CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gerçekleştirdiği basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi üyelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Anayasa Mahkemesi'nin başına atanacak başsavcı nerenin başsavcısı? AYM kararlarına uymayı reddeden mahkemelerin olduğu bir adliyenin başsavcısı" diyen Öztrak, "Talimatın nereden geldiği belli. Bu Saray'ın Anayasa Mahkemesi'ne tekrar meydan okuması mı? Bu isme vicdanınız sızlamadan nasıl oy verebildiniz?" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliği seçim sonucu en çok oyu İrfan Fidan, Nevzat Özsoy ve Mustafa Erol almıştı.
Öte yandan Öztrak, asgari ücret konusuna da değindi. Basında yer adan 2605 lira olacağı kulisleriyle iktidarın nabız yokladığını söyleyen Öztrak, "Daha önceki oynadıkları ve kabak tadı veren senaryonun bir daha oynayacakları belli oluyor. İşçi sendikaları seslerini yükseltecek, iş veren sendikaları da bunlara direnirmiş gibi görünecek. Sayaya götürülecek sarayın da gönlünden artık 50-100 ne koparsa 2605 liranın üstüne eklenecek sonra da asgari ücret olarak ilan edilecek" dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın basın açıklamasında öne çıkan açıklamaları şöyle:
Bütçeye eleştiri, çiftçiler için çağrı
Bakan Bey sanatçıların halini görecek halde değil. Bütçede çiftçilerimiz de yok. Mazot gübre desteği bu yıla göre düşürülmüş. Borca batmış çiftçimiz Ankara’ya gidiyor ama Ankara’ya sokulmuyor. ‘Artık çıkacak yol koymadılar. Çiftçiye bu kadar düşmanlık neden, anlamadık’ diyerek isyan noktasına geldiler. Saray ülkemizin üreticisini perişan ederken elin oğlunu âbâd etmeyi de unutmuyor. Buğday, arpada gümrük vergisini sıfırladılar. Çiftçilerimizi ithalatla dövmekten vazgeçip, bari bir de üretimi destekleseler o zaman işler nasıl düzeliyor görecekler. Çiftçilerimizin gözünü boyamak için tarım kooperatifleri üç ay süreyle hacizleri durdurmuş. İyi de üç ay sonra ne olacak. Çiftçinin borcu kendi kendine azalacak mı? Kaç kere çağrı yaptım, gelin çiftçinin borcunun faizini silelim, kalana beş eşit taksit yapalım. Çiftçinin kanuni olarak devletten alacağı var. Bütçe yapılırken bu çağrılarımızı duymadılar.
4.5 milyon gencimiz evinde oturup anasının babasının eline bakıyor. Bir gencimiz, ‘28 yaşında başımda saç kalmadı, evleneceğim evlenemiyorum. Giden sadece para değil, giden hayatımız’ diye isyan ediyor. Peki bu bütçede bu gençlerimizin derdine derman olacak herhangi bir program var mı? O da yok. Saray sosyetesine mensupsanız sorun yok. Tuzunuz kuru.
Hamza Yerlikaya'ya istifa çağrısı
Bugün gazetelerden Hamza Yerlikaya hakkındaki sahte diploma iddialarının gerçek olduğunu öğrendik. Sahte lise diplomasıyla üniversiteye girmek kabul edilebilir bir olay değil. Mahkeme herhalde sarayın kalkan kaşını da dikkate alarak Yerlikaya için şimdilik hükmü erteleme kararı almış. Ama bu gerçeği değiştirmiyor. Yerlikaya milletimiz önündeki konumunu sarayın önündeki konumundan daha fazla önemsiyorsa yapması gereken bellidir. Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğinden derhal istifa etmeli ve milletimizden de özür dilemelidir.
Saray sosyetesi üçer beşer maaşı götürürken yurttaşlarımız Pazar döküntülerinden karnını doyurmaya çalışıyor. Meclis’te bir milletvekili kuru ekmek yiyorsa aç değildir diyebiliyor. Ne de olsa ön teker nereye arka teker oraya. Sarayın kibirlisi ‘eve ekmek götüremiyorum! Diyen esnafa abartma keyif çaı iç derse e partisinin kibirli milletvekili de bunları söyler.
