar, Yeni Kurumlar ve Yeni Kadrolar. Ülkeyi daha önce tarihindeki en derin krizlerden birinden çıkaran kadrolar bizde. Biz hazırız” diye konuştu.
Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti Ankara’da OSTİM Teknik Üniversitesi’ni ziyaret etti. Heyet (Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fethi Açıkel, Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Uşak Milletvekili Özkan Yalım, eski milletvekili Rahmi Aşkın Türeli) bugün Ankara’da OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’ne gitti. CHP heyeti, OSTİM Teknik Üniversitesi’ni ziyaret ederken, Faik Öztrak burada bir sunum yaparak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirdi.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"2023 rotasından çıkmanın bedeli 892 milyar dolar"
Türkiye’nin devlet krizi, ekonomik kriz ve koronavirüs krizinin iç içe girmesiyle büyük bir buhrana sürüklendiğini anlatan Öztrak, “Ülkemiz 2023 rotasından çıktı. 2023’te 2 trilyon dolar milli gelir vaat edildi. Bunu gerçekleştirmek için 2020’de milli gelirimizin 1,6 trilyon dolara ulaşması gerekiyordu, ama 717 milyar dolar oldu. Türkiye’nin 2023 rotasından çıkmasının bedeli şimdilik 892 milyar dolar” dedi.
"Acil eylem planı uygulanmalı, sandık milletin önüne konmalı"
Türkiye’nin buhrandan çıkış için acil bir eylem planı uygulaması gerektiğini söyleyen Öztrak, ciddi bir tasarruf programının uygulanması, Merkez Bankası’nın başına güvenilir bir isim getirilmesi, buharlaştırılan 128 milyar dolar rezervin kimlere, hangi yöntemlerle satıldığının açıklanması, Ekonomik ve Sosyal Konsey’in derhal toplanması, KÖİ projelerindeki döviz garantilerinin TL’ye çevrilmesi, uluslararası standartlarda bir Kamu İhale Kanunu çıkarılması, İhvancı dış politikadan vazgeçilmesi ve erken seçimin yapılması gerektiğini belirtti.
"Ülkeyi "3 yeni" ile buhrandan çıkaracağız"
CHP’nin buhrandan çıkış için dört ayaklı stratejisinin ayrıntılarını anlatan Öztrak, “Bu stratejiyi uygulamak için ‘Üç Yeniye’ ihtiyacımız var. Yeni Kurallar, Yeni Kurumlar ve Yeni Kadrolar. Ülkeyi daha önce tarihindeki en derin krizlerden birinden çıkaran kadrolar bizde. Biz hazırız” diye konuştu.
"Şirketlerin değeri tek iş gününde yüzde 9 düştü"
Son dönemde TÜİK Başkanı değişikliği, TÜİK Danışma Kurullarının lağvedilmesi, İnsan Hakları paketinin ölü doğması, parti kapatma ve milletvekilliği düşürme tartışmalarıyla yaratılan siyasi belirsizlik, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, Merkez Bankası Başkanı’nın değiştirilmesi gibi pek çok hatanın üst üste yapıldığını söyleyen Öztrak, bunların faturasının Türkiye’nin yüksek faiz ile yüksek döviz kuru arasında sıkışmak olduğunu belirtti. Öztrak, İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilmesi ve Merkez Bankası Başkanı’nın değiştirilmesinin ardından, borsa şirketlerinin değerinin tek iş gününde yüzde 9 erdiğini, dış borcun TL karşılığının ise 254 milyar TL arttığını kaydetti.
"Destekte sondan, borç vermede baştan ikinci sıradayız"
Ekonomi politikalarının başarısının çalışmak isteyen vatandaşlara iş bulmasıyla ölçüldüğünü kaydeden Öztrak, Türkiye’nin çalışma çağındaki nüfusunun her yıl 930 bin kişi civarında arttığını fakat vatandaşların işle buluşamadığını söyledi. Türkiye’nin gerçek işsiz sayısının 10 milyon 287 bin kişiye, işsizlik oranının ise yüzde 29,2’ye ulaştığını belirten Öztrak, özellikle salgın döneminde yeterli destek verilmemesi nedeniyle vatandaşların canı ile cüzdanı arasına sıkıştığını ifade etti. Türkiye’ye benzer ülkelerin salgın döneminde vatandaşlarına milli gelirlerinin ortalama yüzde 3,6’sı kadar gelir desteği verdiğini belirten Öztrak, “Hükümet, vatandaşlarımıza bize benzer ekonomiler kadar destek verseydi, verilen desteğin 176 milyar TL olması gerekiyordu. Oysa destek 52 milyar TL’de kaldı. Bu paranın da sadece 6,5 milyar TL’si bütçeden verildi. Kalanı için işçinin kumbarası kırıldı, İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları ve vatandaşlarımızın yaptığı bağışlar kullanıldı. Vatandaşa destek vermede sondan ikinci sıradayız. Vatandaşa borç vermede ise baştan ikinci sıradayız” diye konuştu.
"Artan borç ve azalan rezerv en önemli risk"
Öztrak, önümüzdeki bir yıl içerisinde Türkiye’nin çevirmesi gereken dış borcun 190 milyar dolar, finanse etmesi gereken cari açığın ise 14 milyar dolar olduğuna dikkat çekerek, bu borcun çevrilebilmesi için en az 100 milyar dolara ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Buna karşın Merkez Bankası rezervlerinin 12 Mart 2021 itibariyle 43 milyar dolar eksi bakiye verdiğini belirten Öztrak, bunun kısa dönemde Türkiye’nin önündeki en önemli risk olduğunu ifade etti.