T24 - CHP, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Başbakan Erdoğan hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na haftabaşında suç duyurusunda bulunacak.
CHP Konya milletvekili Atilla Kart, NTV'ye yaptığı açıklamada 27 Nisan muhtırasının anayasal anlamda suç teşkil ettiğini ve karanlık ilişkilere neden olduğunu savundu.
Kart "Anayasal olarak görev-yetki ve sorumluluğun kullanımı konusunda ihlal var. Anayasal anlamda görevini ihlal eden Genelkurmay Başkanı ile 4 Mayıs'ta anlaşan protokol yaparak suç girişimine ortak olan da bir başbakan var" diye konuştu.
Cumuhuriyet savcılarının çoktan harekete geçmesi gerektiğini de kaydeden Atilla Kart "Neden 3 yıl beklediniz sorusuna " olayın belli bir aşamaya gelmesini ve bazı unsurlarının ortaya çıkmasını bekledim" yanıtını verdi.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da önceki gün NTV'de yaptığı açıklamada 27 Nisan muhtırasıyla ilgili şunları söylemişti:
"Bir komutan çıkıyor, e-muhtırayı Genelkurmay’ın internet sitesine koyuyor ve ‘Ben yazdım’ diyor. Bu suç değil midir? Yasalara göre suçtur. Siz bu komutanla bir yerde kanka oluyorsunuz, Dolmabahçe’de gizli görüşüyorsunuz. Ne Genelkurmay’ın ne de devletin arşivlerinde bu görüşmelerin içeriğiyle ilgili hiçbir bilgi yok. İkisi de diyor ki ‘Mezara gidecek, kimse bu sırrı bilmeyecek’.
Ben darbe yapmaya kalkacağım, e-muhtırayı koyacağım. Başbakan’la oturup, gizli sırları neyse bölüşüp paylaşacaklar. Ben emekli olduktan sonra altıma çok pahalı bir zırhlı araç alınacak ve ödüllendireceğim. Siz eğer darbelere karşı samimiyseniz, niye sorgulamıyorsunuz? Üstelik zamanaşımına da uğramadı. Görev yargının olur mu? Hükümet suç duyurusunda bulundu mu? Niye suç duyurusunda bulunmuyor? Elinden tutan mı var? Başbakan çıksın ‘Bu davanın da savcısıyım’ desin, diyemez. Çünkü o e-muhtıra AKP’nin tekrar iktidara gelmesi için oraya konulmuştur. Mağdur edebiyatı için konulmuştur.
Sayın Büyükanıt ile Sayın Erdoğan işbirliği yapmıştır. Çıksınlar söylesinler, ‘işbirliği yapmadık’ desinler. Darbenin arkasına sığınacaksınız, mağdur olduk edebiyatı yapacaksınız, e-muhtırayı verenleri ödüllendireceksiniz, onlara hiçbir şey söylemeyeceksiniz. Sonra da çıkacak ‘27 Nisan gecesi neredeydiniz?’ diyeceksiniz.
Siz neredeydiniz? Niye suç duyurusunda bulunmadınız? Niye savcıları harekete geçirmediniz? İşinize gelince geçiriyorsunuz, koşturuyorsunuz. İşinize gelince ‘Davanın savcısı benim’ diyorsunuz.
Olay buraya gelince dut yemiş bülbül gibi oluyorsunuz. Sayın Başbakan konuşmalıdır. Dolmabahçe’de ne konuştular, konuşmalı. Halkından gizli, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler devletin arşivine yansımıyorsa orada çıkar ilişkisi vardır. O çıkar ilişkisini açıklasınlar, biz de öğrenelim."