Sayın memur cumhurbaşkanı yardımcısı ve memur bakanları milletin seçtiği vekillere meclis kürsüsünden ayar vermeye kalktılar. “Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla’ demeden cümle kuramayan sayın cumhurbaşkanlarının tensibi olmadan su bile seçemeyen bu atanmışlar milletin seçtiği vekillere saygısızca cevap verme, hatta ve hatta yalancı diye hakaret etme cüretini acaba kimden alıyorlar? Cumhurbaşkanı yardımcısı diğer ülkelerdeki gibi cumhurbaşkanıyla birlikte sandıktan çıkmadı. Bu atanmış bakanlar başka ülkelerdeki gibi milletin meclisinden güven oyu da almadı. Bunlar sadece ve sadece cumhurbaşkanına karşı sorumlu. Saray'ın kibir kulelerinde bu atanmış memurların başı dönmüş. Gazİ Meclisi'nin üyelerine ayar vermeye kalkıyorlar. Biz bu üslubu reddediyoruz. Yıllarca atanmışların seçilmişlerin vesayetini seçim malzemesi yapanlara sormak lazım: memurlarınızın yaptığı vesayetin daniskası değil mi? Saray'ın başındakinin bir diyeceği varsa bütçesini de yaptıklarını da savunabiliyorsa çıksın savunsun.
Asgari ücretin en düşük olduğu ülkelerden biri de Türkiye. Dün sarayın havuz medyasında 2021 için net asgari ücretin 2 bin 605 lira olacağı dedikoduları vardı. Anlaşılan saray yine nabız yokluyor. Daha önceki oynadıkları ve kabak tadı veren senaryonun bir daha oynayacakları belli oluyor. İşçi sendikaları seslerini yükseltecek, iş veren sendikaları da bunlara direnirmiş gibi görünecek. Sayaya götürülecek sarayın da gönlünden artık 50-100 ne koparsa 2605 liranın üstüne eklenecek sonra da asgari ücret olarak ilan edilecek. “
“Asgari ücretin tabanı 3 bin 100 lira olsun gerisini kendi eklesin.”
“Elalem faiz indirirken biz faizleri yükseltmek zorunda kalıyoruz. Üstelik bütçe eksikliklerini de tamamlamak zorundayız. Bu giderek artan borç yükü demek.”
“Saray gerçek vaka sayılarını aylarca gizledi bir anda açıklandı. Tehlikenin boyutları vatandaşlardan gizliyor. “
“Tek adam vesayet rejimi ülkeyi yönetemiyor. Buhran yaşıyor. Alemet uzayıp giden kuyruklar. Ülkenin geldiği nokta işte bu. Salgınla uğraşacaklarına belediyelerle uğraşıyorlar. Fakir fukaranın içeceği bir tabak çorbaya mani oluyorlar.”
“Belediye Başkanlarımız ne kadar engellenmeye çalışsa da milletimize yardım etmeye devam edecekler.”
“Bir kendini bilmez üniversitelere 'fuhuş yuvası' diyebiliyor. Onu oraya atayanların sorumluluğunu nereye koyacağız. “
“Bu rejim hakimlerin önüne ilik açtı, düğme dikti.”
“Anayasa Mahkemesi'nin başına atanacak başsavcı nerenin başsavcısı? Talimatın nereden geldiği belli. Bu Saray'ın Anayasa Mahkemesi'ne tekrar meydan okuması mı? Bu isme vicdanınız sızlamadan nasıl oy verebildiniz?”
“Yılbaşında 4 gün sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Emekli maaşları erken yatırılmalı.”
Aile Bakanı'nın 'Yüksek gelişmişlik' değerlendirmesi
“Agari ücret 2 bin 300 24 lira buraya bakacaksınız. Sokaktan yükselen feryatları duysanız ülkenin ne halde olduğunu anlarsınız. Siz bunları çözmeye bakacaksınız.”
Uludere
“34 yurttaşımızı kaybettik. Kaza dendi. Öyleyse bile sorumluluların ortaya çıkarılması gerekir.”