Hülya Karabağlı / Ankara
CHP Parti Meclisi Üyesi Faruk Demir, hükümetin Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş meydanındayken imzaladığı, devletin sanat kurumlarıyla ilgili yasayı değiştirme aşamasında olduğunu söyledi. Demir, Kültür Bakanlığı bünyesindeki Devlet Tiyatroları, tüm korolar, Devlet Opera ve Balesi, Kütüphaneler, Müzelerin, Bakanlık eliyle hazırlanan kanun tasarısıyla kapatıldığına dikkat çekti. Demir, “Kapatılan kurumların personeli yerel yönetimlere devrediliyor” dedi.
Ankara’da bugün sanatçıların eylemi vardı. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in, bakanlığın bütçesinde sanat kurumlarıyla ilgili açıklamaları sanatçıları sokaklara döktü. Sanatçılar, Birinci Meclis’ten Kültür Bakanlığı’na yürüdü. Aynı zamanda sanatçı olan CHP Parti Meclisi Üyesi Faruk Demir, hükümetin projesini karşı devrim olarak nitelendirdi. Demir’in açıklaması şöyle:
Gezi olaylarına sanatçılar destek verince
Gezi olaylarına çoğunlukla sanatçılar destek verince; “Bu işi kökten kurutalım, yarın bunlar yine ayağımıza dolaşırlar“ mantığıyla yasayı gündeme getirdiler.
Sanatçıların ve bizlerin bu kapatmaya karşı çıkmamızdaki gerekçe sadece onların işini kaybedeceği gerçeğiyle sınırlı değildir. Buraya indirgersek sanatçılarımıza haksızlık etmiş oluruz. Türkiye’deki tüm sanat kurumları ve ilgili sendikalar ile parlamento içi ve dışarıdaki siyasi partilere bu kanun teklifine karşı ortak hareket etme çağrımızı yineliyoruz. Ayrıca, biliyoruz ki sanatına kültürüne sahip çıkan, tıpkı gezi olaylarında olduğu gibi yine halkın kendisi olacaktır.
Önce Turizm ile Kültür Bakanlığı birleştirildi, şimdi Kültür Bakanlığı kısmı kapatılıyor. Dünyada bizden başka; sanata kar etme mantığıyla bakan bir tek ülke, bu kütüphane zarar ediyor kapatalım diyen bir Kültür Bakanlığı yoktur.
Atatürk’ün savaş meydanında imzaladığı yasa
Yıllardır hükümetin üzerinde çalıştığı Kültür bakanlığı bünyesindeki sanat kurumlarının kapatılması projesi nihayet hayata geçiyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün daha savaş meydanındayken imzaladığı, 90 yılı aşkın süredir yürürlükte olan kanun değişiyor.
Kültür Sanat Kurumu adıyla gündeme getirilen bu tasarının bütün maddelerini inceledik. Sonuç itibarı ile Başbakanın atayacağı 11 kişi ve Yönetim Kurulu Başkanı milyonlarca liralık bütçeyi aktarmaya yetkili olacak.
Tüm diğer kurumlar gibi Ferhan Şensoy‘un tiyatrosu da, Ankara Sanat Tiyatrosu AKP yandaşı özel bir tiyatro da bu kuruma başvurarak destek isteyecek. Peki, 11 kişiyi kim atıyor. Başbakan ve Cumhurbaşkanı… Sizce bu yapı yukarıdaki tekliflerden hangisine destek verecek? Birde bu kurulun şöyle bir tasarrufu var. Desteği sağladı diyelim. Eğer sanat uygulamasını beğenmeydiyse, yapılan yardımı faiziyle geri istiyor. Yani sanatı ve sanatçıyı itibarsızlaştırıyor, kimliksizleşmeye veya AKP’lileştirmeye zorluyor.
Piyanoların yakılacağı zamanların ayak sesleri
Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır diyen anlayış, getirilmek istenen tasarıyla amacına ulaştığı zaman, bu tasarıyı destekleyen sanatçıları ve projelerini de terk edecektir.Bu kadarla da yetinmeyip sıra güzel sanatlar liseleri, konservatuarlar ve bu alanda eğitim veren ilk orta ve yüksek okul olarak eğitim veren kurumlara gelecektir. Bu durum bazı komşu ülkelerde yaşandığını hatırladığımız gitar, piyano ve benzeri müzik enstrümanlarının meydanlarda topluca yakılacağı zamanların ayak sesleridir. Sanat kurumu kanun tasarısıyla ilk önce Devlet Opera ve Balesi ile tüm Genel müdürlükler kapatılacaktır. Görünen o ki, bu uygulama burada kalmayacaktır. Kültür sanat alanında incelediğimiz bütün Batı demokrasilerinde ve 93 yıllık Cumhuriyet tarihimizde olduğu gibi sanat hep devlet tarafından desteklenmiştir, çünkü ülkelerin gelişmesi buna bağlıdır. Tasarı, topyekün bir ülke rejimine karşı gerçekleştirmeye çalışılan karşı devrim sorunudur, bu soruna sadece CHP ‘nin, sanat ve sanatçıların sorunu olarak bakarsak yanılırız.